FT: "Türkiye duvara toslamış olabilir"

FT: Türkiye duvara toslamış olabilir
expand

İngiliz Financial Times gazetesi AB Komisyonu'nun 'Ankara ile 8 başlıkta müzakerelerin durdurulması' yolundaki tavsiye kararıyla ilgili olarak, 'Türkiye'nin üyelik girişiminin duvara toslamış olabileceği'ni yazdı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'nin "Tren kazası olmayacak, yavaşlama olacak" şeklindeki sözlerinin hatırlatıldığı başyazıda, 'Gerçekten mi? Umarız treni kendisi kullanıyordur' denildi.
 
Gazete, "Avrupa'ya kur yapmaya başlamasının üzerinden 43 yıl geçen ve Brüksel ile müzakerelere başlayalı daha 1 yıl bile olmayan Türkiye'nin üyelik girişimi duvara toslamış olabilir" diye yazdı.
 
Financial Times, Türkiye ile 35 bölümden 8'inde müzakerelerin askıya alınması yolundaki tavsiye için "Bu, Türkiye'nin müttefikleri olan İngiltere, İspanya, İsveç ve İtalya'nın beklediğinden daha ağır bir karar oldu ama Türkiye gibi fakir bir Müslüman ülkenin AB'de işi olamayacağını düşünen Almanya, Avusturya, Hollanda ve Fransa'daki politikacıları çok sevindirdi" yorumunda bulundu.
 
"Her iki durumda da her taraftan baskı altında olan ve önümüzdeki yıl da yeniden seçime girecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin gayet kolay bir şekilde ve masayı terketme olasılığı var" diye yazan gazete,  böyle bir sonucun jeopolitik anlamda bir felaket olacağını kaydetti.
 
"Türkiye'nin laik olan ordusuyla kamuoyu desteğini hızla kaybeden Erdoğan'ın İslamcı hükümetini birarada tutan ortak hedef Avrupa'dır" diye yazan gazete, Avrupa'nın 'aynı zamanda özellikle de demokratik ve azınlık hakları konusunda hızlı reformların lokomotifi' olduğunu belirtti.
 
'Avrupa İslamiyeti' benzetmesi
 
AB'nin İslamiyet ve demokrasinin birarada olmasına sponsorluk yaptığının kanıtlandığına da dikkat çekilen başyazıda bunun modernliğe giden yol olan  ve Hıristiyan demokrasisine benzeyen bir tür Avrupa-İslamiyeti olabileceğini savundu.
 
Financial Times "Erdoğan, İslamcıların demokrasiyi engellemeye kararlı despotlarla işbirliği yaptığı bir bölgede önde gelen bir demokratik değişimdir" görüşüne yer verdi.
 
"AB Kıbrıs konusunda sorumsuzca davrandı"
 
AB'nin Kıbrıs konusunda sorumsuzca davranarak herşeyi tehlikeye attığını da belirten gazete, "2004'teki Birleşmiş Milletler'in adayı birleştirecek konfederal sistem planı öncesinde AB diğer ülkeler tarafından tanınan Kıbrıslı Rumların hükümetine üyelik garantisi verdi. Ankara Kıbrıslı Türkleri barış anlaşmasına 'evet' oyu vermeleri için ikna ederken Kıbrıslı Rumlar hiç umurlarında değilmiş gibi aleyhte oy verdiler. Şimdi de AB'nin içinden Türkiye'yi engelliyorlar"  diye yazdı.
 
Brüksel'in Ankara'dan Kıbrıs gemi ve mallarına izin vermesini talep ederken Kıbrıslı Türkler'e uygulanan izolasyonun kaldırılması konusundaki sözünü tutmadığını da hatırlatan Financial Times, "eğer üye ülkeler Birliğin stratejik menfaatini Lefkoşa hükümetinin küçük menfaatlerinden daha ön planda tutarlarsa Kıbrıs sorunu çözülebilir" görüşüne yer verdi.
 
Başyazıda, "Ancak şu anda AB ikiyüzlülük kokan bir söylem duvarının arkasına saklanıp ve kötü niyetli davranıyormuş görüntüsü veriyor" ifadesi de kullanıldı.
 
Türkiye'ye Kıbrıs baskısı
 
AB Komisyonu, 29 Kasım'da, Kıbrıslı Rumlara limanlarını açmayan Türkiye ile müzakerelerin sekiz başlıkta askıya alınmasını tavsiye etti.

AB Komisyonu'nun önerisine göre, kalan fasıllarda müzakereler başlatılabilecek, ancak başlıkların geçici olarak kapatılması için yine limanların ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesimine açılması beklenecek.
 
Komisyon, Kıbrıs'ta BM öncülüğünde kapsamlı çözüm müzakerelerinin 2007 yılında yeniden başlatılması çağrısında da bulundu.
 
AB Komisyonu toplantısından çıkan bu karar, 11 Aralık'ta biraraya gelecek AB dışişleri bakanlarına 'Komisyon tavsiyesi' olarak sunulacak. Dışişleri bakanlarının Türkiye ile ilgili nihai kararı bu tarihte alması bekleniyor.
 
Avrupa Birliği, Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü uygulamasını, yani Güney Kıbrıs'a havaalanlarını ve limanlarını açmasını istiyor.
 
İlerleme Raporu'nda yer alan bu istek için AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Başbakanı Matti Vanhanen süre vermiş ve Türkiye'den 6 Aralık'a kadar adım atmasını istemişti. Ancak Türkiye, Kıbrıs konusunda daha fazla adım atılmayacağını yineliyor.

Kararın ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu bir tavsiye, kesin karar değildir” diyerek diğer fasıllarda müzakere sürecinin devam edeceğini söyledi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow