hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Doğu Perinçek'ten Kışlalı iddiası tepkisi

    Doğu Perinçekten Kışlalı iddiası tepkisi
    expand

    Birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı İP lideri Doğu Perinçek, "(Ahmet Taner Kışlalı'yı Perinçek öldürttü) diyenler bunun altında kalır" dedi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan Perinçek, 40-50 yıllık devrimci hayatı olduğunu, 45 yıldır programlarını Atatürk devrimini tamamlamak olarak belirlediklerini söyledi.

    "Ben hayatım boyunca darbeciliğe karşı çıkmışım, darbecilik bana karşı çıkmış. Her darbede hapse atılmışım" diyen Perinçek, darbelerin komutanlar ve Amerika iş birliğinde olduğunu, Türk ordusunun milletle iş birliği yapması sonucu da devrim olduğunu ifade etti.

    Kurtuluş Savaşı'nın bir devrim, 1980'in de Amerikancı darbeler olduğunu ifade eden Perinçek, "Bugün de bir Amerikan darbesi yaşıyoruz. 2002'den beri Türkiye, Amerikan darbesini yaşıyor. Bu sivil değildir. Amerika ordusunun gücüyle uygulanıyor. Perinçek yine içeridedir" dedi.

    Perinçek, "Ergenekon", "Balyoz" ve "Kafes" iddianamelerine bakınca vatansever subayların "Ne oluyor, nereye gidiyoruz, Cumhuriyetimiz parçalanıyor" dediğinin göründüğünü vurgulayarak, "Bu bir suç değildir. Türkiye bu bölünme, parçalanma, yıkım sürecine devrimle cevap verecek" iddiasında bulundu.

    Türkiye'nin seçime gittiğini, İzmir 2. bölge bağımsız milletvekili adayı olduğunu anımsatan Perinçek, Türkiye'de 1973'ten beri yapılan birçok seçimde cezaevinde olduğunu kaydetti.

    "Böyle bir demokrasi olamaz" diyen Perinçek, dünkü duruşmada tanık olarak dinlenilen Engin Bağbars'ın Semih Tufan Gülaltay'dan duyduğu "Ahmet Taner Kışlalı'nın ölüm emrini Perinçek ve İbrahim Şahin'ın verdiği"ne ilişkin sözlerine değindi.

    Bağbars'ın bu açıklamalarının yer aldığı bazı gazetelerde çıkan haberleri heyete gösteren Perinçek, "Ahmet Taner Kışlalı, en yakın arkadaşlarımdandır. Kışlalı'nın kitaplarında en çok kaynak gösterdiği Perinçek'tir. Ergenekon tertip örgütü, seçim faaliyetine başladı. Perinçek tutuklu ama karşı taraf seçim faaliyetini bu salonda yürütüyor. Buraya çöplükten delil getirmesinler. (Ahmet Taner Kışlalı'yı Perinçek öldürttü) diyenler bunun altında kalır. Bu saçmalıklarla, yalanlarla, tertiplerle nereye varılır? Bu Ergenekon tertibinin acizliğini, zavallılığını gösterir. Mahkemenin artık bu sürece karşı, faziletli, kendine yakışan bir tavır alması gerekir" şeklinde konuştu.

    "Milletime parmaklıkların ardından seslendirtmeyin"

    Son zamanlardaki komutanların tutuklanmasına da değinen Perinçek, bunun bir düşman operasyonu olduğunu savundu.

    Heyete "Beni bırakın. Kendi adıma değil, Türkiyemiz adına bırakın" diye seslenen Perinçek, 5 Haziran'da İzmir'in Bornova Meydanı'nda mitingi olduğunu söyledi.

    Perinçek, "Bırakın açıklayayım, söyleyeceklerimi söyleyeyim. Milletime parmaklıkların ardından seslendirtmeyin. Tahliyemi istiyorum. Miting konuşmamı yapayım" dedi.

    Bugün 40. kitabı olan "Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak" adlı eserinin çıktığını belirten Perinçek, bu kitabın aynı zamanda savunmasının bir parçası olduğunu ifade ederek, kitabını hem savcılara, hem de heyete sundu. Duruşmaya taleplerin alınmasıyla devam ediliyor.

    Tahliyesini istedi

    Kendisinin 50 yıllık devrimci olduğunu belirten Perinçek, "45 yıldır söylüyoruz Atatürk devrimlerini tamamlayacağız. Ben hayatım boyunca darbeciliğe karşı çıktım, darbecilik de bana karşı çıktı. Ancak ben her darbede hapse atıldım" dedi.

    Türkiye'de 1980 yılından sonra yapılan bütün genel seçimlerde cezaevinde olduğunu ya da siyasi yasaklı olduğunu anlatan Perinçek, "Yıl 2011 ve hapisteyim. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Hakkımda bir kanıt yok ancak ben hapse atılıyorum" dedi. Balyoz soruşturması kapsamında generallerin, tutuklanmasına tepki gösteren Perinçek, "Hasdal Cezaevi'nde tutuklu bulunan generallerin sayısı, Genelkurmay karargahındaki generallerden daha çok. Bu bir düşman operasyonudur. Tarih bunu böyle yazacaktır" diye konuştu.

    Perinçek, "Komutanlar, ABD ile birlikte olup iktidarı ele geçirirse, bunun adı ‘darbe' olur. Ama komutanlar milletiyle birlikte hareket ederse ‘devrim' olur. Bunun örneği Kurtuluş Savaşı'dır. Formül çok basit. Komutanlar + ABD = darbe. Komutanlar + millet = devrim. Komutanlar eğer Amerikalılarla ittifak yaparsa bunun karşısında İşçi Partisi olacaktır. Ama halkla birlikte olursalar devrim gerçekleşecektir. Bunu da biz yapacağız. Hep beraber bu süreci yaşayacağız" dedi.

    Dava sanık ve avukatların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow