Eczacılar ile SGK arasındaki ilaç krizi çözüldü

Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacıları Birliği, ilaç alım protokolü konusunda anlaştı. 1 Şubat'ta sigortalılar ilaca para ödemeyecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, serbest eczanelerden ilaç alımına ilişkin protokol üzerinde mutabakat sağlandığını bildirdi.

Faruk Çelik, "Arta kalan bir kaç husus da teknik düzeyde değerlendirildi. Neticede mutabakat sağlamış bulunuyoruz. İmza altına alındı bu protokol" dedi.

Bakan Çelik, Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan Türk Eczacıları Birliği (TEB) yöneticileriyle gerçekleştirilen görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, bugüne kadar kamuoyuna mal olmuş olan 7-8 ya da 9 maddede özetlenecek konularda zaten mutabakat olduğunu anımsattı.

Çelik, "arta kalan bir kaç husus da teknik düzeyde değerlendirildi. Neticede mutabakat sağlamış bulunuyoruz. İmza altına alındı bu protokol" diye konuştu.

Hiçbir zaman sivil toplum kuruluşlarını dışlayacak bir çaba içinde olmadıklarını belirten Çelik, "Milletin sağlığı söz konusu olunca gerekli önlemleri alma, hassasiyetleri, alternatifleri düşünmemiz gerekiyordu. Ancak bunlara fırsat kalmadan TEB kendi üzerine düşen olgunluğu, duyarlılığı, hassasiyeti bu konuda gösterdiler. Birlikte bu konuda bir mutabakat imkanı sağlanmış oldu. Hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ da anlaşma öncesinde serbest eczanelerle yapılacak ilaç alım protokolü konusunda Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak ile görüştü.

Bakan Akdağ'ın makamında, basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Çolak, görüşmede sorunlarını aktardıklarını ifade etti.

"Bakan Akdağ'ın konuyla ilgili gereken katkı ve desteği vereceğini belirttiğini" aktaran Çolak, "Daha fazla uzatmadan çözmemiz gerektiğini bize ifade etti. Biz de sorunun çözümünden yana olduğumuzu ve bir an önce çözülmesi noktasında bizim de hızlı hareket ettiğimizi kendisine belirttik. Sorunları anlattık" dedi.

Çolak, bir gazetecinin "Bakan Akdağ, hak verdi mi size?" şeklindeki sorusuna "Çözümlenmesini istediği yerler var. Bunlarla ilgili gerekli temasları sağlayacağını söyledi. Aslında sorunların çok büyütülmemesi gerektiğini, çünkü Türkiye'de gerçekten sağlık hizmetinin çok önemli olduğunu ve eczacılar eliyle bugüne kadar yürütüldüğünü, bugüne kadar bu konuda bir sıkıntı olmadığını ve var olan sıkıntıların da aşılması konusunda gereken tavrın kendisi tarafından gerekli yerlere iletileceğini belirtti" yanıtını verdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile bugün akşam saatlerinde yapacakları görüşmeye Bakan Akdağ'ın katılıp katılmayacağı yönündeki soru üzerine de Çolak, Bakan Akdağ'ın görüşmeye katılmayacağını belirtti. Çolak, "Belki arayabilir" diye konuştu.

Çelik ile yapacakları görüşmeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkililerin katılıp katılmayacağı sorusuna ise Çolak, bu konuda bilgi sahibi olmadığını kaydetti. Erdoğan Çolak, Bakan Akdağ ile görüşmesini değerlendirmesinin istenmesi üzerine de "Sağlık Bakanı ile görüşmemiz olumlu geçti" dedi.

Özel hastaneler

Bakan FarukÇelik, "Özel hastanelerin katılım payları özel hastanede 1 Şubat'tan itibaren alınmaya başlanacak. kamu hastanelerinki katılım payları yine eczaneler tarafından alınacak" dedi.

Çelik, cirosu 350 milyonun altındaki yaklaşık 8 bin eczanenin iskontolarının "sıfır" olacağını söyledi.

Bakan Çelik, protokol üzerinemutabakat sağlanmasıyla vatandaşların sağlığı açısından önemli bir adım atıldığını söyledi.

Konuya ilişkin sorunlar ve soruların bu şekilde ortadan kalktığını ifade eden Çelik, bakanlığın öteden beri sivil toplum kuruluşlarını dışlayarak hiçbir çalışmayı yürütmediğine dikkati çekti.

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, "Konuları biliyorsunuz. Avans konusu vardı. Diğer iskontolarla ilgili düzenlemeler vardı. Provizyon sistemiyle ilgili konular vardı. Bunları büyük ölçüde çözüme kavuşturmuş idik. Ama ağırlıklı olarak bugün üzerinde durduğumuz rekabet kurumunun kararı çerçevesinde reçete dağıtımıyla ilgili bir sorun... Onu da bütün teknik boyutlarıyla ele aldık ve o konu na çözüme kavuşturulmuş oldu. Yeni bir protokol yapılıyor. Yeni bir süreç başlıyor. Olaya o çerçevede bakıldı" dedi.

Çelik, bir başka gazetecinin aynı konuya yönelik sorusuna da "İskontoyla ilgili olarak cirosu 350 milyonun altında olan yaklaşık 8 bin eczanenin iskontolarını sıfır olarak kabul ettik. Zaten daha önce TEB bu konudaki sıkıntıları getirmişti. Bizim kurum olarak da bakanlık olarak da bakışımız böyle oldu. Yani cirosu düşük olan eczanelerin iskontosunu sıfırlayalım anlayışıdır. Mutabakat sağladık. 900 milyonun üzerindekileri 2,5 olarak kararlaştırdık. 8 bin eczaneyi sıfırlayınca cirosu yüksek olanları 2,5 olarak belirledik" yanıtını verdi.

Bakan Çelik, provizyon sistemindeki aksaklıkların giderilmesinin kendi görevleri olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Sistemin daha güçlü ve seri çalışmasıyla ilgili seferber olmuş durumdayız. İnanıyorum ki eczacılarımız yakın zamanda sorunları minimize olmuş provizyon sistemini çalıştıracaklar. Yasada yüzde 75-90 avans ve 90 günlük süre içerisinde ödeme ön görülüyor.Biz bunu protokolle teslimde 60 gün içerisinde ödemeyi uygun bulduk. Eczacılarımızın yapmış oldukları fedakar çalışmalar var. Netice itibariyle bu hizmetin bir halkasını da eczacılar oluşturuyorlar. Onların bu konudaki sıkıntılarını düşünmek de bizim görevimiz. Bugüne kadar 45-50 gün içerisinde buödemeleri gerçekleştiriyorduk, ama yasa 90 güne çıkınca, inceleme şartı dagelince, şimdi incelenip 60 gün içerisinde bu ödemeyi protokole bağlamışolduk."

Muayene katılım payları

Bakan Çelik, "Özel hastanelerin 10 TL'lik muayene katılım paylarının da hastanelerde alınacağını" bildirdi.

Bu konuda eczacıların sıkıntı yaşadıklarını hatırlatan Çelik, "10 TL sanki eczacı tarafından alınıyormuş gibi hastayla karşı karşıya gelme gibi birdurumları vardı. Bundan dolayı bu özel hastanelerin katılım payları özel hastanede 1 Şubat'tan itibaren alınmaya başlanacak. Kamu hastanelerinki yine eczaneler tarafından alınacak" diye konuştu.

Eczanelerin kademeli karlılık oranlarında iyileştirme yapıldığını belirten Çelik, bunun da önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

Çelik, yüzde 23-24olan oranları yüzde 25'e taşıdıklarını bildirdi. Sağlık uygulama tebliğinde eczacıların yerinin değiştirildiğini anlatan Çelik, eczanelerin "birinci basamak sağlık hizmeti sunucuları" diye tebliğde yerini alacağını ifade etti.

"Sık sık bu konular gündeme geliyor. Kamuoyunu da meşgul ediyor. Dedik bu böyle olmasın. 3 yılda bir bu sözleşmeyi yenileyelim" dediklerini ifade eden Çelik, 3 yıl içerisinde önemli gelişmeler olabileceğini, bunları görüşmeye de kapalı olmadıklarını belirtti.

3 yıl kaydının, konunun sık sık gündeme gelmemesiaçısından önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Çelik, "Yani karşılıklıtaleplerimiz buluştu ve uzlaşma sağlandı. Hayırlı olsun" dedi.

Çelik, gazetecilerin, reçete dağıtımına ilişkin soruları üzerine protokolün dikkatle okunması istedi. Konunun yargıda olduğunu anımsatan Çelik, "Yargı süreci de dikkatealınacak tabii bu arada hizmet de aksamayacak. Teknik bir düzenlemedir. Protokol dikkatle okunursa anlaşılacağını düşünüyorum. Bu konuda TEB tarafından, odalartarafından bunun yapılmasında bir mahsur görmediğimizi de ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

TEB Başkanı Erdoğan Çolak de sorunlarını anlattıkları Bakan Çelik'in çok büyük katkı sağladığını belirterek, "Protokolü, bu arada bitirdik. Aslında çok fazla şey konuşmadık, çok kısa sürede yol aldık. Teknik çalışma oldu. Yarın dasağlık uygulama tebliği uzlaştığımız şekilde yayımlanacak. Böylece, eczacıların protokol düzeyinde yaşadığı sorunlar çözülmüş oldu" dedi.

ANLAŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMALAR

51 eczacı odasından ortak deklarasyon

51 Eczacı odası başkanı ise yayınladıkları ortakbir deklarasyonla 24 bin eczacı adına TEB'in imzasını taşımayan hiçbir protokole izin vermeyeceklerini bildirdi.

51 Ecza odası başkanının isimlerinin bulunduğu deklarasyonda, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) dün kurum web sayfasında yayınladığı duyurunun "hayretle karşılandığı" ifade edildi.

Duyuruda, TEB'in bugün 2009 Yılı Protokolünü imzalamadığı takdirde yarından itibaren provizyon sistemi üzerinden veya SGK il müdürlükleri aracılığıyla eczacılarla birebir sözleşme yapacağının belirtildiğine dikkat çekilen deklarasyonda, 2009 yılı protokol görüşmeleri devam ederken, SGK'nın bu tutumuyla "gerçek niyetini" bir kez daha ortaya koyduğu görüşüne yer verildi.

TEB'in bundan sonra da mesleki hakları korumaya, sağlık ve yaşam hakkı için mücadeleye devam edeceği vurgulanan deklarasyonda, "51 eczacı odası ve 24 bin eczacı adına TEB'in imzasını taşımayan hiçbir protokole izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz" denildi.

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Recep Akdağ ile görüşme öncesinde bir basın açıklaması yaptı. Çolak, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekili Fatih Acar'ın ilaç alım protokolü konusundaki açıklamalarıyla ilgili olarak, "(Ya bunu imzalarsınız ya imzalamazsınız) olgusu bizim için bir tehdittir. Türk Eczacıları Birliği böylebir tehdide boyun eğmeyecektir" dedi.

Çolak, 31 Ocak 2009 tarihine kadar sağlık ve ilaç hizmetinin süreceğini belirterek, "Onun için bir güne tıkayıp, 'ya bunu imzalarsınız, ya imzalamazsınız' olgusu bizim için bir tehdittir. Türk Eczacıları Birliği böyleb ir tehdide boyun eğemeyecektir" dedi.

Erdoğan Çolak, "Elektronik sözleşmenin, eczacıların birliğinin ve bütünlüğünün bozulması anlamına geleceğini" kaydetti.

Çolak, TEB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, eczacıların kamu sağlığını korumakla, vatandaşın ilacı düzenli, rahat almasını sağlamakla yükümlü olduğunu belirterek, mesleklerinin bilincinde olduklarını, bu noktada mesleklerini düzgün şekilde yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Eczacıların yaptıkları eylemin ardından serbest eczanelerden ilaç alım protokolüyle ilgili "görüşme trafiği" başladığını ifade eden Çolak, "Sizlerle çok detayı tartışmadık çünkü her gün yeni bir şeyle karşılaştık. O süreç içinde görüşmeler sürerken Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kendine özgü açıklamalarda bulundu" diye konuştu.

"Eczacılar sizin tehditlerinize boyun eğmez"

Herkesin uzlaşmadan yana olduğunu dile getiren Çolak, "Uzlaşma olduğu fikri kamuoyuna yansıtılmak isteniyorsa, bunu taraflar birlikte otururlar, anlaştıkları metinle birlikte kamuoyuyla paylaşırlar ama SGK böyle bir yöntemi tercih etmedi" dedi.

SGK'nın internet sitesindeki yayınlarla ve basın-yayın aracılığıyla kamuoyuna mesajlarını vermeye çalıştığını ifade eden Çolak, bunun doğru bir yöntem olmadığını kaydetti.

TEB'in bu sözleşmeden elde ettiği gelirin de eleştiri konusu yapıldığını hatırlatan Çolak, TEB yöneticilerinin, birlikten maaş ve huzur hakkı almadığını, görevlerini "pür amatör" olarak yaptıklarını söyledi.

Çolak, "Buralardan birileri nemalanıyormuş gibi olayları başka mecralara kaydırmak, doğru bir davranış biçimi değil. TEB yöneticilerinin bu konuda karnı ağrımaz" dedi.

TEB'in görevinin müzakere yaparak konuyu çözmek olduğunu ifade eden Çolak, şimdiye kadar kimseyi tehdit etmediklerini, hiçbir tehdidide boyun eğmeyeceklerini söyledi. Çolak, "SGK'yı uyarıyoruz. Tehdit etmeyin, eczacılar sizin tehditlerinize boyun eğmez" diye konuştu.

Çolak, TEB ile SGK arasında imzalanacak protokolün Sağlık Uygulama Tebliği'ne (SUT) uygun olması gerektiğini, yeni SUT'un daha yayınlanmadığını, neye göre protokol imzalanacağının da belli olmadığını söyledi.

"SGK'nın hazırlayıp, kendilerine gönderdiğini" söylediği farklı protokolleri basın mensuplarına gösteren Çolak, "Biz birbirimizi kandırmak üzere mi oturuyoruz bu masalara? Biz TEB olarak eczacıları, o da SGK olarak 70 milyonu temsil ediyor. Sonuçta biz yol alırken birbirimize inanarak, güvenerek, kandırmadan yol almak durumundayız" diye konuştu.

"Siyasetin işi çözmesini bekliyoruz"

Çolak, "Biz bürokrasinin bu işi çözeceğine inanmıyoruz, siyasetin bu işi çözmesi için adım atmasını bekliyoruz" dedi.

Bir gazetecinin, "Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı araya girerse mi anlaşma yoluna gireceksiniz?" sorusunu yanıtlarken, Çolak, "Evet, biz bürokrasinin bu işi çözeceğine inanmıyoruz, siyasetin bu işi çözmesi için adım atmasını bekliyoruz. Çünkü gerçekten orası adım atıyor, öbür taraf yeterli adımları atmıyor" karşılığını verdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) açıkladığı 5-6 maddenin üzerinde anlaşılan noktalar olup olmadığı sorusunu Çolak, "Basın toplantısında açıklanan maddelerin bir kısmıyla ilgili o noktalara geldik, oralarda çok fazla sorunumuz yok. Ancak üzerinde uzlaştığımız şeyin protokole de yansıması lazım. Protokole yeterince yansımadığını düşünüyoruz" şeklinde yanıtladı.

Çolak, Sağlık Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile görüşmelerinde anlaşma sağlanamazsa bir planlarının olup olmadığı sorusu üzerine, "Şimdi özel bir plan hazırlığı içerisinde değiliz. Bugün bakanlarla görüşme yapacağız, buradaki tavrı göreceğiz. Böyle bir hazırlığımız olursa onu da sizlerle paylaşırız. Bugün içinde bulunduğumuz durum bir restleşme durumu değildir. Yani SGK bize rest çekti, biz de karşı rest çekiyoruz noktası değildir. Biz sorunun çözülmesini istiyoruz. Türkiye'deki eczacılar, elektronik sözleşmeye girmeyeceklerdir. Çünkü elektronik sözleşme, eczacıların birliğinin, bütünlüğünün bozulması demektir. Eczacılarımız bu konuda net tavırlarını 22 bin dilekçeyle gerekli yerlere ulaştırmışlardır. Ondan herkes emin olabilir" dedi.

"SGK direnç gösteriyor"

Yapılmak isteneni algılamakta güçlük çektiklerini ifade eden Çolak, "SGK gerçekten bir ilaç alım protokolünü TEB ile imzalayıp, vatandaşa iyi bir hizmet mi sunmak istiyor, kaos mu yaratmak istiyor? Biz, SGK'nın geldiği bu noktada, bir kaos yaratmak istediğini düşünüyoruz. SGK, 'bizim eczacılarla bir problemimiz yok, TEB ile problemimiz var' diyor. TEB, eczacıların içinden çıkan bir yapı, demokratik bir yapı. SGK bu adımları atmama noktasında direnç gösteriyor ve her defasında bir çatışma ortamıyla bu adımlar atılıyor" dedi.

Çolak, "SGK Başkanı e-sözleşmenin yasaya uygun olduğunu, siz de uygun olmadığını söylüyorsunuz. Bu konuda hukuki yollardan hakkınızı arayacak mısınız?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bu konuda hukuk herkesin rehberi olması gereken şey, biz de hukuki haklarımızı arayacağız. Elektronik sözleşmeyi bizim yasamıza uygun olarak yapmaları mümkün değil ama sonuçta böyle bir şeyi kendi gündemlerine koyabilirler. Bizim uzlaşmaz maddelerimizden biri, 2000'li yıllarda Sağlık Bakanlığı şurasında alınan ortak karar gereği, eczacı odalarının kan ürünleri, diyaliz reçetelerini eczanelere sıralı dağıtımı. Bunlar çok pahalı ilaçlar, buralardan nemalanan çeşitli insanlar var. Bunu Sağlık Bakanlığı ile uzun bir müzakere sonucu çözmüştük. Şimdi Rekabet Kurumunu gerekçe göstererek, buraya koymak istemiyor SGK, hem de 'eczacı odalarının buralardan gelirleri var' diye açıklama yapıyorlar.

Kamuoyunun gözünde TEB yıpratılmaya çalışılıyor. Biz karşılıklı savaşan gruplar haline mi dönüştük, birlikte iş yapan ekipler mi olacağız? Biz, SGK'nın, Sağlık Bakanlığı'nın partneriyiz. Avrupa'da en çok eczanesi olan ülkeyiz. Artık köylere bile eczane açıyoruz."

"Eczacılarla 3 yıl süreli e-sözleşme imzalarız"

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili Fatih Acar, bu sabah yaptığı açıklamada, eğer bugün Türk Eczacıları Birliği ile protokol imzalanmazsa yarından itibaren eczacılarla teker teker üç yıl süreli e-sözleşme imzalayacaklarını bildirdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekili Fatih Acar, eğer bugün Türk Eczacıları Birliği (TEB) ile "ilaç alım protokolü" imzalanmazsa yarından itibaren elektronik ortamda eczacılarla tek tek sözleşme imzalamaya başlayacaklarını bildirdi.

Acar, SGK'da düzenlediği basın toplantısında, TEB ile eczacıların sorunları konusunda birçok kez görüştüklerini dile getirdi.

Son olarak geçen hafta çarşamba günü bir araya geldikleri toplantıda büyük ölçüde uzlaşma sağladıklarını ve cumartesi günü protokolü imzalamaya karar verdiklerini anlatan Acar, buna karşılık TEB'in her defasında süreci uzatmak için çalıştığını savundu.

Fatih Acar, üzerinde anlaşmış olmalarına rağmen cumartesi günü protokol imzalanmadığını, bugün de imzalanmazsa yarın saat 08.30'dan itibaren SGK'nın internet sitesine konulacak "e-sözleşme" ile eczacılarla tek tek 3 yıl süreli sözleşme imzalayacaklarını kaydetti.