hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bir katliam bir çocuk

    Bir katliam bir çocuk
    expand

    Birgül Metin bugün 48 yaşında. Ama, hep 14 yaşında kalmış bir yanı var. Çünkü onun için zaman 14'ünde durdu. Her zamanki gibi bir güne uyandıklarını sanıyordu. Ödevini, banyosunu düşünüyordu; yazılısına çalışacaktı... Hayat bir anda değişti! Birkaç saat sonra gazeteciler ve askerlerle dolu bir salondaydı, babası öldürülmüştü, kız kardeşi kaybolmuştu...

    CNN TÜRK muhabiri Ezgi Cankurtaran, Birgül Metin ile "Hayatın Tanığı" programının Maraş Katliamı bölümü için görüştü. Birgül Metin, sürekli sıralanan çeşitli rakamların ve arka planındaki iktidar oyunlarının ötesinde, katliamın tek bir kişinin yaşamında ve ruhunda yarattığı tahribatı anlatıyor.



    Birgül Metin, o gün ilköğretim müfettişi olan babası Süleyman Metin'i kaybetmişti. Günlerdir süren katliam nedeniyle şehri terk edenler, evlerinden kaçanlar olmuştu ama babası evlerini terk etmeyi reddetmişti. Nedeni basitti, çünkü kimseye bir şey yapmamışlardı!

    "Ama evlerinin camından içeriye bir taş düştü ve her şey başladı..."

    "Geldiğimizde babam salonda yerde uzanıyordu kanlar içerisinde."

    "Bu sırada yangın başladığı için babamı dışarıya çıkarmak istedik yanmasın diye. Biz çıkarma derdindeyiz, onlar içeride kalıp yanması için uğraştılar..."

    "Ablam bir ara eline uzunca bir sopayı aldı o kalabalığın üzerine yüklendi. Sopayı ablamın elinden alıp ablamı da çok dövdüler."

    "Çatılarda kalabalıklar. Saksıyı eline geçiren saksı atıyor..."

    "Ablamın arkadaşının annesi bizi görünce ne yapacağını şaşırdı kadın. Muhafazakar bir aileydi. O kalabalık istiyor, 'Verin onları bize, öldüreceğiz biz, o kızları yaşatmayacağız' diyor. Kadın direniyor, 'asla vermeyeceğim' diye. Eşi verme taraftarı, evine zarar gelecek, malına, canına zarar gelecek kaygısını taşıyor...."

    "Hükümet konağına gittik. Gazeteciler, polisler..."

    Birgül Metin'in 35 yıl önce hayatı bir anda değişti ve Maraş'a bir daha hiç dönmedi ama bugün gitmeyi çok istediğini söylüyor: "Sadece ben istiyorum ama aile içinde. Oradaki evin, eşyanın, doğada var olan ağacın, sokak lambasının hiçbir suçu yok ki. Sadece insanlar suçlu!"

    Ve yaşadıklarının sorulmayan hesabı...  "Babanızı öldürenler karşınıza çıksa ne dersiniz?" sorusuna verdiği yanıt ise, sadece "Neden böyle bir şey yaptın?' diye kendisine sorardım" oluyor.

    Birgül Metin'in, Ezgi Cankurtaran'ın sorularına yanıt verdiği röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN....
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow