"Ma'kıli Hat Sergisi ve İcazet Töreni" İstanbul Tasarım Merkezi'nde gerçekleştirildi

Makıli Hat Sergisi ve İcazet Töreni İstanbul Tasarım Merkezinde gerçekleştirildi
expand

- Hattat Savaş Çevik:- "Hat sanatı, uzun süre eğitim gerektiren bir sanat. Bir diğer özelliği de diğer sanat dallarına göre daha disiplinli ve özellikle periyodik olması"

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

İSTANBUL (AA) - Hattat Savaş Çevik'in öğrencilerinin eserlerinin sergilendiği ve icazet belgelerinin teslim edildiği "Ma'kıli Hat Sergisi ve İcazet Töreni", İstanbul Tasarım Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Hem ustalık hem de öğrencilik ruhunun aynı anda katılımcılara sunulması hedeflenen programda hattatlar Onur Yıldırımer, Sedat Aktürk, Mehmet Han Akan ve Salih Şahinoğlu icazet belgelerini aldı.

Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada İstanbul Tasarım Merkezi'nin tarihi bir mekan olduğunu ve geçmişte Özbekler Tekkesi olarak kullanıldığını belirterek, "Hat sanatı, uzun süre eğitim gerektiren bir sanat. Bir diğer özelliği de diğer sanat dallarına göre daha disiplinli ve özellikle periyodik olması çok önemli. Bir hat öğrencisi, periyodik çalışmak zorunda. Çalışmayı bıraktığı anda hemen gerilemeye başlar. Belki bir resim, heykel sanatında bu böyle olmayabiliyor ama hat sanatında böyle. Onun için çok disiplin, özveri ve süreklilik gerektiren bir sanat." dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

- "Harflerin kuralları, anatomisi vardır"

Hat sanatında birçok yazı çeşidinin bulunduğuna dikkati çeken Çevik, şunları kaydetti:

"Bunların herhangi birinde eğitim almaya başlandığı zaman ömrünün sonuna kadar o yazıyı devamlı, her gün periyodik olarak yazmak zorundasınız. Bir eğitim süreci var. Ders aldığı süre, öğrencinin çalışmasıyla, çalışma yoğunluğuyla, ders aldığı hattın çeşidiyle ve öğrencinin yeteneğiyle ilgili uzayıp kısalabiliyor ama en az 3 yıldan başlıyor. İcazetname alana kadar 10-15 yıla kadar uzayabiliyor. Diploma aldıktan sonra da olay bitmiyor. Çoğu öğrenciler, diplomadan, icazetnameden sonra da hocaları ile ilişkilerini devam ettiriyor. Ben de bu sergide dört öğrencime icazetname veriyorum."

Çevik, "Ma'kıli" yazı türünde eserlerin sergilendiğini söyleyerek, "Ma'kıli geometrik, köşeli bir yazıdır. 90 derecelik açılarla yazılır yani kamış kalem ile yazılmaz. Tamamen resmedilerek yazılan ama kuralları da olan bir yazı. Her fırçayı, kalemi veya trilini eline alan yazı yazamaz. Harflerin kuralları, anatomisi vardır. Köşeli olmasına rağmen bunların da formları var. Kompozisyonda uyulması gereken, titizlenmek gerektiğini düşündüğüm önemli hususiyetler var. Bunların öğrenilmesi biraz zaman alıyor." ifadelerini kullandı.

- "Bu sanat gelişerek, büyüyerek ve zenginleşerek devam ediyor"

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Öğrencilerine sadece Ma'kıli türünde değil diğer yazı çeşitlerinde de yardımcı olduğunu dile getiren Çevik, "Ma'kıli yazı türünde bir seviyeye geldiler ve icazetname vermek istedim. Geleneksel bir olaydır. Törenle verilmesi, Osmanlı döneminden beri adet olmuştur. Biz de 'Böyle güzel bir tören ve bir sergi yapalım.' dedik. Bu güzel mekanı seçtik. Bir de katalog çıkardı İstanbul Tasarım Merkezi. Geleneklerimizi böylece yaşatmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Çevik, 1974'te ilk defa hat çalışmaya başladığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eskiden hat sanatı kaybolacak mı, tarihe mi karışacak diye bir endişe içindeydik. 2000'den sonra hızlı bir şekilde hat sanatına ilgi arttı. Bunun sebebini bir mucizeye bağlıyorum çünkü hiçbir şey yokken bir konuya ilgi artıyorsa bu, bir mucizedir, bir ilahi takdirdir. Dolayısıyla böyle bir ilahi takdir oldu. Bazı kurumlar ve ülkeler, uluslararası yarışma ve sergiler düzenleyerek bu sanatımızın gelişmesine katkıda bulundu. Bu ivme, hızlanma giderek artıyor. Hat sanatı ölüyor, bitiyor, kayboluyor, tarihe karışacak gibi bir olay söz konusu değil. Eskileri aratmayacak kadar kaliteli hattatlarımız, sanat eserleri ortaya çıkıyor. Bu sanat gelişerek, büyüyerek ve zenginleşerek devam ediyor."

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

- "Sabrı, odaklanmayı, bu sanatın inceliklerini, edebini, ahlakını öğrendik"

İcazet belgesi alanlardan kaligrafi eğitmeni Onur Yıldırımer de İstanbul Tasarım Merkezi'nde hat sanatı, ebru, tezhip, minyatür ve kaligrafi gibi geleneksel sanatların da eğitiminin verildiğini ifade ederek, "Benim de burada 10 eserim mevcut. Serginin adını hocamızın teveccühü ile 'Mizan' olarak belirledik. Mizan, ölçü anlamına geliyor. Baktığımızda kare, dikdörtgen ve dairesel formda kufi yazı örnekleri mevcut. Aynı zamanda hocamızın hat sanatına yeni kazandırdığı 'Muttasıl Ma'kıli' denilen bir yazı türü mevcut. Bu türün farkı tamamen boşluklarının alınmış olması. İnşallah bu kadim sanatın geleceğine sağlam izler bırakabiliriz." diye konuştu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

İcazet belgesinden ziyade hocasıyla geçirdiği 12 yılın çok daha kıymetli olduğunu belirten Yıldırımer, "12 yılda sabrı, odaklanmayı, bu sanatın inceliklerini, edebini, ahlakını öğrendik. Bunlar bize çok kıymetli değerler kattı. Evet, icazet de önemli. Marifet iltifata tabidir ama Allah hocamızı başımızdan eksik etmesin. Onunla olduğumuz her an bizim için çok çok kıymetli." dedi.

Yıldırımer, icazet belgesini almanın çok güzel bir duygu olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"Ayrıca omuzlara ağır yük bindiren bir duygu. İnşallah hocalardan gelen bu kadim sanata bizler de layık olabilir, bunu hakkıyla devam ettirebiliriz. İcazetin diplomadan farkı da bu zaten. Diploma kişinin edebine, ahlakına bakılmadan belli kriterleri sağlaması doğrultusunda verilen bir yetkinlik belgesidir. İcazette ise kişi o sanata layık değilse veya daha sonrasında daha bozuk davranışlar sergiliyorsa hoca icazet belgesini geri alabilir. O anlamda icazet, aynı zamanda bir istikamete girmek, o istikametten çıkmamak demektir."

Ziyaretçilerle buluşan Çevik ve öğrencilerinin eserlerinin yer aldığı "Ma'kıli Hat Sergisi, 22 Haziran'a kadar gezilebilecek.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow