"Medya üzerinden konuşma" iması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile telefon görüşmesi yaptı. Erdoğan, Sarkozy'ye "Birbirimizle medya üzerinden konuşmayalım" dedi. Sarkozy'nin dünkü "Türkiye'nin yeri Avrupa değil" sözlerine de AB Komisyonu'ndan yanıt geldi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bugün öğle saatlerinde gerçekleşen görüşmede, Erdoğan Sarkozy'yi seçimleri kazanmasından dolayı kutlayarak, başarılar diledi.
 
Başbakan Erdoğan, Türkiye ve Fransa'nın ekonomik, siyasi ve askeri konular dahil, geniş bir alanda işbirliği bulunduğunu vurguladı ve gündemdeki ortak sorunların çözümü için doğrudan görüşmelerle birlikte çalışılması gerektiğini ifade etti.
 
Erdoğan, "Birbirimizle medya üzerinden konuşmayalım" dedi.
 
Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy de Ankara'da önceki gün meydana gelen patlama dolayısıyla şahsı ve Fransa halkı adına, Erdoğan ve Türk milletine üzüntülerini bildirdi.
 
Sarkozy, ayrıca ortak sorunları aşmak için birlikte çalışma konusundaki arzusunu ifade etti.
 
Bu arada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman da, Sarkozy'nin açıklamalarının Türkiye açısından cesaret verici olarak görülmediğini, "bunların yapılmamasının daha iyi olacağını" söyledi.
 
Bilman, "Türkiye'nin AB'ye yönelim hedefi ve AB nezdindeki statüsü bellidir. Türkiye müzakere eden bir ülkedir. Türkiye'nin müzakerelerinin hedefi tam üyelik olarak belirlenmiştir. Bunun dışında başka bir şey yoktur. Ancak zaman zaman bazı AB üyesi ülke yetkilileri ya da AB kurumları tarafından, Türkiye'nin AB müzakere sürecine olumsuz yansımaları olacak beyanlar yapılabiliyor" dedi.
 
Sarkozy: "Türkiye'nin yeri Avrupa değil"
 
Nicolas Sarkozy, dün Brüksel ziyareti sırasında Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile bir araya geldi. Sarkozy, burada bir kez daha Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğunu tekrarladı.
 
Önceliğinin Türkiye değil, AB Anayasası dahil bazı temel belgelerin basitleştirilmesi olduğunun altını çizen Sarkozy, ''Türkiye'nin yeri Avrupa değil'' dedi.
 
AB Komisyonu: "Türkiye konusu tartışılmayacak"

Bu arada AB Komisyonu, Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan Nicolas Sarkozy'nin Fransa'da cumhurbaşkanı seçilmesiyle gündeme gelen Türkiye ve genişleme konusunun önümüzdeki hafta ve aylarda AB tarafından tartışılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
 
Günlük olağan basın toplantısında Sarkozy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun dünkü görüşmesine ilişkin soruları yanıtlayan AB Komisyonu Başsözcüsü Johannes Laitenberger, AB tarihinde hiçbir ülkenin adaylık statüsünün geri alınmadığını, ancak bazı ülkelerin müzakereleri tamamlamasına rağmen katılmak istemediğini hatırlattı.
 
"Taahhütlere bağlı kalmanın ve tek taraflı adımlar atmamanın" uluslararası ilişkilerin ve diplomasinin gereği olduğunu vurgulayarak, Sarkozy'yi dolaylı yoldan uyaran Laitenberger, "Bildiğim kadarıyla, müzakerelerin başlatılmasına, fasılların açılmasına ve kapanmasına üye devletlerin oybirliğiyle karar veriliyor" dedi.
 
AB'nin sınırlarının soyut olarak tanımlanıp tanımlanmaması konusunda bir tartışma yaşandığını kabul eden Başsözcü, AB Komisyonu'nun ve Genişlemeden Sorumlu Üye Olli Rehn'in bu konuda açık görüşlere sahip olduğunu anımsattı.
 
Laitenberger, dün akşam bir araya gelen Sarkozy ve Barroso'nun öncelikli olarak AB'nin anayasa krizinin nasıl aşılacağını gündeme aldıklarını, Türkiye ve genişleme konusunun "önümüzdeki hafta ve aylarda" tartışılmayacağını ifade etti.
 
Başsözcü, AB'nin 21-22 Haziran'da yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesinde anayasa krizinin basitleştirilmiş anlaşmayla aşılması konusunda uzlaşma sağlanması halinde, toplanması öngörülen Hükümetler Arası Konferans'a Türkiye'nin gözlemci olarak davet edilip edilmemesinin dönem başkanının önerisi üzerine AB Konseyi (üye devletler) tarafından kararlaştırılacağını bildirdi.
 
"AB Türkiye kararının arkasında"

Olli Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy ise aralık ayındaki AB zirvesinde genişleme konusunda alınan kararların arkasında olduklarını hatırlatarak, "Burada AB'nin genişleme gündemi sadeleştirildi. Bu da Güneydoğu Avrupa'yı, yani Batı Balkanlar ve Türkiye'yi kapsıyor" dedi.
 
Nagy, AB'nin genişlemeyi durdurmasının söz konusu olamayacağını sözlerine ekledi.
 
Bu arada, AB Komisyonu, Sarkozy ve Barroso'nun dünkü ortak basın toplantısında Fransa'dan gelen ve gazeteci olmayan Sarkozy yandaşlarının basın salonunda "coşku ve heyecanı fazlaya kaçırdığını" kabul ederek, bu tür olayların tekrarlanmamasına çalışılacağını bildirdi.