hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    AB-NATO deniz korsanlarına çözüm arıyor

    AB-NATO deniz korsanlarına çözüm arıyor
    expand

    Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Babülmendep Boğazı, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu deniz yolunda, Somalili korsanlar tarafından çok sayıda geminin kaçırılması, NATO ve AB'yi yeni önlemler almaya iterken, "itibar kaybı" tartışmaları bir kere daha gündeme taşınıyor.

    Korsanlara karşı mücadeleye katkı amacıyla bölgeye savaş gemileri gönderen NATO, bu gemilerin görev süresinin aralık ayı ortasında son bulacağını, ancak söz konusu mücadeleye daha yoğun ve etkin destek sağlamanın yöntemlerini araştırdığını duyurdu.

    Aralarında Türk firkateyni Gökova'nın da bulunduğu NATO savaş gemileri, BM'nin talebi üzerine ve AB ile işbirliği içinde yapılan operasyonlarda Somali sahillerinde devriye ve bazı gemilere refakat görevi üstleniyorlar.

    AB, geçen hafta aldığı bir karar çerçevesinde, aralık ayında Somali sahillerine hava kuvvetleri destekli 7 kadar gemi gönderecek. NATO, AB'nin İngiltere komutasındaki bu operasyonuna (Eunavfor Atalanta) destek sağlayabileceğini belirtti.

    İtibar kaybı

    Hint Okyanusu'nda bu yıl başından beri 100'e yakın geminin saldırıya uğradığını belirten ve korsanlara 100 milyon dolar fidye ödendiğini ifade eden NATO Sözcüsü James Appathurai, korsan saldırıları korkusuyla rota değiştiren gemilerin her gün 20 ila 30 bin dolar kayba neden olduklarına dikkat çekti.

    "Dünya kamuoyunun, ABD, NATO ve birçok ülkenin askeri birimlerinin korsanlarla başa çıkamamasını anlamakta güçlük çektiğini" ifade eden askeri ve siyasi yetkililer, "Afganistan örneğinde olduğu gibi" AB ve NATO'nun bir kere daha itibar kaybına uğramaması için kamuoyuna aydınlatıcı bilgiler vermek ve mücadeleyi yoğunlaştırmak gereği üzerinde duruyorlar.

    Hint Okyanusu'nda 20 kadar savaş gemisinin korsanlara karşı mücadele hizmeti verdiği ve bazı ticari gemilere refakat ettiği belirtilirken, başlangıçta "Somali sahillerinde" faaliyet gösteren korsanların artık bu sahillerden 800 kilometre uzaklara yayıldıklarına dikkat çekiliyor.

    Pakistan'dan Kenya'ya kadar 6.5 milyon kilometre karelik bir deniz alanının kontrol edilmesinin söz konusu olduğunu, aynı anda her yerde bulunmalarının mümkün gözükmediğini ifade eden askeri yetkililer, "müthiş taktiklere sahip" korsanların "güçlü silah ve teçhizatlı" olduklarını anlatıyor, "şaşkınlıklarını" da gizlemiyorlar.

    Korsanların faaliyetlerinin tamamen kontrolden çıktığını ve ancak çokuluslu güçler tarafından önlenebileceğini belirten Uluslararası Denizcilik Bürosu (BMI), "caydırıcı olamayan yetersiz önlemlerin", "az risk ile yüksek kazanç sağlayan korsanları engellemediğini" kaydediyor.

    Geçen hafta sonu kaçırılan Suudi tankerinin "3 futbol sahası boyutunda", "bir uçak gemisinin 3 misli ağırlığında" olduğuna dikkat çeken ve "görülmemiş bir korsanlık operasyonundan" söz eden askeri kaynaklar, halen 20 kadar geminin, 250 personel ile birlikte korsanların elinde bulunduğunu ifade ediyorlar.

    Korsanların sadece uluslararası denizcilik ticaretine değil, ABD, NATO ve AB'ye de "meydan okudukları ve itibar kaybettirdikleri" üzerinde duruluyor.

    Bölgede güvenliği sağlamak için çaba gösterenler arasında ABD, Fransa, Hindistan, Türkiye, Rusya, İngiltere, Malezya ve Suudi Arabistan savaş gemileri bulunuyor.

    "Alınan önlemlerin ve çabaların etkinliğinden şüphe duymaya başladıklarını" ifade eden askeri yetkililer, görevdeki savaş gemilerinin, bünyelerindeki helikopter ve radar olanaklarına rağmen ancak kendi çevrelerindeki 20 kilometrelik alanı kontrol edebildiklerini belirtiyorlar.

    Askeri yetkililer, en somut çözümün, bölgedeki ticari gemilere silahlı ve deneyimli komando birimleri yerleştirmek veya bu gemilere savaş gemileriyle refakat etmek olacağını savunuyorlar.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow