"Uzlaşma her zaman oybirliği ile olmaz"

Uzlaşma her zaman oybirliği ile olmaz
expand

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda "Uzlaşma 'her zaman oybirliği ile olur' diye birşey yok" dedi. Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 12 Nisan'daki konuşmasından da "cumhurbaşkanı adayının Anayasa'ya 'uyması' gerektiğini" anladığını ifade etti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Erdoğan ayrıca, Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un 15 Ağustos tarihli "O benim 'cumhurbaşkanım' olmayacak..." başlıklı yazısına da gönderme yaptı.
 
Erdoğan, "Abdullah Bey seçildiği andan itibaren bizimle ilişkisi bitmiştir. O artık Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıdır. Ha ama bazıları çıkıp, 'Benim cumhurbaşkanım olamaz' gibi ifadeler de kullanıyor. Sizin meslektaşlarınızdan onu diyebilen insanın önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkması lazım. Bu da benim hakkım" diye konuştu.
 
Erdoğan, "Git nerede kimi istiyorsan seç. Çünkü cumhurbaşkanı kim olursa olsun hepimizin cumhurbaşkanıdır. Senin değilse o zaman çık buranın vatandaşlığından. Ama bu ülkenin vatandaşıysan buranın cumhurbaşkanı senin cumhurbaşkanındır, başbakanı da başbakanındır. Hizmet alırken ayrım var mı, yok? O zaman nasıl kalkar da 'Ben seni tanıyorum' dersin. Oyunu vermeyebilirsin ayrı olay, siyasi tercihtir. Ama biz bir kurumun başındayız. Sen bu kurumun başını reddedemezsin, birlik, beraberlik böyle oluşur. Milliyetperverlik, vatanseverlik budur" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, Uğur Dündar'ın Kanal D'de yayınlanan Arena Özel programında cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin önemli mesajlar verdi.
 
Erdoğan, uzlaşmanın iki tarafın bir fikir üzerinde hemfikir olması anlamına gelmediğini belirtti.
 
Başbakan, "Biz Abdullah Bey'i uzaydan getirmedik ki. Ehliyet, liyakatse şu anda ehliyet, liyakat açısından benim en ufak bir endişe duyamayacağım bir arkadaşımız. Biz Çankaya'ya yakışanı taşımayacak mıyız? Yakışanı taşıyacağız. Temsil kabiliyeti, temsil gücü olanı taşıyacağız" dedi.
 
Erdoğan, "Atatürk, Atatürk, Atatürk diyoruz. Atatürk bize bir hedef vermiş. 'Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız' diyor. Türkiye çıkacaktır. Peki bugüne kadar gelenler Atatürk'e verdikleri sözü tuttular mı? Bizi delikli kuruşa muhtaç ettiler. Ama ben inanıyorum ki Sayın Gül oraya çıktığı zaman işte böyle bir ülkenin hasreti içerisinde cumhurbaşkanlığı yapacak" ifadesini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün herkesi ziyaret ettiğini anlatan Erdoğan, Anayasa'nın bile üçüncü turda konsensüs aramadığını söyledi, "Anayasa bile üçüncü turda 276 yeter diyor. Yani her zaman uzlaşma oybirliği olur diye birşey yok" dedi.
 

 
"TSK'yı siyasete karıştırmayalım"
 
Başbakan, Abdullah Gül'ün adaylığının açıklanmasının ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 12 Nisan 2007'de düzenlediği basın toplantısında söylediği, "Laikliğe, Türkiye'nin üniter yapısına bağlı, Cumhuriyet'in temel değerlerine sözde değil özde sahip olan birinin seçilecek olmasını umut ediyoruz" sözlerinden de "Anayasa'ya uyulması" anlamını çıkardığını söyledi.
 
Erdoğan, "Ben 12 Nisan'dan Anayasa'ya uyulması gerektiğini anlıyorum. Anayasa'da bunun nitelikleri belirlenmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasete karıştırmayalım. Eğer siyasetin içine onu çekersek, o zaman biz burada niye varız? Siyaseti o zaman başka kurumlar yapsın" dedi.
 
"Bizim için silahlı kuvvetlerimiz kutsaldır" diyen Erdoğan, "Makam olarak ayrı bir makama sahipler. O ayrı bir yerdedir, demokratik mücadelede siyaset kurumu da ayrı bir yerdedir" diye konuştu.
 
Bakanlar Kurulu listesi
 
Başbakan Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Bakanlar Kurulu listesini hiç incelemeden kendisinden sonraki cumhurbaşkanına bırakmasıyla ilgili olarak 'jest yaptı' dediniz. Cumhurbaşkanı, listeyi iade ettiğinde ne hissettiniz?" sorusunu yanıtlarken ise "Bir defa listeyi iade etmedi. Liste çantamdaydı. Ben listeyi çıkarınca, 'Hiç çıkarmayın onu. Yeni cumhurbaşkanı onaylasın' dedi. Bu şekilde bir yaklaşım olunca, adı böyle konulunca, yeni cumhurbaşkanına bir jest olarak algıladık" diye konuştu.
 
"Devletin zirvesinde bir çatışma oluyor diye algılanmasın diye mi 'Sayın Cumhurbaşkanı jest yaptı' dediniz?" sorusunu üzerine ise Başbakan Erdoğan, "Biz 4.5 yıldır hükümetiz. Mümkün olduğu kadar 'devletin tepesinde kavga olmaz' anlayışını sürdürmek istedim. Bizden önceki hükümette neler oldu gördünüz. Biz ülkemize bunu yaşatamazdık. Onun için her zaman sabırlı olduk. Bunu artık jest olarak görmekten başka bir şey düşünemezdik" dedi.
 
"Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar tarafından aslında bunun bir jest değil, rest olduğu yönünde açıklamalar yapıldı" sözleri üzerine Erdoğan, "Rest yorumunu yapanları art niyetli olarak görüyorum. Çankaya'dan çıkmış böyle bir şey yok. Çıksın bu yakın çevreler dobra dobra konuşsunlar. Yanımızda olmadan 'Bu resttir' diyorlar. Bu ifadeler geçmişte de kullanıldı. Bilinmeyen meçhul kaynaklar... Adı ister 'jest' olsun, ister 'rest' olsun ortada bir tablo var; 'Yeni cumhurbaşkanı onaylasın' dedi. Ne olacak? Restse ne kazanıyorsun bundan. Ben ifadeyi böyle kullandım. Sen rest olarak değerlendirirsen köşende, Türkiye'ye, bu iki makama ne kazandırıyorsun? Bunlar yıllanmış köşe yazarları. Bu edepten, adaptan uzak kalmaktır" diye konuştu.
 

 
Sivil Anayasa tartışması
 
"Türkiye bu dönemde sivil bir Anayasa'yı kazanmış olacak" diyen Erdoğan, "Hatta parlamentoda bu işin müzakereleri yapılacak. Arkadaşlarıma dedim ki, eğer hep beraber bunda hem fikir olursak, bunu halka götürmeyi arzu ediyorum. Yani yeni Anayasamızla ilgili bir referandum yapalım. Bakalım halkımız buna ne diyor? Eğer 'evet' diyorsa bununla yola devam edelim" dedi.
 
'Ilımlı İslam' tartışması
 
Uğur Dündar'ın, "Türkiye ılımlı bir İslam devleti mi olacak? Türkiye İran modeline mi doğru gidecek? Atatürk ilkelerine bağlı mı kalacak gibi kuşkulara hiç yer olmadığını ifade ettiniz" sözlerine karşılık olarak Erdoğan, "Bu 'ılımlı İslam' yakıştırmaları falan çok çirkin şeyler. Bu bir defa dinimize saygısızlıktır, hakarettir. İslam'ın ılımlısı falan olmaz, İslam İslamdır o kadar. Yani birileri bize gömlek biçmeye çalışıyor, hayır... Hiç bir yeri kendimize model almamıza gerek yok. Her şey bizim kendi içimizde var. Onun için sağı solu taklit etmemize gerek yok. Biz taklitçi bir ülke değiliz. Tam aksine kendimiz eserimizi ortaya koyarız. Başkaları gelsin bizi taklit etsin, o ayrı mesele."
 
Milletvekili dokunulmazlıkları
 
Başbakan Erdoğan, milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili olarak, "Sadece politikacı üzerinden yaparsanız, bu bir defa Türkiye'de siyasetin yozlaşmasına vesile olur, siyaset alanının daraltılmasına vesile olur ve siyasette öz güvenin kaybolmasına neden olur. Hepsini kapsasın, bunun içinde bürokratı olsun, askeri olsun, yargısı olsun neresi varsa hepsi olsun, hepsini birden yapalım. Ama sadece siyasetçiler derseniz o zaman kusura bakmayın derim" dedi.
 
Türkiye-AB ilişkileri
 
Konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerine de yer veren Erdoğan, Almanya'nın dönem başkanlığında müzakerelerde 3 fasıl açıldığını anımsatarak, "Bunlarla ilgili çalışmalar hızla devam ediyor. Biz zaten dersimizi bu noktada çalıştık. Portekiz dönem başkanlığında da bir o kadar fasıl açabilirsek, takvim iyi çalışıyor demektir" dedi.
 
Erdoğan, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak da, "Bu konuyla ilgili olarak tavrımızı çok açık, net ortaya koyduk. Bunu, tekrar olarak bizden beklediğiniz sürece, biz böyle tek taraflı bir şeye 'evet' demeyiz. Bunu karşılıklı olarak yapmak suretiyle ancak bu işe 'evet' diyebileceğimizi söyledik. Misliyle karşılıklı olacak" dedi.
 
"Limansa liman, hava alanıysa havaalanı, bunlar olmazsa tek taraflı hiçbir şey alamazsınız" diyen Erdoğan, "Biz, KKTC'nin hiçbir hakkının gasp edilmesine izin veremeyiz. Atacağımız her adım mutlaka KKTC'ye bir şeyler kazandıracaktır. Kazandırmadığı takdirde o adımı atmayız" dedi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow