hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İskeçe Türk Birliği’nin hukuk mücadelesi, konferansta ele alındı

    İskeçe Türk Birliği’nin hukuk mücadelesi, konferansta ele alındı
    expand

    İskeçe Türk Birliği’nin hukuk mücadelesi, konferansta ele alındı

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    EDİRNE,(DHA)-TRAKYA Üniversitesi’nde, ‘İskeçe Türk Birliği, Yerel Mahkemelerden AİHM’e 40 Yıllık Bir Hukuk Mücadelesi’ konulu bir konferans düzenlendi.
    Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü, ‘İskeçe Türk Birliği, Yerel Mahkemelerden AİHM’e 40 Yıllık Bir Hukuk Mücadelesi’ başlıklı çevrim içi konferansta, Batı Trakya’dan İskeçe Türk Birliği (İTB) Başkanı ve Gazeteci Ozan Ahmetoğlu ile İskeçe Türk Birliği Avukatı Ahmet Kara’yı ağırladı. Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet’in açılış konuşmaları ile başlayan konferansta, İskeçe Türk Birliği'nin yaklaşık 40 yıldır sürdürdüğü hukuk ve demokrasi mücadelesi ele alındı.

    Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu'nun moderatörlüğünde gerçekleşen konferansta konuşan Ozan Ahmetoğlu, İskeçe Türk Birliği'nin Batı Trakya Türk azınlığının kurduğu ilk sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. 1927 yılında İskeçe Türk Gençler Yurdu adıyla kurulan ve 1936 yılında İskeçe Türk Birliği adını alan kuruluşlarının, 1983'te isminde ‘Türk’ ifadesi geçtiği gerekçesiyle Yunan makamlarınca kapatılma davasıyla karşılaştıklarını dile getiren Ozan Ahmetoğlu, kararın ardından başlattıkları hak ve hukuk mücadelelerini ülke sınırlarını aşarak AİHM’e kadar taşıdıklarını ifade etti. AİHM'nin 27 Mart 2008'de Yunanistan'ı ‘kapatma kararı’ nedeniyle haksız bulduğunu ve karar üzerine İTB olarak Yunan makamlarına resmi ve yasal statülerinin iade edilmesi talebinde bulunduklarını belirten Ozan Ahmetoğlu, “Batı Trakya Türkleri nasıl uygulamalara maruz kalıyor diye merak edenler İskeçe Türk Birliği’nin 38 yıllık mücadelesine baksın. Kararın üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen Yunanistan ne yazık ki AİHM kararlarını uygulamamaktadır” dedi.

    Yunanistan’ın, ‘Batı Trakya’da Türk yoktur’ şeklindeki milli kimliğin inkarına dayanan tutumu ile aslında her şeyden önce Batı Trakya Türk azınlığının sivil toplum kuruluşu birikimini yok etmeyi amaçladığını ifade eden Ozan Ahmetoğlu, “Kültürel zenginliğimizi ayakta tutan kurumsal yapımızı bir anlamda bir ‘yasa dışılığa’ itmiştir. İsminde Türk kelimesi olan İskeçe Türk Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni yaşatmak Yunanistan devleti nezdinde yasa dışı olay olarak görülmeye başlanmıştır” diye konuştu.
    Yunanistan’ın uluslararası hukuku uygulayana ve derneklerinin resmi statülerini iade edene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Ahmetoğlu, “Yunanistan, neden bu kararları uygulamıyor derseniz, Yunanistan toplumunun ve özellikle Yunanistan yöneticilerinin bir Türk fobisi, Türkiye fobisi olduğunu söyleyebiliriz. Kendi tarihiyle ilgili, kendi milli kimlik bilinciyle ilgili ciddi anlamda bir sorun olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Önümüzdeki dönemde ise Yunanistan’ı Türk fobisinden, kendi yarattıkları algıdan kurtarabilecek politikacıların gelmesini temenni ettiği söyleyen Ozan Ahmetoğlu, “Hukuka, insan haklarına inanan biri olarak eninde sonunda Yunanistan'ın uluslararası hukuku uygulamak durumunda olacağını düşünüyorum. Demokrasi ve hukuktan ayrılmadan mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

    İskeçe Türk Birliği Avukatı Ahmet Kara da İskeçe Türk Birliği davasında Yunanistan iç hukuk sürecinin nasıl işlediği ve AİHM süreci hakkında bilgiler paylaştı. İskeçe Türk Birliği davalarının tam üç kez Yunanistan iç hukuku sürecini tamamladığını ifade eden Ahmet Kara, kısa süre sonra Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, artık Yunanistan’a yolun sonuna gelindiğini ve oyalama politikalarının artık geçerli olmayacağını net bir şekilde ifade edeceği kanaatinde olduğunu söyledi.

    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre taraf devletlerin AİHM kararlarını uygulamakla yükümlü olduklarının altını çizen Ahmet Kara, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 46'ncı maddenin 4'üncü fıkrasına ısrarla devletler, uyarılarına rağmen kararları uygulamama yönünde hareket ettikleri takdirde hangi yaptırımlar geleceği ortadadır. Bu konundaki en son aşama, Avrupa Konseyi'nden atılmadır. Bu devletler için çok önemli bir yaptırımdır. Ben bu doğrultuda Yunanistan'ın eninde sonunda kararları uygulamak zorunda kalacağını, bırakılacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Yaklaşık 2 saat boyunca devam eden konferans, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow