hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Aysel Tuğluk, "darbeci" suçlamalarına yanıt verdi

    Aysel Tuğluk, darbeci suçlamalarına yanıt verdi
    expand

    "Darbeci" suçlamalarının odağındaki Aysel Tuğluk konuştu, "Ya AKP’yi itirazsız destekleyeceksin ya da darbecisin. Bu yaklaşım artık tutmaz. Şimdiye kadar bunun rantını çokça yediler ama artık demokratik siyaset yapmak zorundalar" dedi. Tuğluk, hükümete yakın yazarlara da "Öyle iktidarlarına, sultanlarına güvenerek söver gibi yazmasınlar" diye seslendi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, çözüm sürecine ilişkin 29 Ekim'de kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hem hükümetin hem de hükümete yakın yazarların ağır eleştirilerine maruz kalmıştı. "Kobane'den sonra çözüm süreci ve AKP'nin tükenişi" başlıklı yazısında AKP'nin çözüm sürecinde muhatap olmaktan çıktığını belirterek, Türkiye'deki seküler güçleri göreve çağıran Tuğluk'a, "darbeci" suçlamaları yöneltilmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu da Tuğluk'un çağrısı için, "Aynı cumhuriyet mitinglerinde AK Parti'ye karşı darbe çağrısı yapanlar gibi" demişti. Tuğluk, bu tepkilere BirGün gazetesine verdiği röportaj ile yanıt verdi.

    "Seküler güç deyince akıllarına sadece ordu geliyor"

    BirGün gazetesinden Berkant Gültekin'in sorularını yanıtlayan Aysel Tuğluk, "seküler güçler" deyince, AKP ve hükümet yanlılarının bundan orduyu anladığını ancak kendisinin demokrasi, özgürlük ve barış isteyen tüm kesimleri kastettiğini söyledi. Yazısının bilinçli olarak çarpıtıldığını belirten Tuğluk, şunları anlattı:

    "Tabii özellikle AKP kalemşorleri çok bilinçli çarpıtıyorlar, saptırıyorlar. Zaten birinin yazısını okumanız yeterli. Hepsi aynı cümlelerle, aynı kalıplarla yazıyorlar. Tek kalemden çıkmış gibi. İşte neymiş 'darbe çağrısı' yapmışım. El insaf!.. Seküler güç deyince akıllarına sadece ordu geliyor. Oysa Gezi Hareketi var, Alevi toplumu var. Barışseverler, demokratlar, farklı inançlar, kültürel olarak inancını yaşayanlar, azınlıklar ve diğer tüm ötekiler, muhalifler var. Var da var yani. Esas seküler güçler bunlar. Ama AKP kafası bu ya, tüm toplumu kendisi gibi, kendisinden gördüğü için çağdaş, laik ya da seküler bir tek ordu kalmış zannediyor. Kürt siyasetinin sivil toplum, demokratik kurumlar ve sivil siyaset dışında muhatabı yoktur, olamaz. Hele ki, meşru ve demokratik olmayan hiçbir yöntemle bizi yan yana getiremezler. Darbecilik muktedire ait bir yöntem. İktidar sahipleri birbirine darbe yapar. Toplum ise, demokratik devrim yapar!.. Velhasıl itici güç; demokrasi ve barış talep eden toplumsal tüm kesimlerdir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Ne CHP, MHP ne AKP, üçüncü bir seçenek var"

    Tuğluk, yazısını CHP ve MHP'ye çağrı olarak yorumlayan Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar'a da yanıt verdiği mülakatta, "Benim ne kastettiğimi en iyi kendisi bilmeliydi. Bence bir aydın olarak muktedire daha fazla eleştirel ve mesafeli olmalıdır. Yazısını okudum tabii. Oral Bey halen 'AKP’de ışık var' diyenlerden. Zira ortada bir seçeneksizlik olduğunu düşünüyor. 'MHP/CHP’dense, AKP iyidir' diyor. Aslında toplum bir dikotomiye mahkûm edilmiş; 'Ya o ya bu' diyorlar. Egemenlerin siyaset tarzıdır bu. Biz de Kürt hareketi olarak diyoruz ki, 'Hayır, üçüncü bir seçenek var.' Nedir o? Bizzat biziz. Yani sivil toplum ve demokratik muhalefet kendi çözümünü ve çizgisini var edip bunu devlete sunabilir ya da dayatabilir. Ve sorunlara öyle çözüm bulabilir. AKP hegemonyasına da, MHP/CHP diktasına da karşıyız. Bu çok net" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Biz de AKP'ye mahkum ve mecbur değiliz"

    AKP'yi sorunu çözmemekle ve oyalamakla suçlayan Tuğluk, "Biz de AKP’ye mahkûm ve mecbur değiliz" dedi.

    "Gericiliğe karşı demokratizm mücadelesi"

    Suçlamalara muhatap yazıda ideolojik bir eleştiride bulunduğunu vurgulayan Tuğluk, şunları söyledi:

    "Yazı, Ortadoğu’da çatışan iki çizginin temsil ettiği değerlerle ilgiliydi. Bakınız, bir tarafta IŞİD denen barbarlık; ki kafa kesiyor, kadını köleleştiriyor, kendisinden olmayana hiçbir yaşam hakkı tanımıyor. Kültür, tarih, kimlik reddediyor... Diğer tarafta ise; tüm kimliklere yer veren, kadını özgürleştiren, demokratik, komünal ve konfederal ilişki ve yaşam tarzını savunan bizim ideolojimiz... AKP hangisinin yanında duruyor? Hangi çizgiye daha yakın? Ya da hangisini düşman görüyor? Artık bazı hususları olanca açıklığıyla yükses sesle belirtmek gerekiyor. Evet, bir ideolojik mücadeledir bu. Gericiliğe karşı demokratizmin; mezhepçiliğe karşı sekülerizmin; barbarlığa karşı insanlığın mücadelesidir. Bundan daha önemli mücadele olur mu?"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Parti kapatmak en hafifi"

    HDP'nin kapatılacağı yönünde gündeme getirilen iddiaları da yorumlayan Tuğluk, "Bazı görüşmelerde bunu ima eden yaklaşımları olmuş ama şahsen bunu blöf olarak değerlendiriyorum. Tabi süreç biterse herşeyi yapabilirler. Kürtler de herşeyi yapabilir. Bu ayrı bir konu. Ama parti kapatma şimdilik gündemde olan bir konu değil zannımca. Tabi MGK’de, Bakanlar Kurulu’nda demokratik Kürt siyasetini kriminalize etme tartışmaları yapılmıştır. İşte 'kamu düzeni' diyorlar. Nasıl sağlayacaklar? Tutuklayarak, baskılayarak, teşhir ve tecrit ederek vs... bunu geçmişteki KCK operasyonları gibi mi yaparlar bilmiyorum fakat tedrici olarak geliştirme planları olabilir. Nitekim kısmen buna başladılar. Yine İmralı heyetinde değişiklik yapabilirler. Ankara’da olduğu gibi yöneticilerimize ve çalışanlarımıza dönük ciddi yönelimler olabilir. Velhasıl, kendi 'çözüm'lerini dayatmak için daha güvenlikçi bir politika izleyeceklerdir. Parti kapatmak tüm bu seçenekler arasında bana göre en hafifidir" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Süreç şimdilik askıda"

    Kürt hareketinin de Kürt halkının da somut adımlar beklediğini ancak hükümetin sürekli yeni şartlar, dayatmalar ve oyalamalarda bulunduğunu söyleyen Tuğluk, "Ne kadar sürer bilmiyorum ancak süreç moda deyimiyle şimdilik askıda" dedi.

    Başbakan Davutoğlu'ndan Tuğluk'a "darbeci" suçlaması

    "Bu yaklaşım artık tutmaz"

    Temel sorunun Rojava olduğunu, hükümetin yaklaşımını değiştirmediği müddetçe de süreç konusunda bir ilerleme sağlanamayacağını dile getiren Tuğluk, AKP’nin vereceği kararın, sürecin geleceğini belirleyeceğini dile getirdi. Tuğluk, AKP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

    “Sürece mahkum ve mecbur değiliz' diyorlar. 'Olabilecekleri düşünmek dahi istemiyoruz' diyorlar. Her gün hakaret, her gün öfke, kibirle tehdit ediyorlar. Sonra biz 'AKP partner olmaktan çıktı. AKP dışındaki güçler sorumluluk alsın' deyince bu kez panikliyorlar. 'Vay bunlar darbeci' demeye başlıyorlar. Ya AKP’yi itirazsız destekleyeceksin ya da darbecisin! Öyle ‘herkesi ya kendime benzetirim ya imha ederim, bilmem itibarsızlaştırırım, darbeci ilan ederim’ yaklaşımı artık tutmaz. Buradan bir kez daha söylüyorum; Türkiye’de karşıtlık siyasetinin zemini tükendi artık. Şimdiye kadar bunun rantını çokça yediler ama artık demokratik siyaset yapmak zorundalar. Aksi halde parçalanıp dağılacaklar. Bunun emareleri de var. Erdoğan’ın dayattığı dizayna ciddi itirazların olduğunu biliyoruz. AKP’nin kalemşorleri de irademize, kimliğimize, tavrımıza ve düşüncemize katılmasalar bile saygılı olacak. Öyle iktidarlarına, sultanlarına güvenerek söver gibi yazmasınlar. Ciddi, tutarlı ve düzeyli olsunlar artık. Sonra 'Vay eşim korktu. Vay hedef gösterdi' demesinler. Şövalye olsunlar azıcık. Kavga edeceklerse şayet 'Yiğit, mert, düşmanına bile saygı duyarak' bunu yapsınlar."

    İşte "Komünist" ilçede yaşamak için 20 sebep

    Zeytin ağaçlarını bekleyenlere özel güvenlik müdahalesi

    IŞİD: Tek örgüt 10 farklı isim

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow