hourSON DAKİKA
left-arrow right-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan Davutoğlu: "Halep'te Kürtler bombalanırken PYD neredeydi?"

    Başbakan Davutoğlu: Halepte Kürtler bombalanırken PYD neredeydi
    expand

    Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hedefinde HDP ve PYD vardı. Davutoğlu, Kobani protestoları nedeniyle HDP'ye Baas benzetmesi yaptı, PYD'yi de Halep'te Kürt mahalleleri bombalanırken Esad rejimiyle işbirliği yapmakla ve ses çıkarmamakla suçladı. Davutoğlu, "Bu da yetmedi şimdi PYD bir özgürlük kahramanı gibi sunuluyor. Gitsinler Mesut Barzani'ye, Irak'taki Kürtlere sorsunlar. On binlerce Kürt Haseke'den PYD'nin baskısı nedeniyle Irak'a kaçtı. 50 bin civarında Kürt kardeşimiz geçen sene PYD'nin baskısından kaçarak Mardin'e geldi" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, 45 bölgesel ve yerel kanalın ortak yayınında çözüm süreci, IŞİD protestoları, Kobani ve PYD ile ilgili açıklamalarda bulundu. Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin son gelişmelerle birlikte çözüm süreciyle ilgili karamsarlığa düşmeye gerek olup olmadığını sorması üzerine, "Karamsarlığa düşmeye hiç gerek yok. Çünkü çözüm süreci olarak adlandırdığımız süreç konjonktürel bir süreç değil" dedi. Davutoğlu,süreci, 30 yıldır devam eden ve daha öncesinde de yaşanan sıkıntıların biriktirdiği sorunlar yumağı olduğu için "çözüm süreci" olarak adlandırdıklarını söyledi.

    "Çözüm süreci bir şifa ilacı"

    Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin tarihten gelen bir şifa ilacı olduğunu, konjonktürel alınmış bir karar olmadığını ifade etti. Davutoğlu,"Birileri bu şifa edici yerine halkımıza zehir sunmak isterse, o zehri ayıklarız şifa ilacını içmeye devam ederiz. Hiçbir şekilde hiçbir vatandaşımın ne Diyarbakır'da ne Mardin'de ne Hakkari'de ne Bitlis'te ne Bingöl'de ne Urfa'da ne Gaziantep'te ne de Edirne'de, Tekirdağ'da, Çanakkale'de, Konya'da ümitsizliğe kapılmasını istemeyiz. Böyle bir gerekçe de yok. Ümitsizlik ve karamsarlık tam da bu sürece darbe vurmak isteyen, bu kardeşliğe darbe vurmak isteyenlerin ulaşmak istediği şey. Bunlara fırsat vermeyecek, psikolojik üstünlüğü elimizde tutacağız" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HDP'ye Baas benzetmesi

    Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır'da IŞİD protestoları sırasında çıkan olaylarda ölen Hüda-Par'lı Yasin Börü ile ilgili olarak da şunları söyledi:

    "Aslına bakarsanız bütün bu vandalizmin, şiddetin, onun için tektipçiliğe atıfta bulundum, yapmaya çalıştığım grup konuşmasında da söyledim, Baas'ın değişik versiyonları bazı partiler maalesef, tektip 'Ben burada siyaset yaparım, başka siyaset yapanlara izin vermem', 'Ben burada özgürlükleri kullanırım, başkalarının özgürlükleri kullanmasına izin vermem', 'Ben burada hak sahibiyim başkası hak sahibi değil', 'Ben burada işyeri açarım, dükkan açarım başkası açarsa yakarım' dediğiniz anda zalimleşirsiniz. Şimdi burada Yasin Börü kardeşimiz hangi görüşe sahip olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun 16 yaşındaki birinin 3 kattan atılması, üstünden arabalarla geçilmesi, işkenceye tabi tutulması, boğazının kesilmeye çalışılması, Allah aşkına barış, demokrasi diyenlerin bu tablo karşısında sessiz kalması mümkün mü? Türkiye'de geçen sene yine büyük üzüntüyle karşıladığımız kayıplar yaşandı. Onlar için sesini yükseltenler niçin Yasin için yükseltmezler. Neden zulmün bir türünü yapanlara göre tasnif ediyoruz. Neden ortak bir vicdan harekete geçmiyor ve 'yeter' diyerek haykırarak, 'Bu gençlerin her biri bir kıymettir ülkenin geleceğidir' diye seslenmiyor."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Demirtaş: "Aynıysa neden görüşüyorsun?"

    "Anlaşmaya sadık kalmadı, şehirlerde yangın çıkardılar"

    IŞİD protestoları sırasında yaşanan şiddet olaylarının planlanmış şeyler olduğunu ileri süren Davutoğlu, çözüm sürecine bağlı ve sadık olduklarını, yürümeye devam edeceklerini ifade etti. Davutoğlu, "Kamu düzeni ile çözüm sürecini alternatif göstermeyin. Çözüm süreci var diye birilerinin kamu düzenini bozmasını mazur göreceğimizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı şehirlerin kenarlarında neler yapıldığını biliyoruz. Bunlar yapılmasın. Bize gelen cevap şuydu. 'Merak etmeyin, bunların hepsi kaldırılacak'. İşte yol haritasının birinci adımı buydu ve bunda mutabık kalmıştık. Mutabık kaldığımız husus, bütün illegal faaliyetler, şehirlerin etrafında ve diğer yerlerde kaldırılacak. Bunda mutabık kaldık. Bırakın bunu yerine getirmeyi, aynen 'çekileceğiz' deyip çekilmeyi durdurdukları gibi, şehirlerin içinde yangın çıkardılar. Taşıma terörize gruplarla bir ilden diğerine bir çok yerde yangın çıkardılar. Kimse bunu bir anlık olarak yansıtmasın" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gezi eylemlerini çözüm sürecini sabote etmekle suçladı

    Gezi Parkı protestoları ve 17 Aralık operasyonu ile çözüm sürecinin hedef alındığını iddia eden Başbakan Davutoğlu, "Birileri çözüm sürecinden rahatsız oluyor. Çünkü biliyorlar ki çözüm süreci başarıya ulaşırsa Türkiye'nin ayağındaki pranga gidecek, büyük bir ağırlık gidecek, tabiri caizse 'take off', uçuş noktasına geçeceğiz. Kürtlerin de en önemli kazanımlarından birisi olarak tam bir başarı hikayesi doğacak" dedi.

    "Öyle derin yapılar var ki bunlar bu meselenin çözülmesini istemiyorlar" diyen Davutoğlu, "Bazen 'Gezi' diyorlar istemiyorlar, bazen başka şeyler diyorlar istemiyorlar. Şimdi de 'Kobani' diyerek bahane ediyorlar. Onun için en başından dedik. Kobani önemli. O konuda her türlü hesabı vermeye, varsa sorulara cevap vermeye hazırım. Kobani'de akan kanın tek bir zerresinde bizim elimiz yoktur. Tek bir damla kanda ne Türkiye'nin ne Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ne de bizim birimlerimizin eli yoktur. Bu açık bir iftiradır. Onu her zaman söyleriz. Ama bırakın çözüm süreci devam etsin. Bu proje başarıya ulaşsın. Ama yaptıkları şey ne oldu? Vandalizm, eşkıyalık, terörle bir yeni konteks çıkarmaya çalıştılar. Onların hesabı ne olursa olsun millet görüyor. İnşallah hep beraber bu tuzağı bozacağız" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Halep'te Kürt mahalleleri bombalanırken PYD Kobani'de ses çıkarmadı"

    Halep'te Kürt mahalleleri bombalandığında PYD'nin ses çıkarmadığını öne süren Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

    "Bu örgüt sadece Kürtlerin haklarına bakıyor. PYD burada rejimle işbirliği yaptı, IŞİD ile işbirliği yaptı. Biz ise şunu dedik, 'rejim de öldürse, zulmetse, rejime karşı çıkarız, IŞİD de zulmettiğinde IŞİD'e de karşı çıkarız. Kim zulme uğruyorsa da etnisitesine, mezhebine bakmadan alırız. Başımızın üzerinde yeri var'. Bana Suriye'den bir tek Kürt kardeşim göstersinler, 'ben kapıdan Kürt olduğum için döndürüldüm' desin. Bakın meydan okuyorum. Desinler ki bana, 'ayrımcılık yapıldı, Türkmenlere ekmek, su verildi, bana verilmedi. Türkmenler veya Araplar içeri alındı, ben alınmadım' desinler herkesin
    önünde çıkıp özür dileyeceğim. Halep'te belli Kürt mahalleler var, Türkmen mahalleler var, Arap mahalleler var. O Kürt mahalleler muhalefet diye Esed'in uçakları tarafından bombalanıp yıkılırken, PYD'nin Kobani'de sesi çıkmadı. HDP ise bana karşı gensoru veren CHP'yi destekledi. Biz ise o sırada Halep'e Türklere de, Kürtlere de, Araplara da yardım gönderiyorduk."

    Salih Müslim: "Ankara'nın askeri olmayız"

    "PYD'nin baskısından kaçtılar"

    Binlerce Kürdün PYD baskısından kaçarak Türkiye ve Irak'a sığındığını iddia eden Başbakan Davutoğlu şöyle konuştu:

    "Mesele Kürt meselesi ise onu bile mazur görürüm ama o zaman Halep'e hava bombardımanıyla Esed tarafından katledilen Kürtler için sesinizi çıkartmadınız? Niye üç sene sustunuz? Bu da yetmedi şimdi PYD bir özgürlük kahramanı gibi sunuluyor. Gitsinler Mesut Barzani'ye, Irak'taki Kürtlere sorsunlar. On binlerce Kürt Haseke'den PYD'nin baskısı nedeniyle Irak'a kaçtı. 50 bin civarında Kürt kardeşimiz Suriye'den yeni gelmedi. Mardin'e PYD'nin baskısından kaçarak geldi geçen sene. PYD'nin baskısından kaçanlara bu yapı, bu örgüt 'hain' diye yardım edilmemesi için baskı yaptı. Şimdi açık konuşmak lazım dertleri ne insanlık derdi ne Kürt derdi. Dertleri kendi örgütlerine tabi olanları korumak, o örgüte tabi olmayanları ret. Buna rağmen biz geçen sene PYD'yi buraya çağırdık. PYD ile KDP arasındaki itilafları gidermeye çalıştık. PYD ile Özgür Suriye Ordusu'nu bütünleşmeye çalıştık ki birbirleriyle savaşmasınlar, onu da kabul etmediler. Bu sene de görüştüler. Şimdi samimi olmak lazım. Bütün bu hengame içerisinde 3 günde 138 bin, 2 hafta içerisinde 200 bin Kürt kardeşimizi içeriye aldık."

    Salih Müslim: "Çok yakında müjdeyi vereceğiz"

    "Kobani'de savaşan 300 PYD'li Türkiye'ye geldi"

    Başbakan, 300 civarında PYD'linin silahlarını bırakarak Türkiye'ye geldiğini belirterek, şunları söyledi:

    "Kobani'de savaşan PYD unsurları silahlarını bırakarak kaçtılar, kaçtılar Türkiye'ye geldiler. Sayıları 300 civarında. Dediler ki 'bunlar geri gitsin'. Yani dedikleri o. Uluslararası bir kural var, ertesi gün şunu da diyebilirler, 'Türkiye bizi geri gönderdi'. Türkiye karşıtı uluslararası basın bunu kullanır. Neyse sonra 'isteyen gitsin' dedik. Geri dönmek isteyene hiçbir engel yok. Bakın o kahraman dedikleri PYD'liler var ya 300 tanesinde 50 kadarı 'dönelim' dedi. Gerisi 'yok biz Türkiye'de kalmak istiyoruz' dedi. Şimdi Meclis'te Demirtaş'ın kahramanlık hamaseti alanda öyle değil. Zaten savaşmaktan kaçmış gelmiş, 'geri git' diyorsun gitmiyor."

    Efsane isimlerin ölmeden önceki son fotoğrafları

    Uçak kazalarında pilotların son sözleri

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow