hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan "dokunulmazlık" konusunda ne dedi?

    Erdoğan dokunulmazlık konusunda ne dedi
    expand

    Dokunulmazlık polemiği gündeme damgasını vurdu. Dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yer ve tarihini de belirterek Erdoğan'ın dokunulmazlığı kaldıracağını söylediğini hatırlatmıştı. Başbakan Erdoğan ise Kütahya'da bugün yaptığı konuşmada aksini iddia ederek "Benim dokunulmazlığı kaldıracağımın sözünü verdiğimi söylüyorlar. Dürüst olun dürüst" dedi.

    AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zafer Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya AK Parti hareketine gönül verdikleri, "ak kadrodan" hayır dualarını esirgemedikleri ve bu yola yüreğini koydukları için Kütahya halkına şükranlarını sunarak başladı.

    Milli banka olan Merkez Bankasını kendilerinden önceki hükümetin bitirdiğini belirten Erdoğan, AK Parti hükümeti olarak kamu net borç stokunu da artırdıklarını söyledi.

    3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen öncesinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda endeksin 7 binler seviyesine kadar düştüğünü kaydeden Erdoğan, 1 Kasım 2002'de endeksin 10 bin 217 seviyesinde olduğunu hatırlattı.

    Başbakan Erdoğan, AK Parti Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerine yönelik eleştirilerde bulundu.

    Erdoğan CHP için "Bir dönem İstanbul'u yönettiler, bu CHP yönetti. İstanbul'u nasıl ne hale getirdiklerini bilirsiniz. Bunlar Kocaeli'yi yönettiler. Kocaeli'de yolsuzluk bataklığından çıkamadılar. Kocaeli Barajı sebebiyle AK Partili belediye şu anda hala borç ödüyor. Onların maalesef yatırımdaki sıkıntılarını, yolsuzluklarının bedelini şu anda benim Kocaeli'ndeki vatandaşlarım ödüyor" dedi.

    Daha sonra sözü dokunulmazlığa getiren Erdoğan "Benim dokunulmazlığı kaldıracağımın sözünü verdiğimi söylüyorlar. Dürüst olun dürüst. AK Parti programına bakarsan dokunulmazlıkla ilgili düşüncemizi orada görürsün. Orada ne yazar, tüm 657'ye tabi olanlar, yargı, silahlı kuvvetler, tüm memurlar, aynı şekilde milletvekilleri, hepsinin dokunulmazlıklardan arındırılması halinde 'evet', bizim düşüncemiz bu ama kalkıp da siyasetçiye dokunulmazlığı kaldır, ondan sonra da biz siyasetçiyi birilerinin eline mahkum edelim. Kusura bakma, bunun altında hangi tezgahın yattığını biz çok iyi biliriz. Onun için bu oyuna bizler gelmedik, gelmeyiz. Şimdi diyoruz ki gelin en büyük dokunulmazlığı kaldıralım. Gelin önce 12 Eylül anayasasıyla dokunulmazlık zırhına bürünenlerin dokunulmazlığını kaldıralım. Milletvekili dokunulmazlığını ağızlarına sakız yapanlar, 7,5 yıldır muhalefet yapmak adına başka tek cümle üretemeyenler şimdi 12 Eylülcülerin üzerindeki dokunulmazlık zırhının kalkmasına 'hayır' diyorlar."


    KILIÇDAROĞLU DOKUNULMAZLIKLA İLGİLİ NE DEMİŞTİ?
    Başbakan Erdoğan'ın 1 Ekim 2002'de Amasya'da, 20 Ekim 2002'de Mersin'de yaptığı konuşmalarda ve 25 Ekim 2002'de bir televizyon programında dokunulmazlıkların kaldırılacağı sözünü verdiğini, 24 Kasım 2002'de ise bir konuşmasında 'Bir yıl süre ile dokunulmazlık bizim gündemimizde yok' dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "İnsan bu kadar yalan söyler mi? Ordu Meydanından söylüyorum, tarih veriyorum, konuşmayı söylüyorum. İnanmıyorsa gitsin o tarihlerde Anadolu Ajansına baksın, görecek. Verdiği sözün arkasında durmayan adama ne denir? Eğer bu yalan değilse, bir adam düzgünse halka hesap vermeyi namuslu görev kabul ediyorsa verdiği sözün arkasında yiğitçe durmalı. Adam gibi adam olmalı" dedi.


    Anayasa değişikliği ile memurlara toplu iş sözleşmesi hakkı getirdikleri vurgulayan Erdoğan, bu haktan, Türkiye'deki yaklaşık 2 milyon memur emeklisi vatandaşın istifade edeceğini belirterek, şöyle devam etti:

    "Hani sen emekli dostuydun? Madem emekli dostusun, neden bu düzenlemeye 'hayır' diyorsun? Benim emekli vatandaşım 'akıl tutulması' yaşıyor diye aşağılayanlar, asıl akıl tutulmasını kendileri yaşıyorlar.

    Muhalefetin geçen yasama döneminde 113 kez, bu yasama döneminde 44 kez Anayasa Mahkemesi'ne gittiğine dikkati çeken Erdoğan, "Ben de onun için bunlara diyorum ki, bunlara göre Anayasa Mahkemesi, Ana Muhalefet Mahkemesi oldu. Orada yattılar, orada kalktılar."

    "Halk" diyenlerin, "halkçılık" diyenlerin, halkın iradesine, milletin iradesine saygısızlık yaptığını, millet iradesini mahkemeye taşıdığını savunan Erdoğan, "Sen hakaret etmeyi bırak, çirkin benzetmelerle siyasetin üslubunu ayaklar altına almayı bırak, fındık kabuğunu doldurmayacak muhalefet zihniyetini bırak da çık, aziz milletime şu doktorların Tam Gün Yasası'nı neden Anayasa Mahkemesi'ne taşıdınız? Bunu neden iptal ettirdiniz? Önce onu açıkla" dedi.

    Anayasa değişikliği ile keyfi olarak yurt dışına çıkışların engellenmesinin önüne de geçeceklerini anlatan Erdoğan, "Hakim kararı olmadan, hiç kimsenin yurt dışına çıkışı engellenemeyecek. Buna ne dersiniz?" diye sordu.


    YURT DIŞINA ÇIKIŞ ENGELİ : YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCI
    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2007 yılında  5597 No.'lu kanun çıkarılıyor. Bu kanunun birinci maddesinde  "Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışına çıkış yapanlardan çıkış başına 15 YTL harç alınır" deniliyor. Ancak bugün uygulanan kanun 2007 tarihli bir kanun. Yani Anayasal dayanağın ortadan kalkmasından 6 sene sonra hazırlanmış bir düzenleme. İşte bu nedenle yurtdışı çıkış harcı alınmasına neden olan kanun, Anayasada bahsedilmeyen bir engel yaratarak Anayasaya aykırı hale geliyor. Yani 15 TL'si olmayan vatandaşın yurtdışına çıkışı engelleniyor.

     


     

    Erdoğan, Zafer Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, önceki gün Hatay'da polis aracına teröristlerce yapılan saldırı sonucu 4 polisin şehit olduğunu hatırlattı.

    Önceki gün İnegöl'de, dün Hatay'da bazı olaylar olduğunu belirten Erdoğan, "Buradan, Kütahya'dan, aziz milletimize, tüm vatandaşlarımıza sağduyu çağrısı yapıyorum" dedi.

    Terör örgütünün amacının insanları sokağa dökmek, insanların öfkeyle, hiddetle sağa sola saldırmasını sağlamak, şehirlerde ve ilçelerde kargaşa ortamı oluşturmak olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Kim ki öfkesine hakim olmayarak sokağa dökülür, cam çerçeve indirirse bilsin ki terör örgütünün tuzağına düşmüş olur. Kim ki hiddetle, öfkeyle sokak kavgalarında taraf olursa bilsin ki terör örgütünün hedefine ulaşmasına hizmet etmiş olur. Çünkü terör örgütünün nihai hedefi kardeşliğimizi, dayanışmamızı sabote etmek. Terör örgütünün nihai hedefi insanları sokağa dökmek, insanları birbirine hasım eylemek. Bu tuzağa lütfen düşmeyelim."

    Güvenlik güçlerinin gerekeni yaptığını belirten Erdoğan, çok büyük fedakarlıkla güvenlik güçlerinin asayiş noktasında azami gayret gösterdiğini söyledi.

    Bu tür provokasyonlara çanak tutan beyanların sorumsuzluk örneği olduğunu belirten Erdoğan, "Tüm parti başkanlarından ricam, bu hassas konuları siyaset malzemesi haline getirmemeleri, sağduyu çağrısı yapmalarıdır" dedi.

    81 vilayetteki vatandaşların oynanan oyunu çok iyi görmelerini, çok iyi tahlil etmelerini istediğini söyleyen Erdoğan, bu terörist saldırıların asla bir tesadüf olmadığını ifade etti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow