hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    TUSKON Başkanı Rızanur Meral için müebbet hapis cezası istendi

    TUSKON Başkanı Rızanur Meral için müebbet hapis cezası istendi
    expand
    KAYNAK DHA

    TUSKON ve üye şirketlerine yönelik yürütülen FETÖ soruşturması sonucunda hazırlanan iddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’ın 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, aralarında Kadir TOpbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu diğer 83 iş adamının ise örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmaları istendi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TUSKON ve üye şirketlerine yönelik hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimini yöneten "Yurtta Sulh Konsey'i isminin ilk kez TUSKON'un 2014'teki toplantısında dile getirildiği ortaya çıktı. İddianamede, Fetullah Gülen'in 'bereket getirsin' diye iş adamlarına 100 dolar gönderdiği belirtildi. Ayrıca bazı iş adamlarının fişlenecekleri korkusuyla THY'i kullanmadıkları, büyü olduğu algısıyla halk ekmek yemedikleri ve hamidiye suyundan içmedikleri kaydedildi.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından FETÖ'yle bağlantılı oldukları iddia edilen 31'i tutuklu, 3'ü firari 86 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

    En önemli gösterge 2014'teki TUSKON toplantısı...

    İddianamede, şüpheli iş adamlarının evlerinde ele geçirilen 1 dolarlar, "ByLock" kullanmaları, Bank Asya'da örgüt elebaşısının talimatı üzerine para yatırmaları, Digiturk gibi platformlardan yine örgüt talimatı üzerine ayrılmaları delil olarak gösterildi. İddianamede, söz konusu şüphelilerin örgüt ile bağlantılarının en önemli göstergesi olarak ise, 1 Mart 2014 tarihinde yapılan TUSKON 5.Olağan Genel Kurul Toplantısı oldu. Şu tespit yapıldı; "Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden süreçlerin yaşanmış olmasına rağmen söz konusu toplantıya iştirak edilmesi ve bu toplantıda konuşmacının açık şekilde FETÖ/PDY propagandası yaparak, diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini açıkça tehdit ederek ve bir diğer yandan da 15 Temmuz darbe girişimiyle sonuçlanan örgüt eylemlerinin fitillerinden birini ateşleyecek sözlerle, özelde hükümeti, genelde ise Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve vatandaşlarını hedef almasına karşın bu konuşmaya çoğu zaman ayakta alkışlayarak destek vermeleri şüphelilerin örgütsel tavrının ve örgüte mensubiyetlerinin birer delili olarak kabul edilmiştir" denildi.

    "Yurtta sulh" ismi ilk kez o toplantıda kullanıldı

    İddianamede, darbe girişimini yapan Yurt'ta Sulh Konsey'i isminin ilk olarak TUSKON toplantısında firari şüpheli Rıza Nur Meral'in yaptığı konuşmada geçtiği belirtildi. "Konuşmanın hemen giriş bölümünde şüpheli tarafından sarf edilen, "Yurtta sulh, cihanda sulh!" ve "Hayır sulhtadır ve sulh hayırdır!" ibarelerinin ilk bakışta barışa dönük, masumane mesajlar verdiği düşünülse de, FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği yönünde artık şüphe bulunmayan 15 Temmuz darbe girişimini yöneten terörist grubun da kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak tanıtmış olması ve FETÖ/PDY'nin, subliminal mesajlarla bilinç altını etkilemeye çalışması konusu birlikte değerlendirildiğinde bu ifadelerin o an için kullanılan ifadeler olmadığı anlaşılmıştır" denildi.
    Yine şüphelinin konuşmasının devamında sarf ettiği, "İşittiklerimize göre şuna da inanıyorum ki, yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek!" ifadesiyle de FETÖ'nün, Hükümeti yakın bir zamanda yasa dışı yollarla ortadan kaldırmayı amaçladığı kaydedildi.

    Topbaş'ın damadı

    İddianamede, şüpheli Ömer Faruk Kavurmacı'nın Aydınlı Hazır Giyim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortaklarından olduğu, bu şirketin hesaplarından havale yapılan gerçek ve/veya tüzel kişilerin büyük çoğunluğunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve terörizmin finansmanı suçlarından haklarında soruşturma yapılan veya yapılmakta olan kişiler oldukları belirtildi. Havale yapılan kuruluşların (dernek, sendika, okul, dershane,vakıf) tamamının ise 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kapatıldığı anlatıldı. Şüpheli Ömer Faruk Kavurmacı'nın, 1 Mart 2014'te yapılan TUSKON 5.Olağan Genel Kurulu'nda en ön sırada yer aldığı ve bu toplantıda yapılan yeni görev dağılımında da kendisine TUSKON Yönetim Kurulu üyeliğinin verildiği ifade edildi. ;

    Gizli tanık: Ömer Faruk Kavurmacı, darbe girişiminden bir hafta önce bavulunu topladı

    İddianamede, gizli tanık ifadelerine de yer verildi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı'nın inşaat bölümüyle ilgilendiğini Mustafa Şevki Kavurmacı'nın şirketin kurucusu, hakim hissedarı ve danışma kurulu başkanı olduğunu belirten gizli tanık Berat, 15 Temmuz darbe girişiminden bir hafta kadar önce oğlu Ömer Faruk Kavurmacı ile birlikte Sefaköy Cennet'te Koru Florya'daki dairelerinden bavullarını toplayarak ayrıldıklarını, bu nedenle şahısların darbe girişiminden haberleri olabileceği yönünde yorumladığını söylediği ifade edildi.

    Örgütün abileri işadamlarını bunaltmış

    Gizli tanık Demir de ifadelerinde, örgütün para ihtiyacını, örgüte bağlı iş adamları tarafından sağlandığını iddia etti. Söz konusu paranın iş adamlarından örgütün abileri aracılığıyla talep ettildiğini anlatan gizli tanık, örgüt abilerinin son dönemde FETÖ'ye yönelik operasyonlardan sonra işadamlarının tüm karlarını isteyerek bunalttıklarını belirtti.

    "Faruk Güllü, her geldiği toplantıya koli koli baklava getirdi"

    Gizli tanık Demir, Güllüoğlu Baklavalarının sahiplerinden olan Faruk Güllü'nün, FETÖ/PDY örgütünün şirin ve sempatik olarak nitelendirdiğini, her geldiği toplantıya koli koli baklava getirdiğini, mütevelli heyetlerinde tatlı sempatik hareketler ile para isteneceği zaman örneğin kendisinin, "Hizmet için 100 bin dolar verdim. Siz arkadaşlar ne veriyorsunuz?" şeklinde yumuşak tavırlarla mütevellilerde örgüt adına çok iyi para toplanmasını sağlayan örgütün önemli adamlarından birisi olduğunu, örgütün "Yurt dışına çıkmalısın, devlet sana operasyon yapacak, üzülmeni istemiyoruz" diyerek kendisine baskı yaptığını ileri sürdüğü de yer aldı.

    "Fetullah Gülen iş adamlarına bereket olsun diye 100 dolar göndermiş"

    2009-2013 yıllarında cemaatin çeşitli departmanlarında bulunduğunu anlatan gizli tanık Boran'ın ifadelerinde, örgüt lideri Fetullah Gülen'in örgüt mensuplarının doğan her çocuğuna isim koyduğunu, bunun örgüt içerisinde bir mecburiyet ve itaatin sınanması olduğunu belirtti. Gülen'in iş adamlarına bereket için ve cüzdanlarında peçete içerisinde muhafaza edilmek üzere 100 dolar banknot gönderdiğini, başarılı bölgecilere de kendi taktığı takke, gömlek ve benzeri eşyasını gönderdiğini de ifade etti. Örgüt mensuplarının üstünden çıktığı belirtilen 1 dolarlık banknotların da böyle olduğunu belirten tanık Boran'ın, "Örgüt mensubu kim olursa olsun, bu paraları ya da eşyayı hiçbir şekilde elinden çıkarmaz ve imha edemezler" dediği belirtildi.

    "THY'Yİ kullanmıyorlar, halk ekmeğini almıyorlar"

    Gizli tanık Boran, örgütün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında irtibatını ve faaliyetlerini Iphone uygulaması olan Facetime programıyla yürüttüğünü belirterek "Uçuşlarda THY'yi fişleneceklerini düşündükleri için kesinlikle kullanmıyorlar, örneğin Hamidiye suyunu içmezler ve İstanbul Halk Ekmeğin ürettiği ekmeği almazlar. Bu ürünlerde büyü olduğu algısı vardır" dediğine yer verildi. Tanık Boran ayrıca şüpheli TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay'ın örgüt içinde en etkili şahıslardan birisi olduğunu, 17-25 Aralık süreci sonrasında örgütün başarılı olması halinde Ekonomi Bakanlığı'na getireceği bir isim olduğunu da ileri sürdü.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow