hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yaşasın çocukların özel hayatlarını gizli tutma hakkı

    Yaşasın çocukların özel hayatlarını gizli tutma hakkı
    expand

    Doğduğumuz andan itibaren, temel kişisel hak ve hürriyetlere sahibiz. Uluslararası hukuk böyle söylüyor. Yani daha göbek bağı kesilmemiş bebeğin bile bütün hakları saklı. Temel hak ve hürriyetlerin unsurlarından biri de özel hayatın gizliliği. Kundaktaki bebeğin bile aslında bir özel hayatı ve bunu saklı tutma hakkı var. Koyduk bunu bir tarafa. Geldik tablet meselesine.

    Rupert Murdoch'un şirketinin eğitim bölümü Amplify, Amerika Birleşik Devletleri'nde okullarda kullanılmak üzere yeni bir tablet geliştirmiş. Öğrenciler bu tableti sınıflarda kullanmaya başladıktan sonra öğretmenler eğitimi tamamen tabletler üzerinden denetleyebilecek. Hangi çocuklar  ders çalışması gereken yerde tablette oyun oynadı. Saat kaçta hangi uygulamaya girdi, o uygulamada nasıl vakit geçirdi. Bu bilgi hem ebeveynde hem de öğretmende, bu yeni sistemle olabilecek.

    Tablet henüz piyasaya sürülmedi, önümüzdeki günlerde Teksas'ta tanıtılıp piyasaya sürülecek. Diğer tabletlerden farkı nedir, ne değildir,  ebeveyn ve öğretmen denetimini diğer tabletlerden daha mı etkin hale getiriyor; henüz bilmiyoruz, göreceğiz.

    Çocukların zararlı içerikten uzak tutulabilmesi için denetim önemli, kuşkusuz. Ama bir de tersten baksak; tabletin başındaki o çocuk gibi düşünsek mesela. Öğretmenin tablet üzerinden verdiği ödevi, projeyi vs yapmak yerine biraz Angry Birds; ya da artık zamane çocukları arasında her ne popüler ise, oynayıvermeyi tercih etmez miyiz? Bir gün de ödev eksik olsun, ne olacak, dünyanın sonu mu gelir diye düşünmez miyiz?

    "Murdoch tablet" te öğretmenler konferanslar düzenleyebilecek, sınıf tartışmaları yaptırabilecekmiş. Öğretmen bütün öğrencileri toplayacak tabletleri başına, öğrenciler ekranla yüz yüze, mecburen tam konsantre tartışmayı ya da semineri dinleyecek  ve faaliyete aktif dahil olacak. Çok güzel, fakat öte yandan, Tanrım! Ne sıkıcı! Öğretmen ders anlatırken sıra arkadaşınla gizli gizli konuşma, işaret diliyle oyun oynama, tarihin tozlu sayfalarına gömülüyor.  

    Dürüst olalım, çocukken kaç kere ders çalışıyorum deyip kaytardınız? Çocukluğumuzun gülümserken hatırladığımız anıları arasında ekseriyetle "ders çalışmaya gidiyorum" deyip, arkadaşlarınızla saklambaç, ne bileyim köşe kapmaca vb oynadığınız anlar yok mu?  Çocuktuk işte, çocuk olduğumuz için ders çalışmak yerine oyun oynamayı tercih ederdik. Çocukluk anılarımızın pek çoğu da o kaytardığımız anlarda yaptıklarımızdan çıktı işte.  Çocuğu çocuk yapan da kaytarması hatta kaytarma hakkı olması değil mi?

    Kaytarma hakkı var mı yok mu, elbette tartışmalı. Ama elinde lolipopla koşturan o ilkokul çocuğunun bile özel hayatını gizli tutma hakkı var biliyor musunuz? Ders çalışıyorum deyip gizli gizli oyun oynamak o çocuğun gizli tutma hakkının olduğu özel hayatının bir parçası değil mi? Çocuk hangi saatte tablette hangi uygulamayı açtı, hangi uygulamada ne kadar, nasıl zaman geçirdi bilgisinin direk öğretmen ve ebeveyne verilmesi, çocuğun özel hayatını gizli tutma hakkının ihlali değil mi? Bilemiyorum.

    Yaşasın çocukların özel hayatlarını gizli tutma hakları diyorum ama öte yandan, hem de hukuki olarak,  anne ve babanın çocuğu denetleme hakkı hatta sorumluluğu olduğunu da biliyorum. Bu hak nerede başlar nerede biter, işte bu nokta biraz da tartışmalı değil mi? Çocuğun kaytarmasını engellemek bu sorumluluğa girer mi? Bugün gerçekten buna kafa yoruyorum.

    Anne değilim, baba olmam fizyolojik olarak mümkün değil. Siz çocuklarla bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz. Var mı bir formülü?  varsa söyleyin ama dürüst olun çocuklarla da biraz empati kurup cevap verin.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow