Erdoğan: "Süreç rehin alınmamalı"

AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Matti Vanhanen ile biraraya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin AB süreci bir üye ülke tarafından rehin alınmamalıdır. AB'nin taahhüdleri temelinde açık bir karar alınmasını bekliyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

AB'yi sağduyulu hareket etmeye çağıran Başbakan Erdoğan, "Sekiz başlıkla alakalı tavsiye, liderler tafrafından benimsenmiş değil. Tavsiye kararı kabul edilemez. Müzakereler durmadı. Bütün beklentimiz 11 Aralık'taki toplantıda" dedi.
 
"Üyeliğimiz sadece AB ve Türkiye'nin değil, bütün dünyanın yararınadır. Biz bu anlayışla yola çıktık. Engellere rağmen yola devam ettik" diyen Erdoğan, tavsiye kararı ile ilgili bazı eksikliklerin giderilmesi gerektiğini dile getirdi.
 
Erdoğan, "Liderler zirvesinde sorunu noktalayacak adım atılmalı. 24 Nisan 2004'teki referandumun ardından AB tarafından verilen sözler hala yerine getirilmedi. KKTC'ye uygulanan izolasyonlar kaldırılacaktı, ama süreç bu yönde işlemedi. Adılmar atılmadı. Güneyin tavrı ile alakalı anlaşmalar vardı. Ancak hiçbirine uyulmadı" dedi.
 
Erdoğan, "Bir tarafın uzlaşmaz tutumu yüzünden sıkıntılar yaşandı. Türkiye, Finlandiya'nın iyi niyetli yaklaşımına iyi niyetle karşılık verdi. Fakat, Rumlar kapsamlı çözümün parçası olmak istemedi" dedi.
 
"Türkiye'nin treni raydan çıkmayacak"
 
Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen ise, Türkiye AB yolunda müzakere eden bir ülke. Biz taahhüdümüze bağlıyız. Uzun vadede AB'nin çıkarınadır. Türkiye'nin yeri AB'dir" dedi.
 
Süreç içinde iniş çıkışlar yaşanabileceğini belirten Vanhanen, "Tavsiye kararı bu müzakerelerin devamına yardım etti. Karar, üyeliğin gecikmesi anlamına gelmez. Bir süre yavaşlama olabilir ama amaç aynıdır" diye konuştu.
 
BM çerçevesinde kapsamlı bir çözüm gerektiğine dikkat çeken Vanhanen, "Taraflarla yaptığımız görüşmeler yapıcı olmalıydı. Türkiye reform sürecinde olumlu tablo çiziyor. Yavaşlamanın yanında ilerleme de var" diye konuştu.
 
Fin Başbakan, "Tavsiye kararında Türkiye'nin Ek Protokol yükümlülükleri öne çıktı. Eylül 2005'te AB Ek Protokolün ayrım gözetilmeden uygulanmasını istedi. Rapora göre Türkiye yerine getirmedi. Sorun Ek Protokolün onaylanmamasında düğümleniyor. Tren kazası olmayacak. Hızla bir yavaşlama söz konusudur. Türkiye'nin treni raydan çıkmaz" dedi.
 
Fin Planı işe yaramadı
 
Finlandiya'nın Kıbrıs'ta çözüm için sürdürdüğü görüşmeler 27 Kasım'da son bulmuştu.
 
EUROMED dışişleri bakanları toplantısı için Tampere'de bulunan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Kıbrıs Rum kesimi Dışişleri Bakanı Yorgo Lillikas ile yaptığı görüşmelerin ardından, Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurmuştu.
 
AB Komisyonu, Tuomioja'nın açıklamalarından iki gün sonra, beklenenden önce, tavsiye kararını açıklamış ve bu Ankara'da 'acelecilik ve diplomasiye fırsat verilmemesi' olarak değerlendirilmişti.
 
Helsinki ve Brüksel'den tavsiye kararının değişebileceğine yönelik sinyaller gelmesiyle Ankara, Rum kesiminin askıya alınacak başlık sayısının artırılması ve müzakere sürecini zorlaştırmaya yönelik diğer taleplerine karşılık bu sayıyı düşürmek için çaba gösteriyor.
 
Sarkozy: "Türkiye'nin yeri AB değil"
 
Bu arada Türkiye'nin üyeliği AB'de tartışılmaya devam ediyor. Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicholas Sarkozy, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin tamamen askıya alınması gerektiğini savundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olduğunu önceki gün resmen açıklayan Sarkozy, France 2 televizyonuna yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tutumunun kabul edilemez olduğunu" öne sürerek, "AB'nin Türkiye ile tam üyelik yerine 'imtiyazlı ilişki' kurması için çalışması gerektiğini" öne sürdü. Sarkozy, "Türkiye'nin yerinin AB olmadığını" iddia etti.
 
ABD yönetimi ise iyimser
 
ABD yönetimi ise, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde bazı başlıkların askıya alınmasını ciddi bir gerileme olarak değerlendirmiyor ve Türkiye-AB sürecinin ilerlemesini bekliyor.
 
Anadolu Ajansı'na konuşan Amerikan yönetimi kaynakları, ABD'nin, Türkiye'nin AB üyelik sürecini kuvvetle desteklemeyi sürdürdüğünü, ancak ABD'nin, AB üyesi olmadığını ve bunun AB ile Türkiye arasında bir mesele olduğunu vurguladı.

Aynı kaynaklar, Türkiye-AB müzakerelerinin "uzun bir süreç" olduğunu belirterek, AB'nin Türkiye ile müzakerelerde bazı başlıkları askıya almasını ciddi bir geri adım olarak görmediklerini ve sürecin ilerlemesini beklediklerini kaydetti.