hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Tüketici, serbest rekabet ortamında dilediği aracı kullanmalı"

    Tüketici, serbest rekabet ortamında dilediği aracı kullanmalı
    expand

     "Tüketici, serbest rekabet ortamında dilediği aracı kullanmalı"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hayati ARIGAN /İSTANBUL, (DHA)  UBER davasında mahkemenin müdahillik talebini kabul ettiği Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği'nin Başkanı avukat Ahmet Salgut, davada Uber şirketinin yanında olmadıklarını ancak taksicilerin karşısında neden yer aldıklarını anlattı. Uber'in çıkarlarıyla herhangi bir ilgilerinin olmadıklarını belirten avukat Ahmet Salgut, ancak tüketicilere kesintisiz, kaliteli ve ekonomik hizmet sunulmasının önünün açılması gerektiğini savundu. Yabancı menşeli ticari bir şirket olan Uber'e benzer organizasyonları yerli girişimci ve firmaların da yapabileceğini belirten avukat Ahmet Salgut, insanların serbest rekabet ortamında hangi aracı kullanmak istiyorsa buna engel olunmaması gerektiğini söyledi. 

    TÜKETİCİ GÖZÜYLE TARTIŞILMASI GEREKİR
    İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası ile Birleşik Taksiciler Derneği'nin, internet üzerinden ulaşım hizmeti veren Uber'e erişimin engellemesi ve haksız rekabetin tespiti için açılan davada mahkeme, Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği'ni davaya müdahil etmişti. Uber'in yanında feri (yan) müdahil olan derneğin başkanı avukat Ahmet Salgut, davaya katılma nedenlerini anlattı. Mahkemenin, Tüketici Hakları Derneği'ni değil kendi derneklerini davaya müdahil ettiğini belirten avukat Ahmet Salgut, her sektörde olduğu gibi ulaşım sektöründe de tam rekabet ortamı olmasının tüketicinin yararına olduğuna dikkat çekti. Avukat Ahmet Salgut, “Bu tarz uygulamalar konusunun tüketici gözüyle de tartışılması gerektiğini düşündüğümüz için davaya müdahil olma talebinde bulunduk ve mahkeme de talebimizi kabul etti" dedi.
     
    TÜKETİCİLERİN TERCİHİNİ SINIRLAMAK DOĞRU DEĞİL
    Uber tarzı uygulamalar birer inovasyon örneği olduğunu belirten avukat Ahmet Salgut şöyle konuştu; 
    “Bu tür girişimlerin kayıt altına alınarak tüketicilere sağlıklı hizmet verebilmesine destek olunması gerekir. Gelişen teknoloji ve insanların yaşam tarzıyla dünya yeni bir gelişim, oluşum içerisinde ve hiç olmadığı kadar küreselleşiyor. Sınırlar siyasi olarak var olsa da sosyal, ekonomik ve ticari olarak gittikçe kayboluyor. Örneğin bir ev hanımı evde yaptığı bir ürünü yurtdışına satış yapabiliyor ya da herhangi bir ülkeden, ülkemizdeki fiyatın çok altına bir ürün getirtebiliyoruz. Bu değişim ve gelişim her sektörü etkiledi. Bu değişim karşında hiçbir unsur duramaz. Çünkü insanların artık tüketim alışkanlığı değişti; insanlar internetten alışverişi seviyor, ulaşım ihtiyacını bile bu daha kolay ve cazip gelen yöntemle karşılıyor"

    TÜKETİCİLERİ KORUMAK DEVLETİN GÖREVİDİR
    Yıllar öncesinin mevzuatı artık bugünün çağına uymadığını belirten avukat Ahmet Salgut, ülkemizde serbest teşebbüs hürriyeti olduğunu belirtti. Bu sorunun iki tarafın da hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten Salgut, “Taksi sürücülerini mağdur etmeyecek diğer yandan da tüketici olarak vatandaşın isteklerini de ihmal etmeyerek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Anayasa, devlete tüketicileri koruyucu tedbirleri alması görevi yüklemiştir. Devlet tarafları da dinleyip gerek İçişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığını da devreye sokup gerekli yasal düzenlemeyi yapmalıdır" diye konuştu.  

    TAKSİ PLAKASI RANT KAPISI OLMAMALIDIR
    Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği'nin Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ise son taksi plakası tahsisinden bu yana İstanbul'un nüfusunun ikiye katlandığın belirterek, taksi hizmeti sunan araç sayısının ise aynı kaldığını söyledi. Günümüzde taksi plakaları oto galerilerinde fahiş bedellerle el değiştirdiğini ya da kiralandığını söyleyen Aydın Ağaoğlu sözlerine şöyle devam etti; 
    “Bazı plaka sahipleri de günlük yevmiye hedefiyle sigortasını bile yaptırmadan sürücü çalıştırmaktadır. Sürücüler de verilen asgari hasılat hedefini tutturabilmenin kendisinde oluşturduğu gergin ruh haliyle şehirde yolcu taşıması yapmaktadır. Hal böyle olunca da müşteri seçmekte, kısa mesafe veya trafiği yoğun bölgelere yolcu almama, yağışlı havalarda müşteri beğenmeme gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Arz talep dengesizliği ise alternatif oluşumlara yol açmıştır. Diğer yandan, taksi işletmeciliği götürü vergiye tabi olduğundan ve getirisinin yanı sıra piyasa değeri de gün be gün arttığından, paradan para kazanmak isteyen rantiyecilerin yatırım aracı haline gelmiştir. Plaka tahdidi kaldırılmalı veya bizzat taksi sürücülüğü yaparak hayatını kazananlara belirlenecek sayıda yeni plakalar tahsis edilmeli, miktarı da kentlerin nüfusuna göre güncellenmelidir" 
    İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde geçtiğimiz hafta görülen duruşmada Tüketicilerin Haklarını Savunma Derneği'nin davalı Uber'in yanında feri (yan) müdahil olarak yer almasına kararı çıkmıştı. Mahkeme vergi uzmanı,  yazılım uzmanı, trafik denetim uzmanın da aralarında bulunduğu 5 kişilik heyetin Uber hakkında ayrıntılı rapor hazırlamasına karar vermişti. 

    (FOTOĞRAF)
     
     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow