Bakan Kurum: Deprem bölgesindeki çalışmalar, bir milletin kararlılığının göstergesidir

Bakan Kurum: Deprem bölgesindeki çalışmalar, bir milletin kararlılığının göstergesidir
Alican GÜMÜŞ/HATAY, (DHA)- ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesi 11 ilde bugüne kadar 201 binden fazla yuvayı, iş yerini hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2025’in sonuna kadar da toplam 453 bin bağımsız bölümü tamamlayacaklarını belirterek, "Bugün deprem bölgesinde yürüttüğümüz son derece kapsamlı çalışmalar bir inşa hareketinden çok daha fazlasıdır, bu, bir milletin kararlılığının göstergesidir, yeniden doğuşunun da ispatıdır" dedi.
Hatay’a gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AFAD Koordinasyon Merkezi’nde kentte yapılan çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Ardından tarihi Uzun Çarşı TOKİ inşaatında incelemelerde bulunan Bakan Kurum, burada açıklamalarda bulundu. Kurum, “Şu anda Hatay’ın kalbindeyiz. Bu bölge Hatay’ımızın ticaretinin, kültürünün, tarihinin ve kadim değerlerinin yaşadığı çok özel bir alan. Bu bölgenin tamamında bulunan tarihi eserlerimize sahip çıkıyor; camilerimizi, çarşılarımızı, medeniyetimizin izlerini aslına uygun şekilde yeniden ihya ediyoruz. Bir yandan Habib-i Neccar Camii’ni tarihi dokusuna sadık kalarak inşa ediyoruz, diğer taraftan tarihi Meclis Binamızı, buranın simgesi Kurtuluş Caddemizi ve Kemalpaşa Caddeleri’ni geleneksel ruhuyla yaşatmak için çalışıyoruz. Asi Nehri’ni yeşil alanlarıyla, yürüyüş yollarıyla ve yaşam alanlarıyla yeniden canlandırıyoruz. Şu an içinde bulunduğumuz Uzun Çarşı ise Hatay’ımızın göz bebeği. Bilindiği gibi burası sadece bir alışveriş mekanı değil; aynı zamanda kültürün, kardeşliğin, hatıraların buluştuğu bir yaşam alanı. Taşı toprağı tarih kokan bu güzel çarşımızı da içerisindeki dükkanlarıyla, konaklama merkezleriyle, okuluyla, konutlarıyla birlikte yeniden ayağa kaldırıyoruz. Valiliğimizle birlikte; buradaki esnafımızı bayramdan sonra yeni yerlerine taşıyacağız; inşallah çarşımızı da yıl sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. Hatay’ımız için, esnafımız için şimdiden hayırlı olsun diyorum” dedi.
‘250 BİNİNCİ KONUTUN ANAHTARINI TESLİM EDECEĞİZ’
6 Şubat 2023 tarihinin milletin gördüğü en büyük yıkımın tarihi olduğunu söyleyen Bakan Kurum, şöyle konuştu:
“11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız bu büyük felaketi doğrudan yaşadı. 85 milyon insanımız aynı acıyı paylaştı. O günden bu yana; ‘Bu millet, en karanlık anlarda bile diz çökmez; bu devlet, en ağır günlerde bile geri adım atmaz’ inancını hiç kaybetmedik. Depremin hemen ardından milletimize bir söz verdik; ‘Hatay yeniden yükselecek. Evleriyle, iş yerleriyle, ruhuyla, kimliğiyle asrın inşasının simge şehri olacak’ dedik. Ve hamdolsun ki; o enkazlardan güçlü bir milletin iradesi çıktı; küllerinden yeniden doğma azmi yükseldi. Bugün deprem bölgesinde yürüttüğümüz son derece kapsamlı çalışmalar bir inşa hareketinden çok daha fazlasıdır; bu, bir milletin kararlılığının göstergesidir, yeniden doğuşunun da ispatıdır. Şu anda deprem bölgesinin her bir karışında, her bir taşında varız. Kahramanmaraş’tan Adıyaman’a, Malatya’dan Osmaniye’ye, Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya kadar her şehirde, her ilçede, her köyde, bu milletin umudunu yeniden yeşertiyoruz. İşte geldiğimiz nokta. 11 ilimizde, yaklaşık 3 bin 500 şantiyede, 182 bin mühendis, mimar, işçi kardeşimizle 7 gün 24 saat aralıksız çalışıyoruz. Bugüne kadar 201 binden fazla yuvayı, iş yerini hak sahiplerine teslim ettik. 2025’in sonuna kadar da toplam 453 bin bağımsız bölümü tamamlayacak, tek bir depremzede kardeşimizi yuvasız bırakmayacağız. Buradan da bir kez daha duyurmak istiyorum. İnşallah önümüzdeki ay Cumhurbaşkanımızın ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in teşrifleriyle; temelinde devletimizin kararlılığı, harcında ise milletimizin dualarının olduğu 250 bininci konutumuzun anahtarlarını kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
EN AĞIR HASAR HATAY'DA
Hatay’ın asrın felaketinde en ağır yarayı aldığını da anlatan Bakan Kurum, sözlerine şöyle devam etti:
“Öyle ki yıkılan binaların üçte biri bu topraklardaydı. Ama bugün Hatay’ımız söz verdiğimiz gibi; yeniden ayağa kalkışın simge şehri oluyor. Bugüne kadar Hatay’da; 46 bin yuvayı ve iş yerini hak sahiplerine teslim ettik. 2025 sonuna kadar, söz verdiğimiz 187 bin bağımsız bölümü tamamlayacağız. Hatay’ımızda altyapı noktasında çok büyük bir adım atıyoruz. Antakya ve Defne’de 11,2 kilometre uzunluğunda, 5,6 metre çapında ülkemizin en büyük atık su tünelini inşa ediyoruz. Bu tünel ile Büyükçat’a yapacağımız ileri biyolojik atık su arıtma tesisine Antakya ve Defne’nin bütün atık suyunu taşıyacağız. İnşallah bu arıtma tesisi ve tünelimizle 1 milyon vatandaşımıza hizmet etmiş olacağız. Yine Hatay’ımıza bir müjdemizi daha buradan vermek istiyorum. Biliyorsunuz şehirlerimizi ayağa kaldırırken bütüncül yaklaşıyor, yeşil alanlarıyla sosyal donatılarıyla inşa ediyoruz. Bu kapsamda Antakya’daki Atatürk Parkımızı daha da büyütüyoruz. Parkımızı 100 bin metre kareden 140 bin metrekareye çıkararak hemşehrilerimize yeni bir nefes alanı daha kazandırıyoruz. Bir önemli çalışmamızı daha paylaşmak isterim. Dünyanın en önemli Kuş Göç Yolu olan Milleyha Kuş Cenneti’ni doğal sit alanı ilan etmek için de gereken adımları atıyoruz. Bu bölgedeki tüm doğal varlıklarımızı, kuşlarımızı koruyacak bu adımımızı ilgili bakanlıklarımızla birlikte atacağız. Şimdiden Hatay’a hayırlı olmasını diliyorum. Hatay’ımız her şeyin en güzeline layık. Çünkü Hatay sadece bir şehir değil; aynı zamanda bir kimlik, bir miras ve bir umuttur. Ve Allah’ın izniyle bu umut, bu devletle, bu milletle yeniden doğuyor. Elbette ki tüm bu başarının kahramanı Hataylı hemşehrilerimizdir; sabrıyla, metanetiyle, devletine olan inancıyla deprem bölgesinin yiğit insanlarıdır. Bu toprakların asil insanlarının muazzam dayanışması, bu mücadele de bizim en büyük gücümüzdür. Elbette bazı kesimler; milletimizin umutlarının yeşermesinden, hayallerinin gerçeğe dönüşmesinden rahatsız oluyorlar. Hataylılar müsterih olsunlar. Birileri dedikodu üretir, biz yuva inşa ederiz. Birileri karamsarlık saçar, biz umut yeşertiriz. Bizim siyasetimiz, süslü sözlerle değil, alın teriyle, emekle, kararlılıkla yazılır. Çünkü biz yalana değil hizmete, dedikoduya değil çözüme inanıyoruz. Bu devlet, milletinin gözyaşını silmek için vardır. Bu devlet, vatandaşının yuvasını kurmak için vardır. Ve biz kim ne derse desin bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de yarın da deprem bölgesinden ayrılmayacağız. Deprem bölgesini ayağa kaldırmak ne kadar önemli ise 81 ilimizde kentsel dönüşümü tamamlamak da o kadar önemlidir.”
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ’
İstanbul ve Konya depremlerinin Türkiye’nin deprem bölgesi olduğu gerçeğini hatırlattığını vurgulayan Kurum, “Bu yüzden hep birlikte; başta İstanbul’umuz olmak üzere, bu vatanın her köşesinde kentsel dönüşümü başarmak, geleceğimizi güvence altına almak zorundayız. Bir diğer husus ise şudur. Biliyorsunuz Türkiye; yıllar boyunca milletimizin huzurunu hedef alan terörle de mücadele etti. Terörsüz Türkiye hedefi, bugün burada yaraları sararken gösterdiğimiz birlik kadar kıymetlidir. Çünkü bir yandan inşa ve ihya çalışmalarını yürütürken bir yandan da geleceğimizi tehdit eden karanlık odakları bertaraf etmek zorundayız. Bu topraklarda artık yalnızca umut yeşermeli, çocuklarımızın cıvıltıları yankılanmalıdır. Biz bin yıldır bu topraklarda biriz, beraberiz, kardeşiz. Biz birlikte varız, birlikte güçlüyüz. Ve bizler, terörsüz, huzurlu bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz” diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI