hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Gül Kayıp Trilyon davasından yargılanacak

    Gül Kayıp Trilyon davasından yargılanacak
    expand

    Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Kayıp Trilyon" davasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında verdiği "kovuşturma yapılmasına yer olmadığı" kararını kaldırdı. Gül, "Kayıp Trilyon" davasında özel belgede sahtecilik suçlamasından 11 ay ev hapsi cezasına çarptırılan eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın cezasını "sürekli hastalık" gerekçesiyle affetmişti.

    TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasaya göre Cumhurbaşkanı'nın yargılanamayacağını söyledi.

    ANKET: Sizce Gül yargılanmalı mı?

    Kararda, Gül hakkında "özel evrakta sahtecilik" ve "2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na" aykırılık suçlarından dolayı soruşturma açıldığı, soruşturma sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" karar verildiği anımsatıldı.

    Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında şöyle denildi:

    "Bu kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yasalar yönünden dokunulmazlığı bulunan ve yasalarda yargılanmaları istisna kabul edilen kişiler ile kıyas yapılarak, şüphelinin Cumhurbaşkanı olması nedeniyle milletvekili ve bakanlara tanınan dokunulmazlığının yasa koyucunun Cumhurbaşkanını da kapsadığı yönünde görüşleri hukuktan yoksun, kanunlara aykırı olduğu açıktır.

    Kıyasın; kamu hukuku alanında yapılamayacağı, kaldı ki daha önce Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin önceden suç işlemiş bulunmalarının doğal olarak yasa koyucular tarafından düşünülemediğinden Anayasa'da bu konuda boşluğun bulunduğu, bunun yerine Anayasa'nın ilgili hükümlerinde değişiklik yapılarak Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin Cumhurbaşkanlığı döneminden önceki suçlarına yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiği ve Anayasa'daki bu boşluğun kıyas yolu ile değil, hukuki düzenleme ile ortadan kaldırılması hukuki açıdan çok daha uygun olacağından; şüpheli Abdullah Gül hakkında iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurlarının mahkemesince tartışılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hukuka uygun olmayan takipsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir."

    "Kanun yararına" bozma istemi


    İtiraz üzerine verilen kararlar kesin nitelik taşıdığı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı veya Abdullah Gül'ün avukatları, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay'a götürülmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurabilecek.

    Adalet Bakanlığı, istemi yerinde görürse söz konusu kararın "kanun yararına" bozulması istemiyle Yargıtay'a başvuracak. Süreçle ilgili son sözü Yargıtay söyleyecek.

    Takipsizlik kararı


    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon" davasıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, "mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına" karar vermişti.

    Kararda, "Cumhurbaşkanının, seçilmeden önce işlemiş olduğu kişisel suçlarından dolayı Anayasada bir hüküm yer almadığı gibi TBMM İç Tüzüğünde de bir düzenlemenin mevcut olmadığı, demokratik rejimlerde Devlet Başkanının dokunulmazlığının kabul gören bir imtiyaz şeklinde oluştuğu" kaydedilmişti.

    1982 Anayasasının 105. maddesine göre Cumhurbaşkanının sorumsuzluğunun "esas", sorumluluğunun ise "istisna" olarak getirildiği belirtilen kararda, 1961 Anayasasının 99. maddesi ve 1982 Anayasasının 105/3. maddeleri ile "Cumhurbaşkanının sadece vatana ihanetten dolayı sorumlu tutulabileceğinin", 105/1-2. madde fıkralarında ise "görevi ile ilgili işlemlerden dolayı sorumsuzluğunun düzenlendiği" ifade edilmişti.

    Kararda, "Bunun haricinde, Cumhurbaşkanının, Cumhurbaşkanlığı makamına seçilmesinden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülürse tutulma, sorguya çekilme, tutuklama ve yargılama yollarına maruz kalıp kalmayacağının madde metninde bulunmadığı" belirtilmişti.

    Kararda, "Mevcut Anayasal sistem gereğince, Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına CMK'nın 172. maddesi gereğince karar verildi" denilmişti.

    Söz konusu karara, şikayetçi Cahit Nalbantoğlu Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde itirazda bulunmuştu.

    Toptan: "Yargılanamaz"


    Meclis Başkanı Toptan ise karara karşı çıkarak, "Anayasaya göre yargılanamaz, görev süresi içinde yargılanamaz. Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet etmekten yargılanabilir. Görev süresi sona erince yargılanıp yargılanmayacağı konusunda dosyanın içeriğine bakmak lazım" dedi.

    "Bana göre Sayın Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı makamını işgal ettiği müddetçe en az milletvekili kadar dokunulmazdır" diyen Toptan, "Cumhurbaşkanlığı makamı bizde, parlamenter demokrasilerde görüldüğünden daha önemli yer işgal etmektedir. Parlamenter demokrasilerde Cumhurbaşkanı yetkisiz ve sorumsuzdur. Sadece vatana ihanet suçlamasıyla suçlanabilir. Onun da bildiğiniz gibi, Anayasada çok ağır şartları vardır" diye konuştu.

    Meclis Başkanı, "Ama mahkeme bir karar vermiştir. Yargı süreci devam eder, Yargıtay'a gider. Hukukçular teorik bakımdan Anayasamızın lafsı bakımından konuyu tartışırlar, bir sonuca varırız. Yani buradan bir hukuki bunalım çıkarmaya çalışmamak lazım. Mahkemelerimizin bu tür kararları dünyanın her yerinde olduğu gibi verdiğine zaman zaman şahitlik ediyoruz. Bu da onlardan biridir" dedi.

    Her şeyi Anayasanın, yasaların lafsına koyarak çözmenin mümkün olmadığını belirten Toptan, "Parlamenter demokrasinin genel ruhu, genel prensipleri itibariyle böyle yorum getiriyorum. Yani 'milletvekiline tanınan bir hak sadece vatana ihanetle suçlanan bir kişi için yoktur' demek, çok fazla ileri görüş olur diye düşünüyorum" dedi.

    CHP'li Okay: "Dokunulmazlıktan yararlanamaz"


    CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ise, karar uyarınca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yargılanması gerektiğini belirterek, "Anayasa'da cumhurbaşkanlarının, milletvekillerine tanınan yasama dokunulmazlığından yararlanacağına dair bir hüküm yok" dedi.

    Okay, "Esasen, 1924 Anayasası'nın 41. maddesinin 17. maddeye yaptığı yollama ile cumhurbaşkanları yasama dokunulmazlığından yararlanabilmekteydi. Ancak 1961 ve 1982 Anayasalarında böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Anayasamızın 105. maddesi ise 'cumhurbaşkanlarının cumhurbaşkanlığı süresi içerisinde işlemiş oldukları suçla ilgili nasıl yargılanabileceğine' dair bir düzenleme getirmektedir. O haliyle cumhurbaşkanlarının yasama dokunulmazlığından yararlanacağına dair Anayasa'da ve yasalarda herhangi bir düzenleme olmadığı sürece, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda yargılanması gerekecektir. Keza Sayın Cumhurbaşkanının böylesine bir düzenlemenin iddia varlığı karşısında bir an için düşünsek; görev süresi içinde bir adam öldürse yargılanmayacak mıdır? O nedenle Cumhurbaşkanı hakkında Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar yerindedir ve Sayın Cumhurbaşkanının yargılanmasını engelleyici bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu yönde yorumla, farklı sonuçlara ulaşmaya çalışmak da hukuki temelden yoksundur" diye konuştu.

    CHP Grup Başkanvekili Okay, savcılığın, bu karar doğrultusunda davayı sürdürmekle yükümlü olduğunu söyledi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow