Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, son yılların aksine eylül ayında negatif bir seyir izlerken, analistler eylül ayındaki yüzde 7'ye yaklaşan düşüşün ardından ekim ayında da risklerin öne çıktığını ifade ediyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

BIST 100 endeksi, son 5 yılın eylül ayı ortalaması olan yüzde 6,8 yükselişe karşın, bu yılın eylül ayında yüzde 6,7 düşüş göstererek yatırımcısını üzdü.

Eylül ayında, 2014 yılı getirisinin bir kısmını geri veren endeks yine de yıl başına göre toplamda yüzde 6,69 ile yatırımcısına altın, dolar ve eurodan fazla kazandırdı.

Dolar kurunun eylül ayındaki hızlı yükselişine rağmen yılbaşından bu yana getirisi yaklaşık yüzde 6 olurken, avro ise yatırım için tercih edenlere yaklaşık yüzde 2,5 zarar ettirdi.

Altın, uluslararası piyasada ons fiyatının yılın üç çeyreğinde yaşadığı sert dalgalanmaların ardından eylül ayında tekrar 2013 yılı kapanış seviyesine gerilerken, yurt içinde dolar kurundaki yükselişin etkisi ile gram altının getirisi yüzde 6,42 oldu.

Analistler, BIST 100 endeksinin yılık ilk yarısındaki pozitif seyrinin, üçüncü çeyrekte, özellikle de eylül ayında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizleri beklentilerden önce artırabileceğine ilişkin algının artmasının küresel dolar talebini artırması ile yerini düşüşe bıraktığını belirtiyor.

Jeopolitik risklerin artması, Avrupa'da ekonomik toparlanmanın tahmin edilenin altında kalması ve yurt içinde özellikle enflasyon oranlarındaki yüksek seyrin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) büyüme tarafına destek olması açısından hareket alanını sınırlamasının borsada satış baskısını artırdığını ifade eden analistler, son çeyrekte de bu risklerin devam edebileceğini tahmin ediyor.

Analistler, yılın son çeyreğinde Avrupa tarafındaki toparlanmanın güçlenip güçlenmeyeceği, ABD'de faizlerin artırım sürecinin ne zaman başlayacağına ilişkin FED açıklamaları, jeopolitik risklere ilişkin gelişmeler ve yurt içinde dolar kurundaki yükselişin makroekonomiye etkilerinin takip edileceğini kaydediyor.

"BIST 100 endeksi için negatif görüşümüzü koruyoruz"

AA muhabirine konuyla ilgili görüşlerini aktaran Garanti Yatırım Araştırma Yönetmeni Özgür Yurtdaşseven, temmuz ayından bu yana küresel piyasalardan negatif ayrışan Türk hisse piyasasında olumsuz ayrışmaya neden olan iki faktörün öne çıktığını belirtiyor.

Global tarafta Fed kaygıları, lokal tarafta ise enflasyona ilişkin bozulan beklentilerin cari açığı yüksek ülkeler sıralamasında öne çıkan Türkiye hisse senedi piyasalarında negatif ayrışmaya neden olduğunu ifade eden Yurtdaşseven, "Dolayısıyla genel itibarıyla zayıf görünümün değişmesi açısından bu iki faktöre ilişkin beklentilerde kayda değer değişiklikler görmeliyiz" dedi.

Yurtdaşseven bu iki faktöre ilişkin düzelme görülmemesi durumunda kısa vadede aşırı satım bölgesinde olunması nedeniyle etkili olabilecek yükseliş denemelerinin tepki olarak sınırlı kalacağını belirterek, "Bu noktada teknik anlamda ağustos ayında nötr, eylül ayında ise negatife çevirdiğimiz öngörümüzü koruyoruz. Genel görünüme ilişkin riskler BIST 100 endeksinde sırasıyla 72.500 ve 69.500 puan seviyelerinin gündeme gelebileceği beklentimizi öne çıkarırken, olası tepki yükselişlerinde ise 76.500 - 77.500 bölgesini güçlü direnç olarak takip edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

"Ekim ayında riskler fırsatlardan ağır basıyor"

Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan da önümüzdeki döneme Fed'in ana gündem maddesi olarak kalmaya devam edeceğini belirterek "Ancak Türkiye cephesine güney sınırımızdaki güvenlik sorunu önümüzdeki en büyük risk unsuru" dedi.

Makro verilerdeki bozulmalar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirme baskılarının yurt içi piyasalar üzerindeki diğer baskılar olduğunu ifade eden Doğan, fırsatlar tarafında ise mevcut trendin etkisini biraz olsun hafifletebilecek olan Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) genişleme çabaları ve petrol fiyatlarındaki düşüşe dikkati çekti.

Doğan, önümüzdeki dönemde tehditlerin fırsatlardan oldukça ağır bastığını, bu nedenle eylülde başlayan bozulmanın önümüzdeki aylarda da devam etme olasılığının yüksek olduğunu kaydederek sözlerine söyle sürdürdü:

"Ancak yeterince yükselmiş faiz ve kur ile yeterince düşmüş bir borsa risk iştahındaki artışın habercisidir. Bu tür dönemler birçok yatırımcı için yeni fırsatlar anlamına gelir. Bu nedenle olumsuzlukların abartıldığı dönemlerin ardından ekim ayında zaman zaman sert tepkiler de görebiliriz"

Yüksek faiz ve hisselerdeki kısa sürede yüksek getiri potansiyelinin sıcak parayı, gelen sıcak paranın da kurlar üzerindeki aşağı yönlü baskıyı tetikleyebileceğini aktaran Doğan, bu süreçte kötü geçen eylül ayının ardından ekim ayında dalgalı bir görünüm izlenme olasılığının yüksek olduğunu dile getirdi.

Selen Seyven iddialarına yapımcıdan yanıt