Anday'ın şiirlerinden örnekler

Andayın şiirlerinden örnekler
expand

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Fotoğraf
 
Dört kişi parkta çektirmişiz,
Ben, Orhan, Oktay, bir de Şinasi...
Anlaşılan sonbahar
Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
Yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
Babası daha ölmemiş Oktay'ın,
Ben bıyıksızım,
Orhan, Süleyman efendiyi tanımamış.
 
Ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz.

 
Tarihte bugün

Atatürk'ün Bir Saatı Vardı
 
Atatürk'ün bir sözü vardı
Yediveren bir gül gibi açardı
 
Atatürk'ün bir atı vardı
Etilerden beri yaşardı
 
Atatürk'ün bir resim vardı
Buğday tarlası gibi ağardı
 
Atatürk'ün bir saatı vardı
Durmadı
 
Yanyana
 
Bu gürül gürül otların yanıbaşında
Ağacın gölgesine değdi değecek
Tam şeftalinin kokusu başlarken
Öpüşmiye kıl kadar bitişik
Akarsuyun burnunun dibinde
 
Bu zulüm, bu haksızlık, bu işkence
 
Şinanay
 
Ada vapuru yandan çarklı
Bayraklar donanmış cafcaflı
Simitçi, kahveci, gazozcu
Şinanay da şinanay.
 
Müslümanı, yahudisi, urumu
İsporcusu, ihtiyarı, veremi
Kiminin saçı uçar, kiminin eteği
Şinanay da şinanay.
 
Estirir de ada yeli estirir
Seni sevindirir beni küstürür
Lüküs kamarada kimler oturur
Şinanay da şinanay.
 
Sevda Rüzgarı
 
Amanın bana bir hal oldu
Bir hal oldu a dostlar
Amanın beni bir rüzgar aldı
A dostlar bir rüzgar aldı
Bu rüzgar ne rüzgarı
Amanın sevda rüzgarı
Sevda rüzgarı a dostlar!
 
Rahatı Kaçan Ağaç
 
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.
 
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsimi, rüzgarı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.
 
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
 
Hiroşima
 
Büyükbabam, babam, ben
Küçük oğlan, kız, damat...
Gelişimiz teker tekerdi
Gidişimiz cümbür cemaat.
 
Bu Kırlangıçlar Gitmemişler miydi?
 
Giden gelen yok. Bir titreşimdir bu.
Duragan fulyanın üstünde arı
Bir diyapozon gibi titremekte. Kırlangıç
Tarihsizdir. Belleğim sarsılıp duruyor denizde.
Martı bir uçta kanat, bir uçta ses.
Ya sabah, ya öğle. Gemici ve bulut,
Güneş ve yağmur kıl payı bir dengede.
Dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak işimiz.
Ölülerle, gecelerle, sümbüllerle.
 
Her Gece Böyle Değilim
 
Benim de öyle akşamlarım vardır.
Kapıdan girince anama sarıldığım,
Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim,
Meyhaneye uğramadan çakır keyif,
Düşmanım yok,
Gündeliğim cebimde,
Küfretmeden
Öyle tasasız döndüğüm akşamlar..
Benim de öyle akşamlarım vardır.
 
Her gece böyle değilim.
 
Sokağa Çıkıyorum
 
Sokağa bir diyalog gibi çıkıyorum
Umrunda değilim gecenin. Gece
Yarınki gecedir ve tanrıdır
Tanrının umrunda değilim..
Kimileyin seviyorum. (Sevmek kuşların
Bir an boş bıraktıkları ağaçtır)
Ve yalnızlığın kırmızı yapraklara
Çalan büyüsünü duyuyorum: Ey cesaret
Hep dolu tut bardağımı. Sevgi ve umut
Birdir, yalnızlık ve cesaret bir.
 
Yağmur
 
Birden serçelerle indi yağmur
Hangisi serçe
Hangisi yağmur
 
Yeni Bir Dünya
 
Dünyada geçirdim çocukluğumu
İnsanlardan eşya yaparlar
Kırmızı bir orman iki boyutlu
Kendi başına yağardı kar.
 
Gör ki, öldüğümde bilmedim,
Elimde bunca sözcük kaldı.
Nerde geçecek benim erginliğim
Bu dünya bir daha olmalı.
 
Bir dünya daha olmalı, burada
Bir yerde, o kadar yakın ki,
Seslensem duyulacak belki,
Belki başladım onu yaşamaya.
 
Yalan
 
Ben güzel günlerin şairiyim
Saadetten alıyorum ilhamımı
Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
Mahpuslara affı umumiden...
Çocuklara müjdeler veriyorum
Babası cephede kalan çocuklara...
 
Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek...
 
Sevincin Yarısı
 
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşi vururdu ya
Ben sana gelirdim
 
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
 
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
 
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
 
Ben sana gelirdim

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow