hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tunceli’nin çılgın davulcusu Yılmaz, davul çalarken adeta kendinden geçiyor

    Tunceli’nin çılgın davulcusu Yılmaz,  davul çalarken adeta kendinden geçiyor
    expand

    Tunceli’nin çılgın davulcusu Yılmaz, davul çalarken adeta kendinden geçiyor

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Serhat Ozan YILDIRIM/ TUNCELİ, (DHA)- TUNCELİ'de 'çılgın davulcu' olarak tanınan Muharrem Yılmaz, düğünlerde alışılmış olan davulculardan farklı çaldığı davulla herkesin dikkatini çekiyor. Yılmaz,  davul çalarken bazen yere uzanıyor, bazen de masaların üzerinde zıplıyor bazen de davulu kıracak kadar kendinden geçiyor. 6 yaşında turşu bidonuyla davul çalmaya başlayan Yılmaz, "Davul çaldığında farklı bir dünyada oluyorum, ayaklarım adeta yere değmiyor, kendimden geçiyorum. Ben bile kendimi tanıyamıyorum" dedi.

    Muharrem Yılmaz (33), ilkokul yıllarında öğretmeni sınıftaki herkese ‘Büyünce ne olmak istiyorsunuz?’ sorusuna arkadaşları, pilot, öğretmen, mühendis ve doktor derken, kendisi davulcu olmak istediğini dile getirmiş.  Hayalinde ki mesleği 15 yıldır sürdürüyor. Gerek yörede gerekse de sosyal medyada çılgın davulcu ismiyle fenomen haline gelen Muharrem Yılmaz, davul çalarken yaptığı şovlarla düğün ve özel etkinliklerin vazgeçilmez davulcusu haline geldi. Çılgın davulcu, davul çalarken bazen yere uzanıyor, masaların üzerinde zıplıyor, kafasını deli gibi sallıyor ve bazen de oturduğu sandalyeyi ve davulunu kıracak kadar kendinden geçiyor. Kendinden geçmesiyle yaptığı kendine has şovlarla izleyenleri hayran bırakıyor ve görenler telefonlarına sarılıyor. Normalleşme süreciyle düğünlere yetişmemekte sıkıntı yaşayan Yılmaz’a, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın bir çok yerinde de talepler geliyor.

    DAVUL ÇALDIĞIMDA SANKİ BAŞKA BİR DÜNYADAYIM

    Davul çaldığında kendisini farklı bir dünyanın içinde hisseden Yılmaz, “Çocukluğumuzda plastik turşu bidonları vardı, onla başladım ritim tutmaya. Köyün meydanında onu çala çala başladım bu işe. O zamanlar onu çalarken kendimden geçerdim. O zaman elimden gelenin en iyisini yaparak bidonu patlatmaya çalışırdım. Müzik derslerimizde sırayla herkes sırayla şarkı söylerdi. Ben orta sıralarda otururdum, dayanamazdım bütün arkadaşlarımızın şarkılarına masaya  vurarak ritim atardım. Niğdeli bir öğretmenimiz vardı. İlk dersimizde ne hayal ettiğimizi, büyünce hangi mesleği yapmak istediğimizi sormuştu. Sınıftaki arkadaşlarım doktor, mühendis, pilot olmak istediğini söylemişti bende davulcu olmak istiyorum demiştim. Öğretmenimiz birden bire çok şaşırmıştı. Davul çaldığım zaman sanki uçuyorum, başka bir dünyadayım sanki. Bende bunun adını koyamıyorum, nasıl olduğunu anlamıyorum. Kafamda davuldan başka hiçbir şey kalmıyor. Gündüz bir sorunum stresim varsa yok olup gidiyor. Tek amacım işimi en iyi yapabilmek. Davulumla aramdaki o ambiyansı yakalamak. Türkiye’nin birçok ilinde beni arayıp düğünlere çağırıyorlar hatta Avrusturalya, Almanya, Fransa, İsviçre ve Belçika’dan da arıyorlar” dedi.

    İL DIŞINDAN ÇILGIN DAVULCUYU İZLEMEYE GELENLER VAR

    Yılmaz'ı izlemek için şehir  dışından geldiğini belirten Engin Arslan, “Alışık olduğumuz bir durum değil, kendisini zevkle izliyoruz. Onun bayılması, kalp masajı yapılarak ayılması, masaların üzerine çıkıp zıplaması, kendisini yere atması ve sandalyeyi kırması hiçbir davulcunun yaptığı bir şey değil. Hozat’tan onu izlemeye geldik, Kahramanmaraş’tan da arkadaşlarımız vardı onu merak ediyordu, onlarda izleyeme geldi bizimle. Çok eğlenceli zaman geçirdik” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow