ADANA'da diyetisyen Çiğdem Koçak, Kurban Bayramı'nda kontrolsüz şekilde et ve tatlı tüketiminin insana olumsuz sonuçları olacağını söyledi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ADANA, (DHA)- ADANA'da diyetisyen Çiğdem Koçak, Kurban Bayramı'nda kontrolsüz şekilde et ve tatlı tüketiminin insana olumsuz sonuçları olacağını söyledi.
Kurban Bayramı öncesi önerilerde bulunan Çiğdem Koçak, Ramazan ayı sonrasındaki Ramazan Bayram  ve ardından gelen Kurban Bayramı'nın beslenme konusunda insanları zorlayan bir süreç olduğunu söyledi. Özellikle sıcak kentlerde beslenmeden daha çok öneme sahip olduğunu anlatan Koçak, "4 gün süren bu bayramda ve sonrasında birçok sağlık problemlerinin önüne geçmek ve daha kaliteli bir bayram geçirmek adına sağlıklı tavsiyeler hepimiz için önemli. İlk olarak kesilen kurban etleri buzdolabında 24 saat dinlendirilmeden tüketilmemelidir. Aksi takdirde 'ölüm katılığı' halinde olan taze kesilmiş et tüketimi kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik gibi rahatsızlıklara neden olacaktır. Kesilen etlerin en sağlıklı pişirme şekilleri; haşlama, sebzelerle birlikte fırınlama ve ızgaradır. Izgarada pişirme yaparken, et ile ateş arasında 15 santimetre mesafe bırakılmalıdır. Kavurma et tüketiminde özellikle aşırıya kaçılmamalıdır ya da illa ki kavurma yapılacaksa ilave yağ eklenmeden etin kendi yağında pişmesi sağlanmalıdır. Doymuş yağ ve kolesterol riskini en aza düşürmek için ise sakatatlardan uzak durmakta fayda vardır" dedi.
BOL SU TÜKETİN
Kurban Bayramında yoğun et tüketiminin vücutta sebep olacağı oksidatif reaksiyonları en aza indirmek için sebze tüketimini artırmak gerektiğini kaydeden Koçak şu uyarılarda bulundu:
"Bayram boyunca sofralarda ilk ve en fazla tercihimiz salatalar olmalıdır. Bunun yanı sıra bol su içmek de,  et tüketimiyle birlikte Vücudumuzda artan toksinlerin atımında bize yardımcı olacaktır. Günde ortalama 2.5 -3 litre su tüketmek Adana sıcakları için az bile diyebilirim. Yani bu bayram sofralarımızda salatalar ve su eksik olmasın. Kurban bayramı için her zaman vurguladığım asıl tehlike ise tatlı ve şekerdir. Öyle ki, Ramazan Bayramı'nda bile tatlı, şeker, çikolata tüketimi, Kurban Bayramı'ndaki kadar tehlikeli değildir. Sebebi ise; zaten diyetimizde artacak olan protein, yağ, kolesterol miktarına, yüksek miktarda karbonhidrat ve saf şeker eklemek metabolizmamız ve dolayısıyla sağlığımız için olumsuz sonuçlar doğuracaktır ve kilo artışına sebep olacaktır. Bu nedenle öncelikle şerbetli tatlılar ve saf şeker yerine, ara öğünlerde sütlü tatlılar, meyveler tercih etmek en doğrusudur."

FOTOĞRAFLI