Madrid'den 'türban' mesajı

İspanya gezisi sırasında türban tartışmalarına değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Siyasi simge olarak türban takmak suç mu?" dedi.
Europa Press adlı ajansın düzenlediği kahvaltılı toplantıya onur konuğu olarak katılan Erdoğan, burada bir konuşma yaptıktan sonra katılımcıların çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Türban yasağı:
Gazetecilerin soruları üzerine, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin üniversitelerindeki türban serbestisine atıfta bulunan Erdoğan, "Ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir sorun şu anda var. Üniversitelerde böyle bir sorun söz konusu. Bunu bu düzenleme ile aşmak öyle zannediyorum ki özellikle özgürlükler noktasında, eğitim özgürlüğü noktasında bir sıkıntıyı aşmaya da vesile olacaktır" dedi.
"Siyasi simge olarak türban takmak suç mu? Simgelere, sembollere bir yasak getirebilir misiniz?" diyen Başbakan, bu özgürlüğü engelleyemeyeceklerini kaydetti, "Çünkü millet bu sorumluluğu verirken özgürlükler noktasında bu haklarını da haklı olarak istiyor" dedi.
Erdoğan, "Halkının yüzde 99'u Müslüman olan ülkemde böyle bir sıkıntı yaşanıyor maalesef. Ama bu sıkıntıyı da ben milletçe aşacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
Başbakan, "Anayasa ile mi bunu çözeceksiniz?" sorusunu yanıtlarken de "İdeal anlamda kanunla zaten çözülmüştü. Kanunda burada kilitlenme veya yasak yok. Kanun önünü açıyor" dedi.
Erdoğan, "Şu anda Anayasa içinde bunun çözümü bizim arzumuzdur. Ama öyle çözelim ki bu herhangi bir gerginliğe de zemin hazırlamasın. Onun için bunun müzakeresini geniş tutuyoruz. 'Demokrasilerde çare tükenmez' diyoruz, madem böyle inanıyoruz bu işe, o zaman demokrasi içinde bu çare mekanizmasını işletelim ve bu sorunu da çözelim" ifadesini kullandı.
AK Parti ve İslam devleti:
Başbakan Erdoğan, bir başka katılımcının, "Özellikle sembollerle ve dinle ilgili, hükümetiniz ve partiniz, İslamcı olduğunu reddediyor. Ama yeni anayasanız, belki bu doğrultuda olmayacak. Türkiye, ilerici bir İslam devleti olamaz mı?" şeklindeki sorusu üzerine, "Bu soru ne yazık ki Batı'nın hala bizi anlamadığını gösteriyor" dedi.
"İslamcı" ifadesine karşı çıkan Erdoğan, "Din üzerinden siyaset yapmayı asla kabul etmediklerini" vurguladı, "Biz de İslamcı olmaz, biz de Müslüman olur. Bir Müslüman da dinin gereklerini iyi bir şekilde yerine getiriyorsa, ona bizde 'dindar' denir. İlerici İslam; böyle bir ifade de çok çirkin, çok yanlış. 'İlerici İslam', 'Gerici İslam', bu da olmaz. Bu tür sıfatlar yakıştırmak da yanlış. Son zamanlarda 'Ilımlı İslam' diye bir ifade kullanılıyor. Bu da çok yanlış" dedi.
Müslüman ülkelere Türkiye modeli:
Erdoğan, "İslam deneyimini alırsak, sizin deneyiminize, parti deneyiminize bakarsak, demokrasinin olmadığı diğer Müslüman ülkelere böyle bir modeli ihraç edebilir misiniz?" sorusunu, "Bizim siyaset ihracı diye bir gayretimiz yok. Demokrasi ihracı diye bir gayretimiz yok" yanıtın verdi.
Türkiye'deki gelişmeleri benimseyen ve olumlu yaklaşan ülkeler olduğunu söyleyen Başbakan, "Bizim de bu noktada kapılarımız zaten herkese açık. Ama böyle bir ihraçta bulunmak, böyle bir gayret içerisinde olmadık, olmayız" ifadesini kullandı.
Akdeniz Birliği:
Erdoğan, Akdeniz Birliği'nin Avrupa Birliği'ne alternatif olarak düşünülmesi anlayışına kesinlikle karşı olduklarını belirterek, "Böyle bir oluşumun içinde biz, yani AB'nin alternatifi olarak Türkiye'nin orada yer alması gibi bir anlayışa kesinlikle karşıyız, böyle bir şeyin içinde de olmayız" dedi.
"Henüz Akdeniz Birliği nedir, ne değildir, neleri kapsayacak, nasıl olacak bu henüz bir yere, bir zemine oturmuş değil" diyen Erdoğan, "Tabii Sayın Sarkozy bu işi dillendiriyor ama ben bunu Sayın Sarkozy ile konuşmadan önce, meslektaşım Sayın Zapatero (İspanya Başbakanı) ile başbakan olmadan önce konuşmuştuk. Bunun AB'ye alternatif olarak düşünülmesi anlayışına bir defa kesinlikle karşıyız" ifadesini kullandı.
Kosova-Kıbrıs benzetmesi:
Başbakan, Kosova sorunu ile Kıbrıs sorunu arasında bir benzerlik olup olmadığı sorusuna, "Kosova'nın bağımsızlığına olumlu baktığımızı ifade etmek isterim. Bunun Kıbrıs ile benzer yanı var mı, yok mu? Hiç alakası yok. Kıbrıs ile Kosova'nın durumu çok çok farklı" dedi.
301'inci madde:
"TCK'nın 301'inci maddesi, konuşma özgürlüğüne atfeden bir madde. Acaba ne zaman ortadan kaldırılacak?" sorusunu yanıtlarken de Erdoğan, "Konuşma özgürlüğü diye ifade edersek yanlış olur... Kısa bir süre içinde tekrar TBMM'ye getirmek suretiyle bu konuda kararımızı vereceğiz ve bu kararı da verirken ağırlıklı olarak AB üyesi ülkelerin ceza kanununda bu konuya yaklaşımını enine boyuna inceledik. Bunu, bir ortak akıl olarak verdiğimiz bir metinle bir yere oturtuyoruz" dedi.
Erdoğan, konunun 1 ay içinde parlamentoya getirilebileceğini kaydetti.
Askeri harekat-Sınır ötesi operasyon:
Bir katılımcının, "Konuşmanızda askeri harekatlardan bahsettiniz, Irak'ta yapılan. Irak'taki bombalamalar bitti mi, ne tür bir sonuç alındı. Irak ve ABD ile ilişkiler bu yönde nasıl gelişti?" sorusu üzerine Erdoğan, sınır ötesi operasyonlar noktasında Türkiye'nin duyarlılığının devam ettiğini bildirdi.
İstihbarata göre, terör örgütünün o bölgedeki çalışmalarına göre her an sınır ötesi operasyonların yapılabileceğini kaydeden Erdoğan, "Bunun ne zaman, nasıl yapılacağı, ne kadar süreceği, bu noktada bizim burada herhangi bir şey açıklamamız mümkün değil. Yani Afganistan'da terörle mücadele veren çokuluslu güçler, burada, 'şu tarihte bitecek' diyebilir mi? Demiyor. Irak'ta çokuluslu güçler var. Burada, 'şu tarihte bitecek' diyor mu? Diyemiyor" diye konuştu.
İspanya'nın da onyıllardır terörle mücadele ettiğini söyleyen Başbakan, "Bizimki tabii sınır ötesi bir kaynaktan beslendiği için bizim bu sınır ötesi operasyonlar da orada bir çözüm noktasına ulaşmadan bitmeyecektir. Çözüme kadar bu süreç devam edecektir. Parlamentomuzun şu anda bize verdiği izin 1 yıldır. 1 yıl sonra eğer bu işi çözdük çözdük, çözmedik tekrar parlamentodan izin talep ederiz" ifadesini kullandı.
Yeni Anayasa taslağı:
"Türkiye'nin, yeni anayasasına İspanyol anayasasından örnek alacağını söylüyorlar. Bölgelerin ve bazı grupların tanınmasının göz önünde bulunduracağını söylüyorlar. Kürt bölgesi de tanınacak mı o zaman?" sorusuna Erdoğan, "Herhalde buradaki bilgi biraz yanlış aktarılmış. Biz tüm dünyadaki anayasalarla ilgileniyoruz. Hepsini masaya yatırdık" yanıtını verdi.
Erdoğan, "Bütün bu anayasalar incelenerek bu anayasanın taslağı hazırlanıyor. Bu taslağı hazırladık sonra bunu Türkiye'deki tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, akademisyenlere, medya temsilcilerine ve parti sitesinde yayınlamak suretiyle bastırıp dağıtacağız. Bütün eleştirileri ve destekleri de alarak, belli bir süre vereceğiz, belki bu 2 ya da 3 ay olacak. Bu süreden sonra da biz, anayasa ile ilgili bu tasarımızı bir teklif olarak Meclis Başkanlığı'na sunacağız" dedi.
"Kürt bölgesi":
Bir katılımcının "Toprak olarak bazı bölgelerin, Kürtlerle ilgili nasıl olacağını tekrar sormak istiyorum" sözleri üzerine Erdoğan, "Her şeyden önce etnik unsurların belli coğrafi bölgelerde yoğunlaşması diye bir şey yoktur. Bizim ülkemizde bölgelerde adeta bütün etnik unsurlar iç içe geçmiştir. Yani etnisitelere ayırmak filan söz konusu değildir. Böyle bir durumumuz söz konusu değildir. Biz tamamen üniter yapı içinde, 780 bin kilometrekare ile ülkemizi mütalaa ediyoruz. Ve birliğimizi, beraberliğimizi, güçlü dayanışmamızı da burada görüyoruz. Böyle bir şey bizim anayasa çalışmalarında söz konusu değil."
27 Nisan açıklaması:
Genelkurmay Başkanlığı'nın geçen yıl 27 Nisan'da kendi internet sitesinden yaptığı açıklama hatırlatılarak, "asker ile hükümet arasındaki ilişkilerin" sorulması üzerine de Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de demokratik bir yapının olduğuna sizlerin de inandığını zannediyorum. Türkiye, tüm kurum ve kuruluşları ile sürekli bir dayanışma içinde süreci devam ettirmektedir. Ara sıra bazı sıkıntılar yaşanabilir. Ama bu sıkıntıları yönetmede T.C. hükümeti de Anayasa'nın ve yasaların kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullanmak suretiyle adımlarını atmıştır. Hiçbir kurum ve kuruluşla kavgalı olmamız söz konusu olamaz" dedi.
Ermeni diasporası:
Başbakan Erdoğan, ABD'nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ile ilgili tavrı konusunda sorulan bir soruya, "Şu anda bir erteleme sağlandı. Fakat şunu çok açık, net ifade etmek isterim. Özellikle bu sözde Ermeni soykırımı konusunda bir defa çok ciddi önyargılar, ön kabuller var" dedi.
"Biliyorsunuz bir diaspora var. Bu diaspora buradan nemalanıyor, buradan imkanlar sağlıyor" diyen Erdoğan, "Zaten ilk gündeme getirdikleri şey, 'Buradan biz ne kadar tazminat elde ederiz?' Böyle bir gayretin içindeler. Türkiye olarak, kim hangi yola başvurursa başvursun, kararımız kesindir. Çünkü haklı olduğumuz bir davadır" diye konuştu.
Erdoğan, diasporanın değişik ülkelerinden ilgili, ilgisiz kararlar çıkarttığını belirterek, "Yani üçüncü ülkelerin bu işle alakası olmadığı halde böyle bir kararı verme yetkisi var mı?" sorusunu yöneltti.
İran doğalgazı:
Başbakan Erdoğan, "Türkiye, ABD ve İsrail ile sorunları olmasına rağmen neden enerji konusunda İran'a yakınlaşma gösteriyor?" yönündeki bir soruya da, "Enerji İran'da da onun için" yanıtını verdi.
Türkiye'nin doğalgazdaki iki kaynağından birinin İran (diğeri Rusya) olduğunu söyleyen Erdoğan, "Hava bozuk olduğu zaman bize doğalgaz nasıl gelecek? Bakın İran'da şu anda aşırı soğuklar var. İran bile bize şu anda doğalgaz veremiyor" diye konuştu.
Erdoğan, bütün ülkelerin birbirlerine çeşitli konularda bağımlılığı olduğunu belirterek, "Benim doğalgaz ihtiyacımı acaba bu söylediğiniz ülkeler, örneğin İsrail karşılayabilecek mi? Ya da Amerika karşılayabilecek mi? Hayır. Karşılayamadığına göre ben başımın çaresine bakacağım" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
ABD'de serbest bırakılan Rümeysa Öztürk, Massachusetts eyaletine döndü: Komşuları evinin önünü çiçeklerle donattı...
Orta Doğu turu öncesi dikkat çeken iddialar: Trump Filistin’i mi tanıyacak?
Papa Leo'nun şifreleri: Kırmızı yelek mesaj mı?
SON DAKİKA... Gerilim had safhada! Hindistan 3 havalimanını vurdu: Pakistan füzelerle karşılık verdi
Hindistan, Pakistan! Nüfus oranları açıklandı! İşte Dünyanın en kalabalık ülkesi! Dünya haritası ülkeler!