"İran ve Suriye'ye müdahale yok"

ABD, İran veya Suriye'ye askeri müdahaleye hazırlandığı yolundaki "söylentileri" yalanladı. İngiliz The Guardian gazetesi, ABD Başkanı George W. Bush'un yeni Irak stratejisiyle asıl hedefinin İran ile savaş çıkarmak olabileceğini yazmıştı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Beyaz Saray sözcüsü Tony Snow, günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, "şehir efsanesi gibi ortada dolaşmakta olan bir dedikoduya" değinmek istediğini söyleyerek, ABD'nin İran ve Suriye'ye askeri müdahale hazırlığı içinde olduğu söylentilerini yalanladı.
 
Snow, "Bu söylentiler, Başkan Bush'un önceki akşam Ulus'a Sesleniş konuşmasında, İran ve Suriye hakkında sarfettiği sözlerin, bu iki ülkeden birine savaş hazırlığı içinde olduğu gibi yorumlanmasından kaynaklanıyor. Böyle bir şey yok" dedi.

Tutuklanan İranlılar
 
Öte yandan, ABD, Irak'ta Amerikan ordusu tarafından tutuklanan İranlıların, Devrim Muhafızları ile bağlantılı olduğunu bildirdi.
 
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcü yardımcısı Tom Casey, "Irak'ta Amerikan askerlerinin baskın yaptığı bina ile Devrim Muhafızları ve Irak'ta şiddet olaylarına neden olan diğer İranlı unsurlar arasında bağlantı olduğu yolunda bilgiler bulunduğunu" söyledi.
 
ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak'ta önceki gün tutuklanan 6 İranlının diplomatik pasaport taşımadıklarını da açıkladı.
 
Bush'un yeni stratejisinin içeriği
 
ABD Başkanı George W. Bush, yeni Irak stratejisini 11 Ocak'ta açıkladı. Hatalar yaptığını kabul eden ancak Amerikan halkının beklentilerini ve Irak Çalışma Grubu'nun önerilerini dikkate almayan Bush, Irak'a 21 bin 500 Amerikan askeri daha gönderileceğini duyurdu.
 
Askerlerin 17 bin 500'ü Bağdat'a, 4 bini de Sünni direnişinin kalesi El Anbar eyaletine konuşlandırılacak.
 
Bush yeni stratejisini açıklarken, Suriye ve İran'ı ağır şekilde suçladı.
 
İran'ın, Irak'taki mezhep çatışmalarını körüklediğini ileri süren Bush, Suriye'nin de yabancı direnişçilerin Irak'a geçmesine izin verdiğini savundu.
 
Bush, "Artık buna izin vermeyeceğiz" diyerek, iki ülkeye gözdağı verdi ve Irak Çalışma Grubu ile uluslararası toplumun beklentilerinin aksine, bu iki ülkeyle diyaloga girilmeyeceğinin bir kez daha işaretini verdi.