Türkiye ile 3 yerine 2 başlık kararı

Yarınki Hükümetlerarası Konferans öncesi Avrupa Birliği, Türkiye ile müzakerelerde 3 yerine 2 başlığın açılmasına karar verdi. Dönem Başkanı Almanya'nın açmayı planladığı "ekonomi ve para politikası" başlığı, tam üyelik yolunda bir adım olduğu gerekçesiyle Fransa engeline takıldı.

Haberin Devamı

AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER), Türkiye ile "istatistik" ve "mali kontrol" fasıllarının müzakerelere açılmasını onayladı.

Böylece yarınki Hükümetlerarası Konferans'ta Fransa'nın itiraz ettiği "ekonomi ve parasal politikası" faslının açılmaması kesinlik kazandı.

AB, Türkiye ile eşzamanlı olarak müzakerelere başlayan Hırvatistan ile ise yarın istatistik ve mali kontrol dahil olmak üzere 6 faslı açacak.

AB ile taraması sonuçlanan başlıklar "mali kontrol", "istatistik", "ekonomi ve para politikası"ydı. Ancak, Almanya'nın tavrına rağmen, 'ekonomi ve para politikası' başlığı Fransa engeline takıldı.

Fransa, AB Dönem Başkanı Almanya'nın aksine, "ekonomi ve para politikası" başlığının açılmasına muhalefet ediyordu.

Zira, bu başlık, Türkiye'nin euro sistemine katılması gibi unsurlar açısından kritik önem taşıyor. Fransa'nın ret oyu süreci durdurmaya yetiyor.

Avrupa Birliği, yarın yapılacak Hükümetlerarası Konferans'ta bu konudaki kararını Türkiye'ye resmen bildirecek.

AB Komisyonu: "Üye devletlere biraz daha zaman gerekiyor"

Bu arada, AB Komisyonu, Fransa'nın itirazı nedeniyle açılmamasına karar verdiği 'ekonomik ve parasal politika' faslıyla ilgili olarak, "üye devletlere biraz daha fazla zaman gerektiğinin anlaşıldığını" bildirdi.

Genişleme Komiseri Olli Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy, günlük olağan basın toplantısında Türkiye ile 'ekonomik ve parasal politika' faslının neden açılmadığının sorulması üzerine, ilgili fasılda AB Komisyonu olarak gerekli bütün hazırlıkları tamamlayarak üye devletlere sunduklarını hatırlattı.

Müzakerelere açılacak fasıllarla ilgili kararların sadece dönem başkanı ülke tarafından değil, tüm üye ülkelerin onayıyla alındığına dikkat çeken Nagy, "Faslın müzakerelere açılması için üye devletlere biraz daha fazla zaman gerektiği anlaşılıyor" dedi.

Sözcü Nagy, AB Komisyonu'nun parasal işlerden sorumlu üyesi Joaquin Almunia'nın "Türkiye ile 'ekonomik ve parasal politika' faslının müzakerelere açılmasında sorun olmadığına" yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine, bunun gerçeği yansıttığını, fakat üye ülkelerin yetkisine giren bir konuda yorum yapamayacağını ifade etti.

Berlin: "Dört faslın açılmasını diliyorduk"

AB Dönem Başkanı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, dönem başkanlıkları sırasında Türkiye ile müzakerelerde dört faslın açılmasını dilediklerini, ancak bunun mümkün olmadığını, "yine de iyi bir ilerleme kaydettiklerini" söyledi.

Almanya'nın AB dönem başkanlığı boyunca Türkiye ile üç müzakere başlığının açılmış olduğuna dikkat çeken Cuntz, bu başlıkları "istatistik", "mali kontrol" ve "işletme ve sanayi politikaları" fasılları olarak sıraladı.

2006 yılının ilk yarısında Türkiye ile müzakerelerde sadece bir müzakere başlığının açıldığını hatırlatan Cuntz, son dönemde büyük bir ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Cuntz, "ekonomik ve parasal politika" faslının tıkanmasıyla ilgili olarak, "Ekonomik ve parasal politika faslı askıya alınmadı, sadece yarınki konferansın gündemine alınmaması kararlaştırıldı. Bu da müzakerelerin Portekiz tarafından devam ettirebileceği anlamına geliyor" dedi.

Dönem başkanlığını 1 Temmuz'da Portekiz'e devredecek Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Cuntz, "mali kontrol" müzakere başlığına Kıbrıs Rum kesiminin itirazları olduğunun hatırlatılması üzerine, "Bazı başlıklarda, özellikle de 'mali kontrol' müzakere başlığı üzerinde farklı görüşler bildirenler oldu. Dışişleri Bakanı (Frank-Walter) Steinmeier bu başlık üzerinde başarı sağlanması ve açılması için meslektaşlarıyla telefon görüşmeleri yaptı" diye konuştu.

Sarkozy'nin Türkiye tavrı

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin "Türkiye’yi Avrupa’dan uzak tutmak" konusunda ciddi olduğunun ilk işareti geçtiğimiz mayıs ayında Brüksel'de gerçekleşmişti.

Sarkozy, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine karşı olduğunu söylemiş ve "Türkiye'nin yeri Avrupa değil" demişti.