Lojistik sektörünün geleceği konuşuldu

Lojistik sektörünün geleceği konuşuldu
İZMİR, (DHA)-İZMİR Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından bu yıl 2'ncisi düzenlenen LOGISTECH - Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı'nda gerçekleştirilen seminerler uzmanları sektör profesyonelleri ile buluşturuyor. Başkanlar Oturumu'nda bir araya gelen sektör kuruluşlarının öncü isimleri, lojistikte son durum, gelişen teknolojiler, yeni yatırımlar, mevzuatlar ve yol haritaları hakkında görüş bildirdi.
LOGISTECH - Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı'nda gerçekleştirilen seminerler uzmanları sektör profesyonelleri ile buluşturuyor. Bu kapsamda Başkanlar Oturumu'nda sektör kuruluşlarının öncü isimleri, lojistikte son durum, gelişen teknolojiler, yeni yatırımlar, mevzuatlar ve yol haritaları hakkında görüş bildirdi. Başkanlar Oturumu'nun Moderatörlüğü İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk tarafından gerçekleştirildi. Oturuma, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, Deniz Nakliyecileri Derneği (DND) Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED) Yönetim Kurulu Başkanı Orçun Erbayraktar, Demiryolu Taşımacıları Derneği (DTD) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Küçükakdere, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener, Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, Türk Hava Yolları (THY) Kargo Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen konuşmacı olarak katıldı.
'HEPİMİZİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKİYOR'
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, "Son dönemde yaşadığımız pandemi, arkasından Rusya ve Ukrayna savaşı arkasından gelen bu kaotik durumda Türkiye'nin bağlayıcı bir aktarma merkezi konumunda olması gerektiğini gördük. Dünyada satın alma eğilimleri tamamen değişti. Artık farklı bölgelerden farklı ürünlerin gelip bir noktada aktarımının ve dağıtımının yapılması zorunluluğu var. Günümüzde lojistiği yönetemeyen ülkeler, maalesef ihracatı da yönetemeyecek. Türkiye'nin jeopolitik durumuna baktığımızda 4 saatlik uçuş mesafesi ile ulaşabildiğimiz hedef kitleyi düşündüğümüzde uluslararası yatırımlara açık bir noktadayız. 67 ülkenin merkezi konumundaki ülkemizde, ticaretin kolaylaştırılması farklı koridorlar yaratarak o malların bir noktadan başka bir noktaya ulaştırılması, iş yapış modellerimizin değiştirilmesi hız ve maliyetin önemi çok çok önemli. Türkiye olarak ürünleri kolay satılmak, küresel ekonomiye hakim olmak isteniyorsa hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor" dedi.
'SERVİS VE HİZMET KALİTESİNİ ETKİLER'
Ekonomideki tüm iniş çıkışlarda denizcilik sektörünün ilk etkilenen sektör olduğunu belirten DND Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar, "Deniz taşımacılığının küresel ekonomideki oranı yüzde 90'dır. Denizciliğin seyri de ekonomiyi ilgilendiriyor. Pandemi, savaş, ekonomik çalkantılar, tedarik zincirindeki tüm katmanları etkiliyor. Arz talep durumu, dünya ekonomisindeki karşılıklı etkileşim, her şeyi belirliyor. Yani yeri olmayan gemiler kadar dolmayan gemiler de ve kalkamayan gemiler de tedarik zincirini etkiler. Servis ve hizmet kalitesini etkiler. Günümüzde denizcilik sektöründeki farklı gelişmeler, örneğin; farklı koridorlar, çevreci yakıtlarla çalışacak gemilerin inşası, kuşak yol projeleri, akıllı ve yeşil limanlar gibi pek çok yeni alternatif projeden bahsediliyor. Bu projeler önümüzdeki süreçte deniz lojistiğinin seyrini de belirleyecek" ifadelerini kullandı.
'ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILLARDA AKTİF HALE GELECEK'
DEFMED Yönetim Kurulu Başkanı Orçun Erbayraktar, lojistik eğitiminin önemine dikkati çekerek, "Deniz lojistiğinde sürdürülebilirlik konusunda yapılan araştırmalar ve yeni trendlere bakıldığında 2050 yılına kadar denizcilik sektörü için yapılması gereken ana bileşenlerin ne olduğu ve bunlardan feyz alarak neler yapılabilir konusu, önemli yer tutuyor. Bunlar; jeopolitik ve makroekonomik trendler, çevresel ve doğal kaynak eğilimleri, sosyal eğilimler ve teknolojik eğilimler konuları stratejik öneme sahip. Özellikle teknolojik eğilimler kısmı yapay zekanın yaygın kullanımı, sürükleyici teknolojilerin kullanımı, nesnelerin interneti ve sektörde bunun kullanımı ve yaygınlaşması teknolojik trenler. Bu formlar önümüzdeki 10 yıllarda aktif hale gelecek. Daha iyi internet bağlantısı, nesnelerin internet kullanımına olanak sağlıyor. Bu yıl itibari ile denizcilik kuruluşları özellikle nesnelerin interneti tabanlı çözümlerle 2,5 milyon dolarlık yatırım yapmayı ve yüzde 14 tasarruf etmeyi planlıyor. Ancak her ne kadar otomasyonu devreye soksa da eğitimli insan gücünün onu yönetmek üzere bir yerde olması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
'DEMİRYOLU TAŞIMADA BİR ÇERÇEVE KANUNU YOK'
DTD Yönetim Kurulu Başkanı Onur Küçükakdere, "Türkiye demiryolları 2013'ten sonra özele açılmasına rağmen sadece 2 özel sektör demiryolu tren işletmecisi olarak bu sektörde hizmet veriyor. Demek ki tam amacına ulaşan bir serbestlik sağlanmamış. Hiçbir taşıma türü, birbirinin rakibi değildir. Taşıma türleri birbirleriyle son derece uyumlu ve senkronize çalıştığında ve doğru bağlantılar yapıldığında birlikte işleyebilecek bir sistemdir. Bir ulaştırma türü ancak altyapısı ve ekipmanı kadar güçlüdür. Adil ve eşit rekabet şartları sağlandığında, altyapı problemleri ve doğru bağlantı şekilleri sağlandığında ve özel sektörün demiryollarına çekilmesi konusunda sektöre orta ve uzun vadeli TL bazında krediler sağlanması gerekiyor. Demiryolu taşımada bir çerçeve kanunu yok. Özel sektör bu kanunu bekliyor. Ayrıca enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve alternatif enerji kullanımının arttırılması gerekiyor" açıklamalarında bulundu.
'HEDEFİMİZ BİNEK OTOMOBİLİ AZALTMAK OLMALIDIR'
Demiryolunun olabildiğince kullanılmasının doğaya ve dünyaya karşı bir sorumluluk olduğunu söyleyen UND İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener, "Türkiye'de uluslararası lojistik sektörü ne yapıyor diye bakarsanız her gün İstanbul Boğazı'ndan karşıya geçen binek araç sayısı 400 bin. Bu rakam 130 bin TIR sayısına bedeldir. Fosil atıkları azaltacaksak ilk hedefimiz binek otomobili azaltmak olmalıdır. Türkiye'deki emisyonun asıl mimarı otomobillerdir. Avrupa Birliği sınırında karbon emisyonu kontrolü başlayacak. Demir çelik, alüminyum ve gübre gibi sektörler 2030'a kadar emisyonu yüzde 55 azaltmak zorundalar. 2050'de de karbon değerlerinin sıfıra inmesi gerekli. Karayolu taşımacıları, 2028'e kadar henüz bu konuda bir rol üstlenmiş değil. Taşımacılık sırasında taşıdığı malzemenin sahibi bu vergiyi ödeyecek" dedi.
'LİMANLARIMIZ ÖZEL SEKTÖRDEN DESTEKLENİYOR'
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir ise şu ifadeleri kullandı: "Anadolu yüzyıllar boyunca İpek Yolu, Baharat Yolu gibi yolların geçiş yolu olmuştur. Günümüzde Türkiye üzerinden geçecek pek çok koridorun olması gerekiyorsa desteklere ihtiyaç vardır. Türkiye'nin bu koridorlarda rol oynaması açısından önemli konuları ele almamız gerekiyor. Bu koridorlar için yatırım yapmak konusunda ilk ve en önemli etken siyasi istikrardır. Ülke olarak da firma olarak da yatırım yaparken siyasi, ekonomik, teknoloji, mevzuat ve yasalarınızla dersinize iyi çalışmak zorundasınız. Türkiye bu koridorlarda yer almak istiyorsa öncelikle demiryollarını güvenli altyapı ile limanlara ulaştırmalıdır. Yatırımcıların bu konuda devletin önderliği ve liderliğine ihtiyacı vardır. Limanlarımız özel sektörden destekleniyor. Limanların bu konuda üstün yatırımları var ancak limanlara ulaşan tüm yolların demiryolu ile desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye'ye küresel liman operatörlerinin büyük ilgisi var. Atatürk bu yüzden 'Savaştan sonraki en önemli savaş ekonomik savaştır' demiştir."
'ALTERNATİF, AYNI ZAMANDA TAMAMLAYICI BİR UNSURUZ'
THY Kargo Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen de "Dünya ticaretinde hava lojistiği çok önemli. Dünya ticaretinin ürün bedelinden baktığınızda hava lojistiğin yüzde 35'ten yüzde 40'lara doğru giden bir yeri var. Hem dünya hem de Türkiye için hava kargo çok önemli bir yer teşkil ediyor. THY ve hava lojistik markası olan THY Kargo, dünyada yüzde 5,7 pazar payı ile en büyük 5'inci hava kargo markası. THY'nin aynı yolcu işletmesinde olduğu gibi kargoda da Türkiye'yi dünyanın ağırlık merkezi yapmak ve İstanbul Havalimanı'nın sağladığı alt yapı ile de büyüyen yolcu taşımacılığında da kargo taşımacılığında da bir numaralı merkez yapmak gibi misyonu var. THY, pandemi döneminde 450 milyon doz aşıyı dünyanın pek çok ülkesine taşıdı. THY'nin önümüzdeki 10 yıl içinde daha hızlı gelişmesi konusunda yapılandırılıyor. Bu yapılanmanın kargo için en merkezinde Smartist Turkish Kargo adını verdiğimiz hava kargo aktarma merkezi bulunmakta. Smartist, Avrupa'nın en büyük dünyanın da 3'üncü en büyük hava kargo aktarma merkezi" diye konuştu.(DHA)
FOTOĞRAFLI