hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Oğul Dink öfkeli: "Mahkeme dalga geçmedi mi?"

    Oğul Dink öfkeli: Mahkeme dalga geçmedi mi
    expand

    3 yıl önce bir suikasta kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Şişli'de, hayatını kaybettiği gazete binası önünde düzenlenen törenle anıldı. Törende oğul Arat Dink öfkeli bir konuşma yaptı; "Mahkeme bizimle dalga geçmedi mi? 100 yıl önce avdık, şimdi yem olduk" dedi.

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 3 yıl önce silahlı saldırıda hayatını kaybettiği Şişli'de anıldı.

    Halaskargazi Caddesindeki Agos Gazetesi önünde kar yağışı altında düzenlenen törende, Hrant için öldürüldüğü saat olan 15.00'de saygı duruşunda bulunuldu.

    Ardından Hrant Dink'in kendi sesinden bir anektot dinletildi.

    Hrant Dink'in vurulduğu kaldırımda mumlar yakılarak karanfiller bırakıldı. Bu arada tören sırasında Halaskargazi Caddesi trafiğe kapatıldı.

    Törene, Dink'in ailesi ve yakınları ile BDP Milletvekiller Akın Birdal ve Ufuk Uras, gazeteci-yazarlar Ali Bayramoğlu ve Cengiz Çandar ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    Bu arada, tören başlamadan önce Agos Gazetesi'nden buradaki bir kişinin sara nöbeti geçirmesi nedeniyle ambülans istendi. Sara geçiren kişi ambülansla hastaneye kaldırıldı.

    Agos gazetesi önünde "Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz" sloganıyla düzenlenen törende, Arat Dink kalabalığa hitaben sert bir konuşma yaptı.

    Dink, "Üç yıldır bizimle dalga geçerken yalnızlar mıydı? Tek tek örnek vermeli miyim? Babam öldürülmeden üç gün önce bir yazı yazdı; 'Valilikte haddim bildirilmeye çalışıldı' diye. İki istihbaratçı da vardı orada. Mahkeme 'O kişiler kim?' diye soru sordu, 1.5 sayfa masal anlattılar. Mahkeme, 'Yeni cevaba gerek yok, yeterli' dedi. Mahkeme, bizimle dalga geçmedi mi? Hiddetim, öfkem ve acım nedeniyle bazı arkadaşlarımız cam çerçeve indirmesin. Ben bu dünyanın camını çerçevesini kırmak istiyorum. Babamın büstü var içeride, onu da kırmak istiyorum. Ben büstleri değil, insanları seviyorum. Üç yıl önce yapıldığı gibi kalabalık olup vatanı koruyabilmemiz lazım. Vakur duruşu koruyabilmek lazım. 'Kafes Planı' diye bir plan ortaya çıktı, 'Hrant Dink operasyonu' diyor. Medya yazdı mı? Gayrimüslimlerin üzerine korku salmaktan bahsediyor. Yargıtay kararını anlatmak için babamın dilinde tüy bitti. 'Kışkırtılacak kadar Ermeni kalmadı' denilmişti. 100 yıl önce avdık, şimdi yem olduk" dedi.

    Dink'in oğlunun yanı sıra eşi Rakel, kızları Sera ve Delal de Agos'taydı.

    Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törende Türkçe ve Ermenice türküler çalındı. Hrant Dink'in öldürüldüğü yere,  "Tek yolumuz bir arada yaşamayı savunmak olmalı. Bu yol hem aklın hem vicdanın gereği" sözlerinin yazılı olduğu pankart konuldu.

    Dink için öldürüldüğü saat olan 15.05'te saygı duruşu yapıldı. Hedef alınması sürecini başlatan 6 Şubat 2004 günkü Agos'ta yayımlanan Sabiha Gökçen'in yetimhaneden alınmış bir Ermeni kızı olduğuna ilişkin haber üzerine yapılan röportaj Hrant Dink'in kendi sesinden verildi.

    Hrant Dink'in yakın arkadaşı, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, Agos'un penceresinden yaptığı konuşmaya "Sevgili kardeşim Hrant" diye başladı. Sırrı Süreyya Önder'in konuşması sırasında Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya yanında yer aldı.

    Sırrı Süreyya Önder, "Altına girmek için cevahir ömrünü feda ettiğin Anadolu topraklarının çocuklarına henüz küçücük bebekken anlatılan bir masal vardır. Buraya bir kuş konmuş, diye başlanır. Sonra da devam edilir. O minicik parmaklar tek tek bir güvercinin nasıl katledildiğine dair ayrıntılı bir operasyona suç ortaklığı yapılarak anlatılır. Bu tutmuş, bu tüylerini yolmuş, bu pişirmiş, bu yemiş gibi. Bu ülkeyi kocaman bir avuç gibi düşün sevgili kardeşim. Bütün tedirginliğin ile bu iklimin tam da avucunun ortasına konmuştun. Bir hoyrat parmak tam da üstüne basarak bu operasyonu arsızca anlatmaya devam ediyor. Bu tutmuş denilenler senin ilk katillerindir. Mahkeme kapılarına dar ağaçları kurdular. Tescilli çakalları oraya üşüştürdüler. Mermiye şarjöre ilk onlar yerleştirdi. Tüylerini yolma işini sen de biliyorsun. Onların paçavraları ile örtmüşlerdi üzerine. Ders gibi gerekçe diyenler de vardı, Yargıtay'ı böldüğünü haykıranlar da. Mermiyi namluya sürenler onlardır. Pişirmek ise bu ülkenin kozmik geleneğinin en iyi bildiği işti. Onu kimselere bırakmadılar. Seni kahpe pusuya düşürenler onlardır. Bu kanlı ziyafeti yiyenler için konuşmaya bile değmez. Cezaevinde fiziksel mahkemede zihinsel olarak semizleyip duruyorlar. Tetiği çekenler onlardır. Bizler de hani bana demeyenler, bu zalimler sofrasında haykırıyoruz. Hepiniz asli failsiniz. Hepinizi tanıyoruz" dedi.

    Bu arada, "Ezilenlerin Sosyalist Partisi Girişimi" üyesi bir grup, Dink cinayetinin 3. yılı nedeniyle yüzlerinde Hrant Dink maskeleriyle "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz", "Faşizme inat kardeşimsin Hrant " ve "Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek" sloganlarıyla Galatasaray Meydanı'ndan Taksim'e kadar yürüdü.

    Ellerinde "Tarihle yüzleşelim", "Hrant'ın katillerinden hesap soralım" yazılı pankart taşıyan grup, Taksim Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptıktan sonra törenin gerçekleşeceği Agos gazetesine kadar yürüyüşü sürdürdü.

    Taksim'de meşaleli yürüyüş

    Hrant Dink, Taksim ile Tünel arasında yapılan yürüyüşle de anıldı. Taksim Tramvay Durağı'nda toplanan grup, ellerinde meşalelerle sloganlar eşliğinde Galatasaray'a kadar yürüdü.

    Burada grup adına basın açıklamasını okuyan Norzartonk Oluşumu Üyesi Sayad Tekir, karanlığı gören, duyan, ondan canı yananlar olarak nefretten ve düşmanlıktan beslenenleri bildiklerini, bu ülkede yaşayan tüm halkların kardeşçe yaşamasına engel olanları ve bundan çıkar sağlayanları çok iyi tanıdıklarını öne sürdü.

    İnsan hayatının karanlık güçler için bir anlamı olmadığını, bu yapıdakilerin tek düşündüklerinin kendi rantları olduğunu ifade eden Tekir, "Hiçbirimiz karanlık aydınlanana kadar rahata eremeyeceğiz. Bu korku ve karanlığı yaratanların hala sokaklarda kol gezdiğini ve bir gün yine canımızın yanacağını biliyoruz. Bu yüzden yılmadan mücadele ediyoruz. Birileri bizi sürekli korkutmaya ve sindirmeye çalışıyor. Ama biz yılmayacağız. Yeryüzünde haksızlık ve sömürü devam ettikçe, mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

    Aynı basın açıklaması Tabita Toparlak tarafından Ermenice olarak da okunmasının ardından grup, meşaleler eşliğinde sloganlar atarak Tünel'e kadar yürüdü. Grup yürüyüşün ardından dağıldı.

    Dink suikastı
     
    Agos Gazetesi'nin Ermeni asıllı Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de İstanbul Şişli'deki Halaskargazi caddesinde bulunan gazete binasının girişinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.


    MİHA'lıların objektifinden Hrant Dink'siz 3. yıl... FOTO GALERİ


    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow