hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    MİT Tuncay Güney iddiasını yalanladı

    MİT Tuncay Güney iddiasını yalanladı
    expand

    Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı, elindeki belgeler ve ifadeleriyle Ergenekon iddianamesinde önemli yer tutan Tuncay Güney'in "kayıtlı bir haber kaynağı" olduğu yönündeki haberleri yalanladı.

    MİT açıklamasında, "Sabah gazetesinin 26 Kasım 2008 tarihli nüshasında 'Kod Adı İpek' başlığı altında Tuncay Güney ile ilgili belgeyi konu alan bir manşet haber yayımlanmıştır. Haberde yer alan belge, Teşkilatımıza aittir. Söz konusu belgenin dışarıya yansıtılması ile ilgili idari soruşturma açılmıştır. Tuncay Güney o dönem itibarıyla şüpheli faaliyetlerinden dolayı dikkatimizi çeken ve üzerinde çalışma yapılan bir şahıstır. Bu bağlamda, Tuncay Güney kayıtlı bir haber kaynağımız değildir" denildi.

    Açıklamada, kuruluş ve işleyişi tartışmalı olan Kontr Terör Merkezi'nin, sorumluları ile birlikte 1997 yılında kuruluş şemasından  çıkarıldığı belirtildi.

    "Milli İstihbarat Teşkilatı'na yönelik asılsız iddiaları, belirlenmiş senaryolara göre çeşitli dönemlerde ortaya atanların amacı kamuoyu tarafından bilinmektedir" denilen açıklamada, "Milli İstihbarat Teşkilatı ile doğrudan veya dolaylı şekilde bağlantı kurulmasına çalışılan söz konusu yayınla ilgili yasal yollara başvurulacaktır" ifadesi kullanıldı.

    Sabah gazetesinin iddiası

    7 yıl önce polise verdiği ifadede Ergenekon'dan bahseden, daha sonra kaçtığı Kanada'da haham olarak yaşadığını söyleyen Tuncay Güney'in MİT elemanı olduğu iddia edildi.

    Sabah gazetesindeki belgeye göre, Tuncay Güney, "İpek" kod adıyla, 1990'ların başında önce Gerici Faaliyetler Şubesi'ne, sonra da İran masasına bağlı çalıştı. Görevi 1992'de değiştirildi, JİTEM ve Ergenekon'a sızdırıldı. Ağrı'da albay rütbesiyle görev yapan Veli Küçük'le tanıştı.

    1996-97 yılında MİT'e Susurluk skandalında önemli bilgiler sağladı.

    Ancak 2001 yılında, dönemin İstanbul Organize Suçlar Şubesi Müdürü ve şu anda Ergenekon davası sanığı Adil Serdar Saçan'ın sorgusunda deşifre oldu.

    İddiaya göre bunun üzerine Tuncay Güney'in dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun tarafından, CIA ile irtibata geçilerek ABD'ye gönderildi. New York'ta önce bir hafta bir otelde sonra, Türk istihbaratının kullandığı dairede 1 yıl kaldı.

    MİT'in Tuncay Güney'in deşifre olmasının ardından Ergenekon ile ilgili ilk kez resmi rapor hazırladığı dikkat çekti. MİT'in bu raporu da  Ergenekon örgütünü bildiği halde yetkili mercileri haberdar etmeme suçlamasıyla karşı karşıya kalmamak için yaptığı belirtiliyor.

    MİT'in 2003'te Başkakanlığa gönderdiği Ergenekon raporunun da, 2002'de isimsiz bir mektupla gelen istihbaratı içerdiği kaydediliyor.

    Ergenekon davasında ne tanık ne de sanık sıfatı taşıyan, ancak devam eden soruşturmada firari şüpheli olan Tuncay Güney'in kimliği ile ilgili iddialar Ergenekon davasına da yansıdı.

    Mahkeme heyeti, Tuncay Güney ile ilgili soruşturmanın hangi suç veya suçlardan yürütüldüğü ve hakkında ne gibi yasal işlemlerin uygulandığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulmasına karar verdi.

    Mahkeme ayrıca, Güney'in 2001 yılında polisteki sorgusunda çekildiği belirtilen görüntülerinin de Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenmesine karar verdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow