"Gaza gelseydik bir strateji izleyemezdik"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İsanbul'daki bayramlaşma töreninde terör konusunda mesajlar verdi. Başbakan, sınır ötesi operasyona ilişkin, "Bize, gaz verenler oldu. Biz, bu gaza gelseydik bu bir stratejinin hayata geçirilmesi olmazdı" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma töreninde uluslararası istişareler sonrası Türkiye'nin haklılığının kabul edildiğini söyledi.
 
Erdoğan, terörün, sadece Türkiye'nin değil, bütün insanlığın başbelası olduğunu belirterek, "Bütün insanlık, bu teröre karşı ortak mücadele vermek zorundadır" diye konuştu.
 
Hükümete sınır ötesi operasyon konusunda yetki veren tezkerenin, TBMM'de 507 oyla kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Bu tezkere, Cumhuriyet tarihinin en önemli kabul oyunu almış bir tezkereydi. Tabii ki bu tezkereyi aldıktan sonra da bizler hükümet olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla sürekli müşavere içerisinde olmak suretiyle bu emaneti hakkıyla hedefine ulaştırmanın gayreti içerisinde olduk, oluyoruz, olacağız" dedi.
 
"Devlet yönetimi anlık heyecanlarla olmaz"

Erdoğan, "Devletyönetimi öyle anlık heyecanlarla olmaz. Devlet yönetiminde aklıselim egemen olacak. Devlet yönetiminde bilgi egemen olacak. Devlet yönetiminde tecrübe egemen olacak ve karar verdiğiniz zaman da her zaman söylediğim gibi bir vereceksiniz ama pir vereceksiniz" diye konuştu.
 
Başbakan Erdoğan, "Tabii bize, belki tabir biraz ağır olacak ama gaz vermek isteyenler oldu. Eğer bu gaza bizler gelmiş olsaydık veya gelecek olsaydık, bu, bir stratejinin hayata geçirilmesi olmazdı. Bu, bir taktik uygulamanın hayata geçirilmesi olmazdı. Bu olsa olsa sadece birilerinin tatmin olması olurdu" diye konuştu.
 
Birileri istedi diye adım atmadıklarını belirten Erdoğan, aklıselim neyi istiyorsa, tecrübe nereye istikamet veriyorsa bu adımı attıklarını ve devam ettiklerini söyledi.
 
Bir hava harekatı gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, bu harekattan önce yoğun bir diplomasi trafiği, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyalbirçok adımlar atıldığını belirtti.
 
"Haklı olmak her zaman yeterli değil"
 
Türkiye'nin uluslararası hukuka göre hakları bulunduğunu, ancak haklı olmanın her zaman yeterli olmadığını belirten Erdoğan, bu haklılığı kabullenecek ve bunu da bütün dünyada lehimize lobiler oluşturacak şekilde anlatacak birilerine ihtiyaç bulunduğunu, bu oluşturulmadığı takdirde yalnız kalınacağına dikkat çekti.
 
Erdoğan, "Öyle oldu ki, bir taraftan Körfez, bir taraftan Avrupa Birliği üyesi ülkeler, bir taraftan Amerika seyahati... Bütün bunların neticesinde de bu noktada güzel bir atmosfer, olumlu bir atmosfer oluştu ve adımlar atıldı, atılıyor ve bundan sonra da atılacak. Çünkü bu konuda kararlıyız" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, "Niye kararlıyız? Terör, sadece Türkiye'nin baş belası değil, bütün insanlığın belası. Bütün insanlık, bu teröre karşı ortak mücadele vermek zorundadır. Bugün bize, yarın bir diğerine, dün bir başkasındaydı, bundan sonra bir başkasında... Dolayısıyla bu ortak mücadeleyi birlikte vereceğiz ki insanlık, o arzuladığı huzur ortamını bulsun" diye konuştu.
 
Başbakan, ABD, Avrupa Birliği ve Arap ülkelerinde yaptıkları lobi çalışmalarının terörle mücadelede Türkiye'nin haklılığını herkesin kabul etmesini sağladığını savundu.
 
Erdoğan ayrıca, "Bugünden itibaren çalışmaya başlayın" diyerek, partililerden yerel seçimler için kolları sıvamalarını istedi ve gittikleri her yerde terörle mücadeleyi anlatmalarını öğütledi.
 
Etnik, dinsel ve bölgesel ayrımcılığa karşı olduklarını tekraralayan Erdoğan, . �
partililere, "Terör örgütünün Kürt vatandaşlarının temsilcili olmadığını anlatın" dedi.
 
Başbakan, Kürtlerin temsilcisi  olduğunu söyleyenler, terörden nemalanıyor. Kürt kökenli vatandaşlarımızı istismar ediyor" diye konuştu.
 
Başbakan Trabzon'daki Rahip Santoro cinayeti, Malatya'daki yayınevi cinayetleri ve İzmir'de rahibin bıçaklanması  olaylarına da değindi ve bu tür olayların İslam'la bağdaşmadığını vurguladı.
 
Erdoğan, "Bunlar küçük şeyler değil. Bizim dinimizde de yeri yok. Gidersin bilgin varsa söylersin. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz" dedi.