hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Akademisyenler 15 Temmuz'u konuştu

    Akademisyenler 15 Temmuzu konuştu
    expand

    Akademisyenler 15 Temmuz'u konuştu

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    ALANYA, (DHA) - ALANYA HEP Üniversitesi'nde 15 Temmuz webinarı gerçekleştirildi. 15 Temmuz sürecinin öncesi ve sonrası hakkında değerlendirmeler yapan akademisyenler, devlet içerisinde ortaya çıkan tüm yapıların denetlenebilir olması gerektiğini söyledi.
    Alanya HEP Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim ve Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Mihalis Kuyucu'nun moderatörlüğünü yaptığı çevrimiçi seminere; İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. M.Barış Yılmaz, Muş Alparlan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi İskender Dölek, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Duman katıldı.
    'ART NİYETLİ VE ACIMASIZCA YAPILAN BİR EYLEMDİ'
    Seminerin açılış konuşmasını Doç.Dr. Mihalis Kuyucu yaptı. 15 Temmuz'un kronolojisini dinleyicilere aktaran Doç.Dr. Kuyucu, 15 Temmuz'un ülke bütünlüğünü tehdit eden bir eylem olduğuna dikkat çekti. Darbe girişimine karşı Türk Milleti'nin dünyada eşi ve benzeri olmayan biçimde kenetlendiğini dile getiren Kuyucu, “Dünyada eşi benzeri olmayan bir kenetlenme ile bu darbe girişimi püskürtüldü" ifadelerini kullandı.
    Prof. Dr. Adnan Çevik, 'cemaat' adıyla ortaya çıkan yapının, sistematik bir şekilde devleti ele geçirme amacında olduğuna vurgu yaptı.  15 Temmuz projesinin sadece Türkiye'yi değil, tüm İslam dünyasını hedef aldığını söyleyen Prof. Dr. Çevik, “Bu aslında bir projeydi. Hegemon güçlerin, başında ABD olmak üzere, SSCB'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan boşluğun yeşil kuşak çerçevesiydi. Ilımlı İslam, dinlerarası diyalog gibi nüanslarla süslenen bir süreçte sıfır maliyetli bir projedir bu. Türkiye üzerinden aslında Türk dünyası ve bütün İslam dünyasını hedef alan projenin en cüretkâr sahnesiydi 15 Temmuz'da yaşadığımız hadise" ifadelerini kullandı.
    'ULUSLARASI BAĞIMLILIK ORANI İYİ AYARLANMALI'
    Prof. Dr. Selçuk Duman, 15 Temmuz sürecinin öncesi ve sonrasının siyasal analizini yaptı. Yaşanan sürecin 3 temel unsuru olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Selçuk Duman, Türkiye'nin uluslararası bağımlılık oranını iyi ayarlayamadığını, bunun sonucunda devlet içinde yer alan devlet dışı grup ve yapıların, dışarıdan kontrol edilebilir yapılara dönüştüğünü söyledi. Prof. Dr. Duman, “Türkiye'de ortaya çıkan bu yapılar, dışarıdan yönetilir oldu. Bugün de bu var. Bu sadece FETÖ ile ilişkili bir konu değil. Bu bağımlılık; dinle, siyasetle ilişkili bir konu değil. Bu bağımlılık uluslararası zemini olan, uluslarası birçok istihbarat örgütü tarafından desteklenen bağımlılık sürecinden bahsediyoruz" diye konuştu.
    'MEDYADA İÇERİK ÜRETMELİYİZ'
    15 Temmuz'da medyanın rolü konusunu Doç.Dr. M. Barış Yılmaz değerlendirdi. Medyanın rolünün toplumsal şekillenmede çok önemli olduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Yılmaz, medyada yerli ve milli kavramının önemine değindi. “Özellikle Cumhurbaşkanını Recep Tayyip Erdoğan'ın Facetime konuşması, grupların meydana dolması, darbecilere müdahale medyanın sayesinde oldu" diyen Doç.Dr. Yılmaz, “Darbeyi işgal ettikleri yere baktığınızda medya organları oldu. Fetöcüllerin twit adreslerini çok sıkı takip ediyorum. Yabancı istihbarat örgütleri tarafından kullanılan grup haline gelmiş, çok büyük bir lobi oluşturmuşlar. FETÖ medyası İngiltere, Yunanistan gibi devletler tarafından inanılmaz bir şekilde fonlanıyor. Medyayı etkin kullanıyorlar" dedi.
    'SOSYO KÜLTÜREL KİMLİK OLUŞTURULMALI'
    Dr. Öğr. Üyesi İskender Dölek ise Türkiye'nin jeopolitik önemine özel vurgu yaptı. “Doğudan, Orta Asya'dan bakanlar için Türkiye son kaledir. Doğudan baktığınızda sömürgeden inleyen ülkeler için Türkiye çıkış kapısıdır" diyen Prof. Dr. Dölek, Türkiye'de sosyokültürel kimliğin oluşturulması gerektiğini söyledi.

    FOTOĞRAFLI


      

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow