hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ali İsmail'in ağabeyine 40. gün anmasından dava açılmış!

    Ali İsmailin ağabeyine 40. gün anmasından dava açılmış
    expand

    Eskişehir'deki Gezi Parkı gösterileri sırasında dövülen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün kırkıncı gününde, Hatay'da bir yürüyüş yapılmış ve eyleme polis tazyiksu ve gazlarla müdahale etmişti. Bu yürüyüş nedeniyle Ali İsmail'in ağabeyi Avukat Gürkan Korkmaz ile şehirdeki parti ve dernek yöneticisi 14 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu muhalefet iddiasıyla dava açıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterileri sırasında dövülen öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün kırkıncı gününde, ailesinin çağrısıyla Hatay’da bir yürüyüş yapılmış ve eyleme polis tazyiksu ve gazlarla müdahale etmişti.

    Radikal'den  İsmail Saymaz'ın haberine göre bu yürüyüş nedeniyle Ali İsmail’in ağabeyi Avukat Gürkan Korkmaz ile şehirdeki parti ve dernek yöneticisi 14 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu muhalefet iddiasıyla dava açıldı.

    Gürkan Korkmaz’a, avukat olduğu halde dava açmak için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadığı ve ifadesine dahi başvurulmadığı ortaya çıktı. Gürkan Korkmaz, mahkemede, “O gün aile olarak dini inançlarımıza göre türbeyi ziyaret edecektik. Ziyaret edemeden müdahale edildi. Bir avukat olarak emniyet ve savcılıkta ifadem alınmadı. Savcılık siyasi baskılarla ifademi almadan dava açmıştır” dedi.

    Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterileri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün kırkıncı günü olan 19 Ağustos 2013’te, aralarında Korkmaz Ailesi’nin de bulunduğu kalabalık bir grup, Hatay Uğur Mumcu Meydanı’nda toplandı. Gündüz Caddesi üzerinden Armutlu Mahallesi’ne doğru yürüyen 200 kişilik topluluk, Yıldız Sokak girişinde bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Grup Yeloğlu Köprüsü’ne yaklaştığı sırada polis, tazyikli su ve gazlarla müdahale edildi. İddiaya göre yola barikat kurularak, polise karşılık verildi. Bir polis aracı ve bir iş yerinin camlarının hasar gördüğü ileri sürüldü. Aralarında, ağabey Avukat Gürkan Korkmaz’ın da bulunduğu 15 protestocu hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1. maddesi gereğince “eylemle silahla katılmak” iddiasıyla iddianame düzenlendi.

    İfadesi bile alınmamış

    Fakat Hatay 5. Asliye Ceza Mahkemesi Korkmaz’ın suçla ilgili ifadesi alınmadığı, 14 şüphelinin de görüntü ve fotoğraflar üzerinden teşhis yapılarak, görüntülerdeki kişiler olup olmadıkları saptanmadığı için iddianameyi iade etti. Savcı Murat Üzüm de karara itiraz etti. İtirazında, Korkmaz’ın ifadesinin alınmamış olmasının iddianamenin iadesi nedenlerinden olmadığını, Korkmaz’ın avukatlık görevinin de suçla ilgisinin bulunmadığını ve bu yüzden izin alınmaksızın dava açtığını savundu. Diğer şüphelilerin de eyleme katıldıklarını kabul ettiğini anlatan Savcı Üzüm, “Şüphelilerin bu şekilde atılı suçlamayı ikrar etmeleri karşısında fezlekede yer alan görüntüler ile ayrıca yeniden teşhis işlemi yapılmasının gereksiz bir işlem olduğu”nu ileri sürdü. Üzüm, emniyet tarafından tutulan tutanağın yeterli olduğunu savundu. Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı kabul ederek, iddianamenin iadesi kararını kaldırdı. Davanın ilk duruşması 22 Eylül 2014’te, ikinci duruşması 6 Ocak 2014’te görüldü.

    Avukat Korkmaz, ikinci duruşmada yaptığı savunmada, o gün ailesi ve Antakya halkı ile birlikte halkı ertesi gün yapılacak mevlüde davet etmek amacıyla basın açıklaması yapmak üzere toplandıklarını anlattı. O tarihte yedi aylık hamile olan eşi ve annesinin de katılmasından ötürü eylemin sorunsuz geçmesi için polisin müdahale etmediği güzergahtan yürüdüklerini belirten Korkmaz, “O güzergahtan basın açıklama yapılacak noktaya yürürken polis uyarı yapmadan TOMA ve biber gazlarıyla müdahale etti. İddia edildiği gibi, eyleme katılanların hukuka aykırı eylemi yoktur. Aksine anayasal hakkımıza müdahale eden polis hukuka aykırı davranmıştır.

    O gün biz aile olarak dini inançlarımıza göre Yeloğlu köprüsüne yetişmeden yolun ortasındaki türbeyi ziyaret edecektik. Türbeyi ziyaret etmeden müdahale edildi. Bir avukat olarak emniyet ve savcılıkta ifadem alınmadı. Savcılık siyasi baskılarla ifademi almadan dava açmıştır. Baskılardan dolayı iddianamenin iadesi kararı kaldırılmıştır. Adalet arayışı içerisinde anayasal ve demokratik hakkımızı kullanmak istedik. Ortada bir suç yoktur” dedi. Diğer sanıklar da demokratik haklarını kullandıklarını ifade etti. Duruşma, 31 Mart’a bırakıldı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow