hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dört farklı hayat tek hedefte buluştu

    Dört farklı hayat tek hedefte buluştu
    expand

    Dört farklı hayatın yolu Bursa’da bir lojistik şirketinde kesişti. Dördü de farklı karaktere sahipti. Belli bir tecrübeye erişince kendi şirketlerini kurmaya karar verdiler. Farklılıklarını avantaja çevirdiler. Sırt sırta verip, birbirlerini tamamladılar. Bursa merkezli kurdukları Lima Logistics, 8 yılda dünyanın birçok ülkesinde iş yapar pozisyona geldi. Bursa’nın 250 büyük firma listesine girdi.

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dört farklı hayat tek hedefte buluştu

    İstanbul’da doğup yetişen Sinan Türel, iş hayatına bir lojistik şirketinin finans, raporlama ve bütçeleme bölümünde başladı. O dönem lojistik yeni gelişen bir sektördü. Hızlı ilerleme vardı. Ayak uydurdu. Firmanın yöneticisi, ‘Bursa’da şube açacağız. Oranın başında sen yer alır mısın?’ önerisini sundu. Bursa’yı hiç bilmiyordu. 1996 sonunda Bursa’ya geldi.
    Başta ‘Geçici bir süreliğine geliyorum’ diye düşünüyor ve İstanbul’a dönmeyi planlıyordu. Anlaşması da o şekildeydi. Organizasyon yapısını oluşturdu. Tekstil ve otomotiv hızlıydı. İşler çok iyi gitti. 2008 yılına kadar Bursa’da çalıştı. Ardından terfi etti. İstanbul’a satış ve pazarlama direktörü olarak döndü. Genel müdür yardımcısı olarak çalıştı. İki farklı firmada yöneticilik yaptıktan sonra 2013’te yeni bir başlangıca adım attı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    FARKLI KÜLTÜRLERİ GÖRDÜ

    Cenker Ural, asker baba ve öğretmen annenin çocuğuydu. Birçok memur çocuğu gibi il il gezmişti. Bu nedenle kendine bir aidiyet oluşturamadı. Lojmanlarda büyüdü. Çok gezen tarafta olduğu için bunun avantajlarından da faydalandı. Birçok kültürü aynı anda görme imkanı buldu. Kişiliğinin oluştuğu bu dönemlerde önceden belli bir olgunluğu yakaladı.

    Çocukluğunda pilot olmak istiyordu. Amcası da hava üsteğmendi. Şehit olmuştu. Ailede çok fazla asker olduğu için bu fikre çok sıcak bakılmıyordu. Bursa’ya gelişi de eğitim hayatı nedeniyle gerçekleşti. 1996 yılında Uludağ Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi’ni kazandı. Son yılında Vedat’ın bir arkadaşı vasıtasıyla Dünya Gazetesi Yetkilileri ile görüşüp, 3,5 yıl burada muhabirlik yaptı.

    Dönemin Turizm Bakanı Erkan Mumcu’nun Bursa programını takip etti. Programın ardından haberi yazmak için ofise geçti. Asansöre bindi. Kendisiyle birlikte yaşça olgun bir kadın da asansöre bindi. O kadın, danışmanlık firması sahibi Cevide Sabuncuoğlu’ydu. Onu baştan aşağı süzdü. Kılık kıyafetini gözlemledi. İkisi de birinci katta indi. Koridorun sonunda ‘Karşı komşunuzum’ dedi. Kartvizitini verdi. Bir iş pozisyonu ile ilgili mesaiden sonra görüşmek istediğini ekledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    LOJİSTİK SEKTÖRÜNE ADIM

    Dört farklı hayat tek hedefte buluştu

    Akşam herkes çıktıktan sonra karşı ofise geçti. Uluslararası bir şirketin satış pazarlama temsilcisi aradığını öğrendi. Teklife olumlu yaklaşan Cenker’i sınav ve mülakata soktular. Ertesi gün lojistik sektörüne adım attı.

    Girdiği şirketin yöneticisi Sinan’dı. Onunla yaklaşık 4,5 sene çalıştı. Başarılı grafiği sonrasında İstanbul’a atandı. Sinan’ın farklı bir şirkete geçmesinin ardından onun yerine Bursa’ya döndü. 48 kişilik bir ekibi 5,5 yıl yönetti. Aktif görevdeyken idealleri uğruna tazminatını bırakıp, kendi şirketini kurmak için harekete geçti.

    ÇALIŞMAYI TERCİH ETTİ

    Vedat Çelik de asker çocuğuydu. Erzincan’da yaşarken üniversiteyi kazanarak, Bursa’ya geldi. 1996’da Tophane Orduevi’ne yerleşti. Bir odada 8 kişi kalıyorlardı. Ranza arkadaşlarından birisi Cenker’di. O dönemler dağcılık ile ilgileniyordu. Babası bu spora devam etmesi halinde para göndermeyeceğini söyleyerek, onu caydırmaya çalışıyordu. Vedat, gençliğin de heyecanıyla geri adım atmadı, çalışmaya karar verdi. Arkadaşı Berhan’ın yönlendirmesiyle Olay Gazetesi’ne başvurdu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir süre politika muhabirliği yaptıktan sonra askere gitti. Ortaokul ve lise dönemlerinde işportada terlik sattığı için canlı para kazanmanın tadını almıştı. Bir gün arkadaşı Kemal ile karşılaştı. Bir kargo şirketinin satış pazarlama müdürüydü. Sohbet sırasında ‘Gel seni şube müdürü yapalım’ teklifinde bulundu. ‘Nasıl Yani?’ diye sordu. ‘Yarın buraya gel’ karşılığını aldı.

    YENİ BAŞLANGIÇ

    Çok heyecanlanmıştı. Çevresindekilerle paylaştı. Ertesi gün belirtilen adrese gitti. Bölge müdürü ile görüştü. Ardından ‘Pazartesi gel başla’ yanıtını aldı. İşin içeriği ile ilgili kısa bir eğitim gördü. 6-7 kişilik ekibi vardı. Akşama kadar müşteri ziyaretlerinin ardından anlaştıkları yerde minibüsle buluşup, iş yerine dönüyordu. Aldığı maaşın neredeyse yarısını ayakkabıya harcıyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dört farklı hayat tek hedefte buluştu

    İlerleyen zamanda farklı firmalarda çalıştıktan sonra Cenker’in referansı ile lojistik firmasına başvurdu. Sonradan ortağı olacak, Sinan ile görüştü. Zaman içinde bölge satış, özel müşteriler ve fuar müdürlükleri yaptı. 2013’e kadar böyle sürdü. Bu tarihte yeni bir kariyer dönemi başlayacaktı.

    SPORLA İLGİLENDİ

    Hamdi Bülbüldere, 1980’li yıllarda basketbolcuydu. Bursa Büyükşehir Belediyespor, Sümerbank Merinos’ta ikinci ligde sakatlanıncaya kadar oynadı. Tofaş’ta üretimde çalışmaya başladı. Askere gitti, ardından Oyak Renault’ta park şoförü olarak çalıştı. Bölümü lağvedilince, bu defa çok sevdiği spora antrenörlük yapmak için döndü.

    KURYELİKTEN MÜDÜRLÜĞE

    Eşinden bir lojistik firmasının yapılanmaya gittiğini öğrendi. İlana başvurdu. Ardından şirketin yöneticisi olan Sinan ile görüştü. Eski sporcu olan Sinan, ‘Takım oyuncususun sen iş yaparsın. Gel’ dedi. Kurye olarak başladı. Bölge operasyon müdürlüğüne kadar ilerledi. 17 yıl çalıştı. Ayrıldı. Ardından 4,5 ay başka bir firmada çalıştı.

    ŞİRKETİ KURDULAR

    Bir iş başvurusunda bulunup, görüşme için İstanbul’a gitti. Yabancı menşeili bu firma ondan Bursa’da bir yapılanma kurmasını istedi. Hamdi, bunun üzerine Sinan ile görüştü. Ardından Cenker ve Vedat ile temas kurdular. Görüşmelerin sonucunda 2013 yılında kendi firmalarını kurmaya karar verdiler.

    Kriz sonrası ekonominin toparlandığı dönemlerdi. Avustralyalı bir şirketin Güney Marmara Temsilciliği’ni almışlardı. Bir nevi onların satış ofisi gibi çalışacaklardı. Hava, kara, deniz taşımacılığı yaptılar. Alışkın oldukları işlerden biraz daha farklı bir kulvarda yürüdüler.

    BAŞLANGIÇLAR TANRIÇASI

    2016 sonunda firma ile anlaşmazlığa düştüler ve anlaşmayı feshettiler. Kendi organizasyonları ile faaliyet göstermeye karar verdiler. Bazı zorluklar vardı. Ancak bunun üstesinden geleceklerine inandılar. Önce firmanın ismine odaklandılar. Global iş yapmayı planlıyorlardı. Bu nedenle anlaşılır ve sessiz harflerin çok olmaması gerektiğini düşündüler. Vedat, mitolojiye meraklıydı. Dört kişinin hayatında da yeni bir başlangıç olduğu için ‘Başlangıçlar Tanrıçası’ anlamına gelen ‘Lima’da karar kıldılar.

    BİRBİRLERİNİ TAMAMLADILAR

    Dört kişi olmaları güven unsuru oluşturuyordu. Dördü de farklı karaktere sahipti. Biri rahat, diğeri disiplinliydi. Öteki ofiste çalışmayı seviyordu, diğeri dışarda çalışmayı… Farklılıkları bir araya getirip, birbirlerine sırtlarını dayadılar. Birbirlerini tamamladılar.

    İlk iş portföylerini sorunsuz ve hasarsız aktarmaktı. Kolay olmadı. Eski çalıştıkları firmanın olanaklarını sağlamaları gerekiyordu. Bunun için iyi bir network ve finansmana ihtiyaçları vardı. Deneyimleri, dostlukları, ilişkileri işe yaradı. Ardından yeni projeler ve işlerle şirketin büyümesi sürdürdüler.

    Tofaş’ın İtalya Projesi vardı. Her gün Torino’daki Fiat Fabrikası’ndan üretim bandına yetişmek üzere acil malzemeler ve yedek parçalar geliyordu. Bu projede yer almayı kafalarına koydular. Düzenlenen ihalede global firmalarla yarıştılar ve kazandılar.

    KALDIRAÇ ETKİSİ YAPTI

    Operasyon duyuldu. Kaldıraç etkisi yaptı. Bu gelişme ile Koç Holding’in kapıları açıldı. Diğer firmalarla çalışma imkanı oluştu. Yan sanayi firmaları bu hizmetleri gördükleri için onlar da servis almak istedi. Ağ yayıldı. Tofaş ile anlaşma tam bir kilometre taşı oldu. Yılın tedarikçisi ödülünü aldılar. Bugün merkezi Bursa’da olan Lima Logistics’in Eskişehir, İstanbul (2), Balıkesir, İzmir, Ankara, Denizli ve Adana olmak üzere 8 ofisi bulunuyor. Yurtdışında ise Bükreş ve Milano’da ofisleri hizmet veriyor. Firma bünyesinde de 54 kişi istihdam ediyor.

    İNSANA YATIRIMI ÖNEMSİYORUZ

    Çalışma hayatında insana yatırımı önemsediklerinin altını çizen Cenker Ural, en değerli kaynağın insan olduğunu vurguladı. Ural, bu anlamda ‘Great Place to Work’ sertifikası aldıklarını açıkladı.
    Savunma sanayine girmeyi istediklerini açıklayan Ural, “2021 yılında TOBB’un en hızlı büyüyen şirket ödülünü almayı planlıyoruz. Yerelden yolculuğumuzu başlattık. Ulusalda faaliyet gösteriyoruz. Bu yolculuğu uluslararası arenaya taşıyacağız” diye konuştu.

    ONUR VERİCİ

    Bursa’nın büyük 250 firması arasında yer aldıklarını açıklayan Sinan Türel, “Böyle bir gelişme bekliyorduk. 2020 ciromuzu şu an yüzde 50 artırdık. Önümüzdeki yıl daha iyi noktalara geleceğiz. Vergi sıralamasında da ilk 100’de olduğumuzu düşünüyoruz. Bursa, Türkiye’deki en büyük 5 ekonomiden biri. Genç bir şirket sayılırız. 250 içinde yer almak bizim için onur verici bir durum” dedi.
    ŞİRKET BÜYÜDÜ
    Pandemide lojistik sektörün ivme kazandığını anlatan Türel, “E-ticaret patladı. Lojistiği ile ilgili gelişmeler yaşandı. Volüm geldi. Bizim ivmemiz ortalamanın üzerinde oldu. Geçen yılki yüzde 50’lik büyüme pandemide gerçekleşti. Önümüzdeki sene için benzer rakamlar öngörüyorum” diye konuştu.

    SEKTÖREL DEĞİŞİMLER YAŞANDI

    Pandemide hızlı aksiyon aldıklarını açıklayan Vedat Çelik yoğunluğun otomotiv ve tekstilde giderken, bu dönemde sektörel değişimler yaşandığını kaydetti. Medikal ürünlerin öne çıktığını anlatan Çelik, iki ülkenin Sağlık Bakanlığı’nın ürün taşıma işlerini yaptıklarını ekledi.

    Yeni ürünlerle büyümeye odaklandıklarını belirten Çelik, “Ciddi hizmet ihracatçısıyız. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da satış pazarlama yapıyoruz. Ülkemize döviz kazandırıyoruz. Dünya trafikleri için teklifler veriyoruz. Bunu genişleteceğiz” dedi.

    SOSYAL SORUMLULUK

    Firma olarak sosyal faaliyetlerinin bulunduğunu ekleyen Hamdi Bülbüldere, spor kulübü kurduklarını söyledi. Bunun sadece kulüp olmadığının altını çizen Bülbüldere, “Basketbol erkek, voleybolda kız takımlarımız var. Her iki tarafta da ikinci ligdeyiz. Spor okullarımız da açıldı. Şu anda İstanbul’da faaliyet gösteriyor. Çocuklarımız düzenli geliyor, antrenman yapıyorlar. Anadolu Efes ile anlaşma yaptık. Genç Türk oyuncular, kendilerini geliştirmek için ikinci ligde bizde oynayacaklar” diye konuştu.

    Aileye dokunmanın önemine işaret eden Bülbüldere, “Çocuk ve gençlerin ailesine ve çevresine de dokunmuş oluyorsunuz. Yetenekli çocukları da bu sisteme alıp, iyi bir insan yetiştirme niyetimiz var. İngilizce, drama belki de farklı eğitimler de vereceğiz. Yetiştirici kulüp olma hedefimiz var” dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow