hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Berberoğlu, dinlemelerle ilgili şikayetçi oldu

    Berberoğlu, dinlemelerle ilgili şikayetçi oldu
    expand

    Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, "Devrimci Karargah Örgütü" soruşturması kapsamında "mağdur" olarak ifade verdi. Berberoğlu, "Hepimizin paylaştığı mesleki değerler benimşikayetçi olmamı gerektirir. Çünkü demokrasi, ifade özgürlüğü, insan hakları, kişilik hakları, bunların tamamı çiğnenmiş durumda" dedi.

    İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından "mağdur" sıfatıyla ifadesine başvurulan Berberoğlu, daha sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nden ayrıldı.

    Berberoğlu, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'a ifade verdikten sonra adliyeden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Dinlemelerle ilgili şikayetçi olduğunu belirten Berberoğlu, gazetecilerin "Niçin dinlenildiğinizi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine "Zaten bana tapeleri gösterdiler. Telefonla yaptığım az sayıda görüşme var. Tamamen haber kaynaklarıyla yaptığım görüşmeler" diye konuştu.

    Görüşmelerle ilgili bir tereddüdü ve şüphesi olduğunu kaydeden Berberoğlu, "Çalıştığım gazetenin santral telefonundan yaptığım bir görüşmenin tapesini de okudum. Benim tarafım da dinlenilmiş olabilir karşı taraf da dinlenilmiş olabilir. Yalnız karşı tarafta şimdi ismini vermeyi uygun görmediğim bir emniyet müdürü var. Dolayısıyla bizim gazetenin yani o tarihte 1995-96 tarihli görüşmelerden bahsediyorum, dinlenilmiş olması ihtimali üzerinde durdum"
    dedi.

    Soruşturma savcısının, çalıştığı Hürriyet Gazetesi'nin dinlenilmiş olma ihtimali durumunu da değerlendireceğini var saydığını ve soruşturmanın bu yönde derinleşebileceğini, bunu temenni ettiğini ifade eden Berberoğlu, şunları söyledi:

    "Çünkü o tarih itibariyle Hürriyet Gazetesi'nin dinlenildiğine dair başka emareler de vardı. O tarihte Hürriyet yöneticisi olan kıymetli arkadaşlarımızın bazı telefon konuşmaları da yayımlanmıştı, kullanılmıştı, medyaya sızmış durumdaydı. Hepimizin paylaştığı mesleki değerler benim şikayetçi olmamı gerektirir. Çünkü demokrasi, ifade özgürlüğü, insan hakları, kişilik hakları, bunların tamamı çiğnenmiş durumda. Bu bir yasal soruşturma neticesinde
    yapılan dinleme mi bilmiyorum. Öyleyse niye 13-14 senedir suç unsuruna rastlanmamasına rağmen bunlar imha edilmemiş dinleyenler tarafından. Bunu da bilmiyorum. Yasa dışı dinlemeyse bu da cürettir diye düşünüyorum. Hem dinleme yapacaksın hem de 13 sene saklayacaksın. Ne amaçla saklayacaksın onu da bilmiyorum. Dolayısıyla şikayetçiyim evet."

    Enis Berberoğlu, bir gazetecinin "Dinlemeler, özel hayata ait ses dinlemeleri gibi mi?" sorusuna karşılık, dinlemelerin özel hayatıyla ilgisi bulunmadığını ve öyle olsa bunu gazetecilere söyleyebileceğini ifade etti.

    "Sonuç olarak bu tapeler bir şekilde iddianameye yansıyacak mı yansımayacak mı bilmiyorum. Gizli saklı bir şey yok yani. Benimle ilgili 4-5 tane tape konuldu önüme. Hepsi aynı yani neredeyse tamamı aynı şahıslarla ilgili" ifadelerini kullanan Berberoğlu, dinlemelerde gazetecilere okumaktan çekineceği herhangi bir konuşma olmadığını belirtti.

    "Genç kuşağın pek bilmediği dinleme metodu"

    Bir başka soru üzerine, soruşturma kapsamında tutuklanan Hanefi Avcı ile tanışıklığı olduğunu söyleyen Berberoğlu, "Dinlemeler gazete santrali mi yoksa cep telefonu dinlemeleri mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

    "Dinlemeler bizim bugün en azından son 10 senedir yaşadığımız tarz dinlemeler değil. Yani şunu kast etmeye çalışıyorum. Şimdi, bizim bugün iddianame eklerinde karşılaştığımız dinleme metodu, tarih, saat ve hangi telefonlar arasında oluğunu gösteren dinlemeler. Bu dinlemelerde kimin dinlenildiği dahi tahminen ortaya çıkıyor, öyle söyleyeyim. Biraz daha farklı o döneme ait bir şey bu. Yani genç kuşağın pek bilmediği bir dinleme."

    Bir gazetecinin "Dinlenildiğiniz konuşmalarda belirgin bir konu var mı?" diye sorduğu Berberoğlu, "Susurluk. Ben o zaman, hala piyasada var, iki tane Susurluk kitabı yazdım. Bir Susurluk, bir Yüksekova kitabı yazdım. Hem zaten o tarihteki gazete yazılarına da bakarsınız 1,5 sene müddetle Susurluk soruşturmasını takip etmeye çalıştım, onlarla ilgili" dedi.

    Söz konusu dinlemelerden daha önce bilgisi olmadığını, gazete haberlerinden okuduğunu söyleyen Berberoğlu, kendisini kimin, niye dinlediğini bilmediğini sözlerine ekledi.

    İşadamı Erol Aksoy da adliyedeydi

    İşadamı Erol Aksoy da, soruşturma kapsamında "mağdur" sıfatıyla ifade verdi.

    Aksoy, adliyeden ayrıldığı sırada basın mensuplarının şikayetçi olup olmadığı yönündeki soruları üzerine, "Savcıyla benim aramda. Olup olmadığını söyleyen o kadar çok medyacı arkadaş var ki" dedi.

    Erol Aksoy, daha sonra aracına binerek adliyeden ayrıldı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow