"Şii-Sünni kutuplaşması tırmanıyor"

Şii-Sünni kutuplaşması tırmanıyor
expand

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Irak'taki Şii-Sünni kutuplaşmasının çok tehlikeli bir tırmanış gösterdiğini söyledi. Bakan Gül, Kerkük'e ilişkin kaygılarında da haklı olduklarını vurguladı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Bakan Gül, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen toplantıda konuştu.
 
Gül, Türkiye'nin Irak tezinin, bu ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunmasına dayandığını ve Kerkük'ün de önemli bir konu olduğunu söyledi.
 
Abdullah Gül, ''Biz bunları söylerken, Irak'ın içişlerine filan karışıyor değiliz ama Irak'taki ateş sadece orada kalmaz, bütün çevreyi rahatsız eder. Bunun için Iraklılar'a diyoruz ki; bu işi mutabakatla yapın, oldu bittiyle yapmayın'' diye konuştu.
 
Gül, son dönemde artan bir tehlikeye daha işaret etmek istediğini dile getirerek, ''Son dönemde Ortadoğu'da başgösteren Şii-Sünni bloklaşmasını son derece tehlikeli buluyoruz. Doğu ile Batı arasındaki sorunları çözmeye çalışırken, Doğu kendi içinde çatışmamalı'' dedi.
 
Irak'taki durumun herkese ibret olması gerektiğini belirten Gül, ''Yanlış bir liderliğin, bir diktatörlüğün bir ülkeyi nereye götürdüğünü gösterdi. Irak, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olabilirdi. Böyle bir ülke maceralar peşinde bugünkü duruma gelmiştir'' diye konuştu.
 
"Saddam'ın sağ koluyla görüştüm"
 
Savaştan önce Saddam Hüseyin'in sağ kolu olarak bilinen Taha Yasin Ramazan'ı gizlice Türkiye'ye getirdiklerini ve bunu ilk kez açıkladığını ifade eden Gül, ''Taha Yasin Ramazan'a, 'ülkeniz bitmek, dağılmak üzere, BM kararlarını bir çırpıda yerine getiriyoruz deyin ve herşeyi kontrol altına alın' dedik, ama ne yazık ki girilen girdaptan çıkılamadı ve bugün de çıkılamamıştır'' dedi.
 
Gül, Irak'ta istikrarın sağlanması için Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını ifade ederek, komşu ülkeleri 10 kez biraraya getirdiklerini ve herkesin Irak'a yardımcı olmak için uğraştığını kaydetti.
 
Irak Anayasası'nda boşluklar ve yanlışlar bulunduğunu, bu nedenle de birçok sorun yaşandığını dile getiren Gül, ''Çünkü anayasa yapılırken yanlış yapılmıştır ve Irak Anayasası'nda birçok belirsizlik vardır. Bu nedenle bütün gruplar daha güçlü konum elde etmek için çarpışıyor. Bunlar kendi aralarında halledilebilirse, sorunların halledilebileceğini düşünüyoruz'' diye konuştu.
 
 Türkiye'nin Rusya, Uzakdoğu, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle de iyi ilişkiler içinde olduğunu anlatan Gül, ''Türkiye'yi herkesin ikinci evi yapmaya gayret ediyoruz'' diye konuştu. Gül ayrıca, Türkiye'nin yurtdışında 5 milyon vatandaşının yaşadığına dikkati çekerek, konsolosluk işlemlerinin kolaylaştırılması için bir çalışma yürütüldüğünü, yakında konsolosluğa uğramadan işlemlerin yüzde 80'inin yapılabileceğini sözlerine ekledi.
 
AB ile ilişkiler
 
Bakan Gül, Türkiye'nin AB üyeliğine de değinerek, 3 Ekim'de alınan kararın kolay alınmadığını ve çok zor koşullar altında bunun gerçekleştiğini ifade etti.
 
AB adaylığının Türkiye'ye çok şey kattığını ve reform sürecinin bu dönemde gerçekleştiğini belirten Gül, hükümetin her alanda AB standartlarını yakalama konusundaki kararlılığını vurguladı.
 
Gül, ''Avrupa'da şu anda bize karşı bir olumsuz hava vardır ama bunlar geçecektir. Türkiye'nin önemini, üyeliğinin AB pastasını nasıl genişleteceğini göreceklerdir ve kendileri bizim AB'ye girmemiz için uğraşacaklardır. Önemli olan bizim üzerimize düşeni yapmamız ve geçmişte yapılan hataları tekrarlamadan, olduğumuz yerde durmadan ilerlememizdir'' dedi.
 
Kıbrıs konusuna da değinen Gül, ''Herkesin kafasının karıştırıldığı ve yanlış bilgilerle yönlendirildiği diğer bir konu da Kıbrıs konusudur. 'Kıbrıs kaybedilecek, yanlış işler yapıldı' gibi yorumlar yanlıştır. KKTC'nin durumu, AK Parti iktidarı öncesi dönemiyle kıyaslandığında hem ekonomik, hem siyasi, hem de dünyada muhatap alınma açısından çok daha güçlü bir konuma gelmiştir" dedi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow