Kurtulmuş: Yeni anayasa ihtiyacı, devlet-millet kaynaşmasının temel unsurlarından

Kurtulmuş: Yeni anayasa ihtiyacı, devlet-millet kaynaşmasının temel unsurlarından
Aliekber METE-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA, (DHA)- TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Güçlü Türkiye'nin en önemli meselelerinden birisi toplumsal birlik, beraberlik, bütünleşme ve özellikle devlet ile milletin kaynaşmasıdır. Bu konularda çok şükür iyi adımlar atıyoruz ama bunun nihayetinde çok güçlü bir şekilde ilerleyebilmesinin temel unsurlarından birisinin de yeni anayasa ihtiyacı olduğu hiç şüphesizdir" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Tören Salonu'nda düzenlenen 'Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi' kapanış töreninde konuştu. Programa; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AK Parti Grup Başkan Vekili Abdulhamit Gül, Hukuki Araştırmalar Derneği Başkanı Hasan Oymak, milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin uzun yıllardır yeni anayasa konusunu tartıştığını belirterek, "12 Eylül Anayasası'nın kabul edilmesinin hemen arkasından tartışmaya açılmış, her platformda, siyaset zemininde, hukuk ve akademi camiasında çok yoğun tartışmaların konusu olmuştur. Dünyada yeni bir dönemin başındayız. Önümüzdeki dönem gösteriyor ki dünyada çok sert rüzgarlar esecek. Hatta rüzgarların nereden ve hangi sertlikle eseceğinin dahi belli olmayacağı bir döneme giriyoruz. Bu anlamda ekonomik değişimler, küresel siyasetteki dinamiklerin değişmesi, toplumsal yapı ve teknolojinin güçlü bir değişim sürecine girmesi, özellikle bizim gibi dünyadaki bütün değişim rüzgarların en sert şekilde estiği, bütün büyük güçlerin en sert şekilde mücadele ettiği bir coğrafyada yer alan ülkemiz için çok daha dikkatli olunması gereken bir döneme işaret ediyor. Bu yeni dönemin şartları içeresinde nerede, hangi gelişmelerin olacağının bilinmediği, sadece savaşlar ve çatışmaların da değil, köklü toplumsal değişimlerin nereye evrileceğinin tahmin edilemeyeceği bir dönemde, ayaklarımızı çok güçlü bir şekilde basmak zorundayız" dedi.
'MİLLETİ BİRLEŞTİRECEK TOPLUMSAL ANLAYIŞ ORTAYA KONULMALIDIR'
Türkiye'nin Orta Doğu'da her zaman güçlü olması gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, "Güçlü Türkiye'nin en önemli meselelerinden birisi toplumsal birlik, beraberlik, bütünleşme ve özellikle devlet ile milletin kaynaşmasıdır. Bu konularda çok şükür iyi adımlar atıyoruz ama bunun nihayetinde çok güçlü bir şekilde ilerleyebilmesinin temel unsurlarından birisinin de yeni anayasa ihtiyacı olduğu hiç şüphesizdir. Bu çerçevede yeni anayasayı bir hukuk metni olarak görmek asla doğru değildir. Yeni anayasayı yapmak, ‘en iyi hukuk metnini kim hazırladı’ yarışı değildir. Bu salonda bulunan herhangi 2-3 arkadaşımızı bir odaya koysak akşama kadar gayet güzel bir anayasa hazırlayabilirler. Marifet bir hukuk metni hazırlamak değildir. Marifet milleti birleştirecek toplumsal anlayışı ortaya koyabilmektir. Bu anlamda yeni, çağın gerekliliklerine uyan, milletin talep ve beklentilerini karşılayan yeni bir toplumsal sözleşmeyi ortaya koyabilmektir. Bunun için zaman doğrudur, birliğimizi ve dirliğimizi korumak, Türkiye'nin daha güçlü bir şekilde ileriye yürümesini sağlayabilmek için yeni bir anayasa yapmak şarttır" diye konuştu.
'DARBECİLERİN TÜRKİYE'YE NE KADAR BÜYÜK ZARAR VERDİĞİNİ BİLİYORUZ'
Kurtulmuş, yeni anayasanın sivil, demokrat, özgürlükçü, katılımcı ve kapsayıcı olması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye olarak önümüze bakmak ve ileriye doğru hazırlık yapmak zorundayız. Siyasi ve fikri birikim, geçmişle kavga etmeyi değil, geçmişten ders çıkararak daha güçlü bir gelecek kurmayı gerektirir. Dolayısıyla darbelerin Türkiye'ye ne kadar büyük zarar verdiğini hepimiz biliyoruz. Darbecilerin anayasayı hazırlayan sözde hocalara, hangi maddeleri isteyerek, emrederek yazdırdığını da biliyoruz. Ancak sonuçta bu Türkiye'nin geçmişte kalan ve son derece karanlık bir birikimidir, şimdi bundan kurtulma vaktidir. Aynı hataya bir daha düşmemek, anayasayı bir sınıfın, zümrenin, seçkinci bir grubun istekleri çerçevesinde değil, 86 milyonun tamamının istekleri çerçevesinde katılımcı, özgürlükçü bir şekilde hazırlamak üzerimize düşen en temel sorumluluklardan birisidir. Bunun için diyoruz ki usul esasa mukaddemdir. Neyi yaptığınız önemli, ancak hangi usulle yaptığınız daha önemlidir. Bunun için son derece titiz bir süreci yürütmek ve toplumda var olan bu talebi, kısır tartışmaların gündemi olmasının uzağında Türkiye'nin geleceğinin ana maddelerden birisi olarak ele almalıyız. Ayrıca önümüzdeki zaman diliminde ise daha da zorlaşacak küresel ve bölgesel şartlar çerçevesinde Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesinin en önemli araçlarından biri olarak görmek bizim vazifemiz olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
'MECLİS KORİDORLARINDA TANKLARIN MI DOLAŞMASI LAZIM'
TBMM'nin yeni anayasayı yapma yetkisinin olmadığı yönündeki tartışmaları değerlendiren Kurtulmuş, "Anayasa hakkında sözü olan herkesin sözünü dinlemeye hazırız. Makul ve milletin hayrına olabilecek her şeyi dinleriz ancak tek bir sözü dinlemeyiz. 'Bu Meclis'in anayasa yapma yetkisi yoktur' sözünü asla dinlemeyiz. Bu Meclis, milletin hür iradesi ile oluşmuştur. Meclis nasıl ki yasa yapma yetkisine sahip ise anayasa yapma yetkisine de sahiptir. 'Efendim kurucu Meclis değildir' diyorlar. Allah aşkına kurucu Meclis olması için Meclis koridorlarında tankların mı dolaşması lazım?" dedi.
'YENİ ANAYASA 'TÜRKİYE YÜZYILI'NIN TEMEL TAŞI OLACAKTIR'
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise anayasanın bir milletin zaman ve tarih karşısındaki duruşu olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: "Anayasa milletin ortak aklını, iradesini ve vicdanını yansıtan temel evdir. Devletin meşruiyetini, bireyin haklarını ve toplumsal düzenin çerçevesini anayasada görüyoruz. Bu yönüyle anayasa yalnızca bir hukuk metni değil, aynı zamanda bir milletin kimlik belgesi ve gelecek vizyonudur. Ancak insan da toplum da zamanla değişir ve dönüşür. Tarihin akışı içinde sabit kalan tek şey değişimin kendisidir. Teknolojiden güvenlik anlayışına, iletişimden yönetişim modellerine kadar her alanda yepyeni bir çağın eşiğindeyiz. Bu nedenle hukuk donuk bir yapı değil, zamanın ruhunu okuyan, ihtiyaçlara cevap verebilen canlı bir mekanizmdir ve anayasa da bu mekanizmanın temel başıdır. İbn-i Haldun'un yüzyıllar önce ifade ettiği gibi her devrin şartları bir öncekinden farklıdır. Dolayısıyla anayasa döneminin ihtiyaçlarını ve milletin beklentilerini yansıtabilen hem değerler hem de zamanla uyumlu bir yapıda olmalıdır. Bugünün dünyasında 1980 darbesinin gölgesinde yazılmış bir anayasa ile yol yürümek mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri gibi, aziz milletimiz vesayeti değil, milletin anayasasını istiyor. Milletin ruhunu yansıtmayan bir anayasayla demokratikleşme olmaz. Açıkça ortadadır ki millet iradesini yansıtan bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu siyasi bir tercih değil, demokratik bir zorunluluktur. İnanıyoruz ki yeni anayasa 'Türkiye Yüzyılı'nın temel taşı olacaktır." (DHA)
FOTOĞRAFLI