hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Türk ekonomisinin yol haritası açıklandı

    Türk ekonomisinin yol haritası açıklandı
    expand
    KAYNAKAA

    2016-2018 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Ekonomik Programı Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek açıkladı. 2015 için büyüme beklentisi yüzde 4, 2016'da büyüme öngörüsü yüzde 4,5. Enflasyonun tekrar yüzde 5-7 aralığına düşürülmesi de hedefleniyor. Şimşek, işsizliğin de dönem sonunda yüzde 10.2'den yüzde 9.6'ya düşmüş olacağı öngörüsünü paylaştı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın yanı sıra kamu kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin katılımıyla Kalkınma Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında Yeni Orta Vadeli Programı (2016-2018) açıkladı.

    Şimşek, 2015 için yüzde 3 olarak öngörülen büyümenin yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 4'e yükseltildiğini, 2016 için büyüme beklentisinin yüzde 4,5, 2017 ve 2018 için de yüzde 5 olarak belirlendiğini belirtti.

    Cari açık beklentilere paralel gerçekleşti

    2015 için yüzde 10,5 olarak öngörülen işsizlik oranının yeni OVP'de yüzde 10,2'ye çekildiğini, program dönemi sonunda ise işsizlik oranının yüzde 9,6'ya düşmesinin beklendiğini açıklayan Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2015 için öngörülen enflasyon oranının ise yeni OVP'de yüzde 8,8'e yükseltildiğini bildirdi.



    Gelecek döneme damgasını vuracak konulardan birinin para politikasındaki normalleşme süreci olduğunu vurgulayan Şimşek, ABD'de faiz artış sürecinin muhtemelen kademeli olarak devam edeceğini, Euro Bölgesi ve Japonya'da parasal genişlemenin sürdüğünü, faiz artışı için ise çok erken bir dönemde bulunulduğunu söyledi.

    Şimşek, senkronize bir faiz artışının olmamasının kısmen Amerika'daki normalleşmenin etkisini sınırlayacağını düşündüklerini ifade etti.

    Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akışında uzun yıllardan sonra çok ciddi düşüş söz konusu olduğuna işaret eden Şimşek, 2015'te gelişmekte olan ekonomilerden net olarak 540 milyar dolar çıkış yaşandığını dile getirdi. Şimşek, bu çıkışın azalarak da olsa bu yıl da devam edeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.

    Bu durumun gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini etkilediğine değinen Şimşek, "TL'deki değer kaybı önemli boyuttadır ama Brezilya'da, Güney Afrika'da, bütün diğer ülkelerde resim çok farklı değildir. Bu çıkışlar çok büyük montanlı olduğu için yansımaları da büyük olmuştur" diye konuştu.

    Mehmet Şimşek, OVP'nin amacının istikrarlı, kapsayıcı, nitelikli büyümeyi artırmak olduğunu söyledi.

    Enflasyonu düşürmenin çok öncelikli bir alan olduğunu ifade eden Şimşek, enflasyonun, geçen yıl Türk lirasındaki değer kaybı ve gıda fiyatlarındaki nispeten yüksek artışlar nedeniyle hedefin oldukça üzerinde gerçekleştiğine değindi.

    Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

    "Bunu çok ciddiye alıyoruz. OVP'de de enflasyonun tekrar yüzde 5-7 aralığına ve yüzde 5'e doğru düşürülmesine yönelik çok ciddi bir çaba içerisine gireceğiz. Seçimler nedeniyle Gıda Komitesi gibi birtakım yapısal adımlara ilişkin çok yoğun çalışamadık belki ama OVP'yi aradan çıkarttıktan sonra işin yapısal ayağına, yani enflasyonu aşağı çekecek, verimliliği yukarı çıkartacak, işin yapısal kısmına odaklanacağız ve bu konuda ciddi çalışmalar yapacağız."

    Cari açıkta azalma eğilim bulunduğunu anımsatan Şimşek, OVP'nin temel amaçlarından birinin bu eğilimi korumak olduğunu belirtti.

    Şimşek, "ekonominin rekabet gücünün, istihdam ve verimlilik seviyesinin artırılması", "mali disiplinin kalitesinin artırılması ve kamu maliyesinin daha da güçlendirilmesi"nin de OVP'nin temel amaçları arasında yer aldığını kaydetti.

    Büyüme stratejisi

    Program dönemindeki büyüme stratejisine ilişkin bilgiler veren Şimşek, kapsayıcı, sürdürülebilir, yüksek büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

    Şimşek, burada beşeri sermayenin geliştirilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması, fiziki altyapının güçlendirilmesi, kurumsal kalitenin iyileştirilmesinin en temel öncelikleri olduğunu vurguladı.

    Şimşek, OVP'yi hazırlarkenki temel varsayımlarını ise "küresel ve Türkiye ölçeğinde belirsizliğinin azalması, küresel büyümenin tedrici olarak artması, Türkiye'nin ticaret ortaklarının ılımlı büyümesi, jeopolitik risklerin azalması, finansal piyasalardaki dalgalanmalarda dalga boylarının düşmesi, Fed'in faiz artırımının tedrici olması ve atacağı adımların yansımalarının sınırlı olması, büyümenin finansmanında yurtiçi tasarrufların ön plana çıkması, bir miktar da yurtdışı doğrudan sermaye girişi ve uzun vadeli borçlanmaya yönelinmesi, dış ticaret hadlerinde göreceli iyileşme olması" şeklinde sıraladı.

    Büyüme rakamlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şöyle konuştu:

    "2015'te büyümenin yüzde 4 olacağını öngörüyoruz. Hatırlarsanız OVP'de yüzde 3'e çekmiştik. O dönemde çok ciddi bir siyasi belirsizlik vardı. Önümüz göremiyorduk ama 3. çeyrek verileri beklediğimizden daha iyi geldi. 4. çeyrekteki öncü göstergelere baktığımızda momentumun, ivmenin devam ettiğini görüyoruz.

    Bu nedenle yüzde 4'lük bir büyümenin 2015 için gerçekleşebilir olduğunu öngörüyoruz. Büyüme 2016'de yüzde 4,5'e ulaşacak. Bu şekilde bir öngörümüz var. 2015'teki yüzde 4'lük büyüme belki Türkiye standartlarına göre hala mütevazı sayılabilir ama bu dönemde Çin, Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin yüzde 1,8 büyüyeceğini dikkate alırsanız Türkiye'deki büyümenin ne kadar anlamlı ve nispeten yüksek olduğunu görebilirsiniz.

    Şimşek, yüzde 4,5'lik büyümeye, siyasi belirsizliğin azalması ve özel sektör yatırımlarının artması, gelirler politikasıyla yurtiçi talebin canlanması, dış talebin büyümesiyle ulaşılmasını öngördüklerin dile getirdi.

    Şimşek, şunları kaydetti:

    "Ağırlıklı olarak iç talep, kısmen de dış talebin etkisiyle büyüme yüzde 4,5 seviyesine ulaşabilir.

    2017 ve 2018'de yüzde 5'lik büyüme hedefimiz bulunmaktadır. Orta vadeli dönemde büyümeyi destekleyecek unsurlar üretken alanlara yönelik yatırımlar,artan yurtiçi tasarruflar, özel kesim yatırımları ve özellikle yapısal reformalardan kaynaklanan verimlilik artışı. Dolayısıyla yüzde 5'lik büyümeye yatırımlar, verimlilik artışı üzerinde ulaşmayı hedefliyoruz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow