Merkez Bankası 2014 ve 2015 yılı enflasyon tahminlerini Temmuz ayındaki enflasyon raporuna göre yukarı yönlü revize ederken, emtia, petrol ve gıda fiyatlarındaki varsayımların gerilemesi nedeniyle TCMB'nin tahminleri hükümetin Ekim başında açıkladığı Orta Vadeli Program'ın (OVP) altında kaldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

TCMB Başkanı yılın dördüncü enflasyon raporunun tanıtımı için düzenlenen toplantıda enflasyon ve para politikasının görünümüne ilişkin bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

Başçı, getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve alınan makro ihtiyati tedbirlerin de katkısı ile yıllık kredi büyüme oranının 2014 yılı sonunda yaklaşık yüzde 15 düzeyinde olacağı varsayımı altında, enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2014 yılı sonunda orta noktası yüzde 8.9 olmak üzere yüzde 8.4-9.4 aralığında; 2015 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 6.1 olmak üzere yüzde 4.6-7.6 aralığına revize etti.

Bir önceki enflasyon raporunda yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7.6 seviyesinde bulunuyordu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından 8 Ekim'de açıklanan OVP'de 2014 sonu için yüzde 5.3 olan enflasyon öngörüsü yüzde 9.4'e; 2015 için yüzde 5 olan tahmin ise yüzde 6.3'e revize edilmişti.

Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerini "iyimser" olarak nitelendiren İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, "Global piyasaların desteklemesi halinde TCMB, yüzde 9.5 civarında olan para piyasası faizlerini repo faizi olan yüzde 8.25'e yakınlaştırmaya eğilimli görünüyor. Ancak TCMB'nin verdiği görece iyimser görünüme karşın çekirdek göstergelerin hızlı bir dezenflasyon sürecini desteklemediğini ve zayıf TL'nin geçişkenlik etkisinin enflasyonist baskı yarattığını düşünüyoruz" dedi.

Kömürcüoğlu, yıl sonu enflasyon beklentilerini yüzde 9.4 olarak koruduklarını söyledi.

OVP'nin açıklanmasından bugüne global emtia ve petrol fiyatlarında düşüş olduğunu ve OVP'de yüzde 14 olarak alınan 2014 gıda enflasyonunun yüzde 12.5 olarak aşağı yönlü revize edildiğini söyleyen Başçı, "Enflasyonda beklenen bu belirgin düşüşte birikimli kur etkilerinin azalmaya devam edeceği, gıda enflasyonun geçmiş yıllar ortalamasına döneceği ve başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları öngörüleri belirleyici olmuştur. Ayrıca, bu dönemde talep koşullarının ve açıklanan sıkı maliye politikası duruşunun enflasyondaki düşüşü destekleyeceği değerlendirilmektedir" dedi.

Enflasyonda 2016 sonunda yüzde 5'lik enflasyon hedefi ve tahmininin korunduğunu söyleyen Başçı, ilave tedbirlerin alınması halinde gıda enflasyonunun gelecek yıl yüzde 9'un altında gerçekleşebileceğini ve enflasyonun "beklenmedik ölçüde" tahminlerin altında kalabileceğini söyledi.

Merkez Bankası petrolün ortalama varil fiyatını 2014 için bir önceki tahmini olan 108 dolardan 102 dolara revize ederken 2015 yılı tahminini ise 106 dolardan 92 dolara indirdi.

Öte yandan Merkez Bankası, bugün açıkladığı PPK özetlerinde, Ekim ayından geçerli olmak üzere doğalgaz ve elektrikteki fiyat artışlarının yıllık tüketici enflasyonuna katkısının yaklaşık 0.4 puan olacağını açıkladı.

Getiri eğrisi yataya yakın tutularak sıkı duruş korunacak

Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümünde beklenen olumlu gelişmelere karşın, enflasyonun ulaştığı yüksek seviyelerin orta vadeli beklentiler ve fiyatlama davranışları üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturmaya devam ettiğini söyleyen Başçı, "TCMB, enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışlarını ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleyecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşu sürdürecektir" dedi.

Uzun vadeli faizlerde düşüş olması durumunda Merkez Bankası'nın getiri eğrisini yatay tutulması politikası doğrultusunda kısa vadeli faizleri aşağı çekebileceğini söyleyen Başçı, şöyle konuştu:

"(Enflasyonun düşeceğine) herkes kani olana kadar getiri eğrisini yatay tutma politikamız devam edecek ama getiri eğrisini yatay tutmak ölçülü faiz indirimini dışlamaz. Uzun vadeli faizler çok düşerse kısa vadeli faizleri de politikanızla uyumlu olmak için düşürmek zorunda kalırsınız, yoksa ters verim eğrisi olur o zaman da TL aşırı değer kazanabilir. Yatay tutma politikası ile uyumlu bu yapılabilir ama bu bizim politikamızda değişiklik anlamına gelmez, verim eğrisi yine yatay olur, duruş yine sıkı olur kurlar istikrarlı olur, krediler makul hızla büyür ve enflasyon düşer."

HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti Ali Çakıroğlu, Merkez Bankası'nın faizlerin seviyesinden ziyade getiri eğrisinin eğimine vurgu yapmasının, önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin gelebileceğine işaret ettiğini belirterek, "Bu bağlamda özellikle uzun vadeli tahvil faizlerindeki gelişmelerin önemli olacağını hatırlatırken, bu taraftaki aşağı yönlü seyrin devam etmesi/belirginleşmesi durumunda yüzde 8.25 seviyesinde bulunan haftalık repo faizinde indirimlerin gelebileceğini belirtiyoruz" dedi.

Dünya genelinde 2009 sonrasında enflasyonu düşürmek için gereken reel faiz oranlarında düşüş olduğunu ve Türkiye'de yüzde 2 seviyesindeki reel faiz ile enflasyonun düşürülebileceğini belirterek, şunları söyledi:

"2009 öncesinde nötr reel faizi çok yüksekti, bugün yüzde 2 civarında reel faizle enflasyonu düşürebileceğimizi göreceksiniz. Dünyada 2009 sonrası yapısal bir değişiklik oldu ve denge reel faizleri düştü... Bu da enflasyonu düşürmek için gereken reel faiz seviyesini aşağıya çekti, artık 6-7 seviyeleri gerekmiyor Türkiye'de yüzde 2-3 seviyesindeki reel faizlerle enflasyonu düşürebiliyoruz, nasıl, makroihtiyati politikaların desteği ile. Kredi politikası sıkı olduğu için para politikası yüzde 2'lik faizle bu işi başarabiliyor gibi görünüyor şu anda."

En iyi iPad uygulamaları

Düşük maaşla para biriktirmenin 9 yolu!

Türk CEO'lar hangi üniversitelerden mezun?

Cep telefonunu bakterilerden korumanın yolları

En kârlı 20 şirket