Beynin gizemine yolculuk

Beynin gizemine yolculuk
expand

The Partners firmasının proje koordinasyonu ve Türkiye temsilciliğini yaptığı, doğanın en gelişmiş tasarımını konu alan "Beyin: Gizemli Yolculuk" adlı interaktif sergi, Rahmi Koç Müzesi'nde beyninin sınırlarını keşfetmek isteyen ziyaretçileri bekliyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Sergiyle ilgili AA muhabirine bilgi veren The Partners firması kurucu ortaklarından Aslı Ekşioğlu, 2004 yılında Danimarka Experimentarium Bilim Merkezi tarafından oluşturulan serginin, tamamıyla bilim adamlarının üzerinde çalıştığı bir proje olduğunu söyledi.

Ekşioğlu, "Beynimiz; İnsan Beynine Genel Bakış", "Düşünen Beyin; Beynin İşlevleri" ve "Beyin ve Vücut: Hareket Kontrolü ve Yön Duygusu" şeklinde 3 ana bölümden oluşan serginin, en önemli özelliğinin kişilerin kendi kendilerini deneyebilecekleri tüm bölümleri destekleyen ve beynin işleyişini anlamaya yardımcı eğitici ve eğlendirici "Vücut saatinizi inceleyin", "Sol ve sağ yarım kürelerin hangisiyle işitiyorsunuz?", "Müzik ve meditasyon", "Hangi gözünüz daha baskın?", "Akıl oyunları", "Kısa dönem hafızanızı test edin", "Eller beyni aldatır", "Duygularınızı test edin" gibi başlıklardan oluşan ve 5 duyuyu harekete geçirebilecek 42 interaktif aktiviteden oluşması olduğunu belirtti.

Serginin geneline bakıldığında hislerin, davranışların ve algıların, bütün vücut ve duygusal fonksiyonların her birinin merkezinin beyin olduğunun anlaşıldığını anlatan Ekşioğlu, "Galiba o yüzden de tıpta beyin ölümü gerçekleştiği zaman ancak insan hayatına son veriliyor. Her alanda olduğu gibi burada da birtakım mucizeler gerçekleşebiliyor ama tıbbın son noktayı koymaya karar verebileceği durum bu oluyor sanırım" diye konuştu.

Ekşioğlu, aktivitelere bakıldığında kadın ve erkek beyni arasında birtakım belirgin farklar gözlemlenebildiğini ifade ederek, "Hepimizin beyninin ne kadar birbirinden farklı çalıştığını, bazı konularda nasıl daha iyi olduğunu, bazı konularda daha geliştirilmeye açık olduğunu deneyimleme fırsatı buluyoruz bu sergide" dedi.

Serginin bu özelliği ile 7'den 70'e çok geniş bir kitleye hitap ettiğini dile getiren Ekşioğlu, çocuklara, öğrencilere, yetişkinlere ve sağlık sektöründeki profesyonellere kendileri hakkında birbirinden ilginç ve şaşırtıcı deneyimler sunulduğunu anlattı.

Ekşioğlu, hem serginin Türkiye'ye adaptasyonu hem de ziyaretçilerin daha ayrıntılı cevaplar gerektirebilecek soruları için sağlık sektörünün ileri gelen kişilerinden danışmanlık hizmeti aldıklarını da söyledi.

"Türkiye'de aile eğlencesi anlayışı çok kısıtlı"

Aslı Ekşioğlu, Türkiye'de aile eğlencesi anlayışının "çok kısıtlı olduğunu gördüklerini ve ailelerin vakitlerinin büyük bir kısmını alışveriş merkezlerinde geçirdiklerini" ifade ederek, bu boşluğu doldurmak için Türkiye'ye getirdikleri "Leonardo: Evrensel Deha" ve "Einstein" sergilerinden aldıkları olumlu geri bildirimler sonucu bu sergiyi de Türk ziyaretçisiyle buluşturma kararı aldıklarını aktardı.

Ekşioğlu, Danimarka, Macaristan, Polonya, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde 1,5 milyon kişiyi aşkın kişinin ziyaret ettiği sergiyi, İstanbul'dan sonra Ankara ve Kıbrıs'ta sergilemek istediklerini bildirdi.

Sergi süresince konuyla ilgili düzenlenecek çeşitli seminer, panel ve 4-14 yaş arası gruplar için workshoplarla ziyaretçilerin ufkunun genişletileceğini anlatan Ekşioğlu, "Sergi, vücudumuzun merkezi olan beyni daha iyi anlamaya çalışmak adına bir başlangıç. Beyninin ne şekilde çalıştığını, kendi beynini merak eden herkesin bence sergiyi ziyaret etmesi lazım. Sergi hem eğlenceli, hem eğitici" diye konuştu.

"Herkes sergiden birçok şey öğrenebilir"

Nörolojik Bilimler Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ertaş da, serginin insanın en gizemli ve en merak edilen organı olan bedenin kumanda merkezi, beyni gözler önüne serdiğini söyledi.

Ertaş, sergide beynin anatomik olarak tanıtılmasının yanı sıra algıların ve beynin işleyişiyle ilgili de bilgi verildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Beynimiz hakkında çok fazla kulaktan dolma bilgilere sahibiz. O yüzden sara nöbeti geçirenlere hala soğan koklatılıp patates bağlanıyor, sol tarafı felçli kişilerin durumu kalp solda diye tehlikeli görülüyor.
 
Bu sergide beynin fonksiyonlarını, yanılsamalarımızı, peşin hükümlerimizi tek tek test ederek öğreniyor ve sınıyoruz. O yüzden, okuma bilen herkes bu sergiden birçok şey öğrenebilir, yaşı ne olursa olsun."

Beyninin sanıldığından çok daha esnek bir yapıya sahip olduğunu anlatan Ertaş, "Beyin ihtiyaca göre kendini yeniden düzenleyebiliyor. Örneğin görme ile ilgili bir bölge ihtiyaca göre başka bir fonksiyona kayabiliyor veya daha gelişen duyularımıza beyin de daha fazla yer ayırıyor" dedi.

Prof. Dr. Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aslında bedenimizde birçok hastalıkla savaşmak için gizli veya gömülü silahlarımız var. Örneğin morfinden binlerce kat daha güçlü ağrı dindirici olan endorfin beynimizden salgılanıyor. Depresyon, beynimizdeki bazı maddelerin dengesinin bozulmasının bir sonucu.
 
Düzelmesi de bu maddelerin yeniden dengeye sokulması ile mümkün. Bunu dışarıdan müdahale ile yapabileceğimiz gibi beyin kendisi de yapabiliyor."

Pozitif düşüncenin bu gizli silahların ve ilaçların ortaya çıkmasını sağladığını ifade eden Ertaş, şunları kaydetti:

"Böylece kendi yaralarımızın merhemini kendimiz üretiyoruz. Olumlu düşünme, beynin bu salgı fonksiyonlarını tetikliyor ve ruhsal ve fiziksel olarak daha güçlü, daha dayanıklı olmamıza olanak sağlıyor.
 
Bu da sorunları çözmeyi kolaylaştırıyor, yani beyin gücü metafizik bir güç değil, salgılarla biyolojik maddelerle ve bu maddelerin kendi aralarındaki denge ile açıklayabileceğimiz son derece somut biyolojik bir olay."

Beyniyle ilgili daha ayrıntılı bilgiye sahip olmak isteyenler, sergiyi 30 Hazirana kadar gezebilecek.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow