hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bülent Arınç'tan önemli açıklamalar

    Bülent Arınçtan önemli açıklamalar
    expand

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç BBC Türkçe'ye özel bir röportaj verdi. Arınç, çözüm sürecinden Başkanlık seçimine, İç Güvenlik Yasa Tasarısı'ndan Melih Gökçek ile olan tartışmasına kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu. İşte Arınç'ın röportajından önemli satır başları;

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Türkiye'de başkanlık sisteminin altyapısı olmadan kurulamayacağını söyledi.

    Seçim süreci 7 Nisan'dan sonra artık iyice hızlanacak. Tartışmaların merkezinde de başkanlık sistemi, başkanlığın tarifinin de olacağı anlaşılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bunun tartışmanın bir parçası olmasını istiyor. Siz, "Alaturka-alafranga başkanlık" ayrımı yaptınız. Nasıl bir başkanlık öngörüyorsunuz, sizin anladığınız başkanlık, nasıl bir başkanlık?

    Sezgin Tanrıkulu'ndan başsavcıya cevap

    Şunu söyleyeyim, alaturka-alafranga konusu benim kamuya açık bir toplantıda sarf ettiğim bir söz değildir. Kapalı bir toplantıda sohbet ederken bazı cümleler kullandım, bunları da ayrıca bir açıklamayla duyurdum ama size tekrar ifade edebilirim. Bir defa Türkiye'de başkanlık sistemine kategorik olarak karşı çıkanların pek çoğu başkanlık sisteminin kendi yapısından dolayı değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkan olma ihtimalinden dolayı karşı çıkıyorlar. Yani bunu temelde yasal, samimi demokratik bir karşı çıkışı olarak göremezsiniz. Kişiye bağlı karşı çıkma, taraf olma veya taraf olmama var. Benim şahsen düşüncem, bu bir yönetim sistemidir. Bir hükümet modelidir. Bunu kategorik olarak reddetmek doğru değildir. Önemli olan bir ülke nasıl daha iyi yönetilebilir. Eğer başkanlık sistemiyse başımın üstünde taşırım. Yarı başkanlıksa onu da başımın üstünde taşırım. Bunun tartışılması lazım. Bunun görüşülmesi lazım ve bu bugünden yarına olabilecek şey değil. Bunun temellerinin Anayasa'da görülmesi lazım. 1982 Anayasası buna göre bir sistem getirmiyor. Biz ancak yeni bir anayasa yaparak veya Anayasa'da yürütme, yargı ve yasamayı başkanlık sistemine göre uyarlayabilecek bir değişiklik yaparak bu sisteme geçebiliriz. Yani birileri "Aaa, ne kadar güzel. Tamam hadi bakalım bir çay içelim başkanlık sistemine geçelim" diyecek. Böyle bir şey yok dünyada.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Teröristler adliyeye böyle girmiş!

    "DOĞRU OLMAZ"

    Altyapısı olmadan, birbiriyle akort olmadan, birbiriyle check-balance sistemini kurmadan bir başkanlık sistemi olmaz. Yani birileri diyorsa ki "Meksika'da var, Arjantin'de var, Paraguay'da var, Bolivya'da var, orada var, burada var. Biz bunların hepsinden kendimize göre bir şeyler alalım. Ona göre bir başkanlık sistemi getirelim." Bu, çok doğru olmaz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Saat gibi çalışacak bir sistem kurmamız lazım. Bunun için de bizim yeni anayasaya ihtiyacımız var. Daha yeni anayasa yokken elimizde bugünden başkanlık sistemini tartışmaya başlarsak, bu tartışma safhasında kalır. Bunu ne zaman yapabiliriz? Gücümüz olduğu zaman. Gücümüz ne zaman olacak? En azından 367’yi bulduğumuz zaman. Çünkü diğer partilerin başkanlık sevdası diye bir şeyi yok. Yaparsak bunu biz yapacağız.

    Fadıl Akgündüz Siirt'ten milletvekili adayı oldu

    Adalet ve Kalkınma Partisi'nde geçen hafta yaşanan tartışma ve gerilimin ardından "Büyü bozuldu" görüşü dile getirildi. Büyü bozuldu mu gerçekten?

    Büyü bozuldu sözü iddialıdır. Yani eleştiri her zaman yapılabilir. Eleştiriden kimse muaf değildir, yeter ki haklı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın tabii o heyetle ilgili olumsuz sözlerini duyunca hükümet adına buna bir cevap verilmesi gerekir ki zihinlerde herhangi bir tereddüt oluşmasın. Ben söyledim. Başka arkadaşlarımız söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bununla büyü bozulmaz. Yani Melih Gökçek'le Bülent Arınç arasında kavga olmuş olsa bile büyü bozulmaz. Çünkü biz kötü işleri içinde saklayan, susan, görmezden gelen insanlar değiliz. Ama birisi bir yanlışlık yaptıysa ben ona bir şekilde cevap veririm. Ha bu cevap fazla olur, ağır olur, orantısız olur, üslubu yanlış olur, çirkin olur, onun bütün sorumluluğu bendedir. Ama söz ağızdan çıkar.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan şehit savcı açıklaması

    'Gökçek'e karşı keşke kendimi tutabilseydim'

    Melih Gökçek benim partimin bir belediye başkanı. Hiç haddi olmadığı halde, bu partinin, bu hükümetin başbakan yardımcısına, hükümet sözcüsüne hakaret ediyor ve istifaya davet ediyor. Ben de ona, keşke bir yerde tutabilseydim kendimi, layık olduğu bir cevap veriyorum. Ondan sonra da "Tamam ben bir daha konuşmayacağım" diye kendisi bir kenara çekiliyor. Bunlardan dolayı büyü bozulmaz. Ha bunun eskiden de yapılması gerekirdi diyenler olabilir. Biz onları o zaman da usulünce kendi aramızda konuşmuşuzdur, söylemişizdir. Ama o şimdi kamuoyuna bunu açıklayınca benim de açık bir şekilde cevap vermem gerekti. Yargı sürecinden hiçbir endişemiz yoktur. Kim ne derse onun da cevabını verecek bir noktadayız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İran-ABD arasında tarihi nükleer anlaşması!

    'Belki Kral çıplak denecek'

    Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızla geçmişten bu yana siyaset yapıyoruz. Biz aynı yolda gidiyoruz ama beş kardeşin beşi bile bir değildir. Üslubumuz farklı olabilir, duygularımız, düşüncelerimiz farklı olabilir, yoğurt yiyişimiz farklı olabilir. Bu farklılıklar da bizim bir zenginliğimizdir. Yani biz bütün bu eleştirilerimizde "Kral çıplak" filan demedik daha. Belki öyle günler gelecek ki "Kral çıplak" denecek. Ama biz, ilişkilerimizi dostane, kardeşane götürürüz. Partimizin zarar görmesini istemeyiz. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın zarar görmesini istemeyiz. Çünkü bu parti iktidar olmak ve millete hizmet etmekle görevlidir. Çok şükür bugüne kadar yaptıklarımız ortada. Partiyi zayıflatacak, seçim şansını zayıflatacak hiçbir hareketin içinde olmayız. Şimdi iki ay boyunca bütün gücümüzle partimizin tekrar iktidar olması için gayret edeceğiz.

    Ankara'da robot heykeli

    10 maddeden bir tanesi İç Güvenlik Paketini ilgilendiriyordu ve HDP kanadı o görüşmeden sonra İç Güvenlik Paketi ile ilgili düzeltmeler yapılması yönündeki beklentisini ifade etti. Şimdi düzenleme geçti. HDP kanadı "İç Güvenlik Paketi olduğu sürece Türkiye'de bir demokratik anayasa olmaz" diyor. Bunu nasıl çözeceksiniz?

    O lafların hepsini alın bir kenara koyun. Onlar siyaseten söylenmiş sözlerdir. Aslında İç Güvenlik Paketinin çıkmasından en çok memnuniyet duyacak olan da HDP kesimi olmalıdır. Bu kanunun çıkmasına engel olanlar veya engel olmak isteyenler, bu şiddet olaylarını devam etmek isteyen insanlardır. Bugün HDP sözlerinde samimiyse yani çözüm sürecinin devamı için Türkiye'de artık 6-7 Ekim benzeri herhangi bir kalkışmanın, herhangi bir şiddet olayının olmayacağını taahhüt ediyorsa bundan dolayı sıkıntı duymaması gerekir. HDP'nin, İç Güvenlik Paketi'ne yönelik itirazlarının hiçbir ciddiyeti yoktur. Bu kanun bence hem Anayasaya hem yürürlükteki yasalara hem de Avrupa Birliği müktesebatına uygundur. Göreceksiniz hiçbir HDP'li kanun çıktıktan sonra bugünden itibaren ağzını açıp da bir tek söz bile sarf etmeyecektir.

    Germanwings uçağının ikinci kara kutusu bulundu!

    Son dönemde sosyal medya üzerinden Sayın Cumhurbaşkanı'na hakaret olduğu gerekçesiyle insanlar gözaltına alınıyor. En son 13 yaşında bir çocuk evinden, 16 yaşında çocuk da okulundan gözaltına alındı. Hatta biri iki gün tutuklu kaldı. 13 yaşında bir çocuğun hakaret ediyor diye gözaltına alınması ne kadar doğru?

    Şimdi şuna karar vermemiz lazım. Yani hakaret iyi bir fiil değil. Kim olursa olsun. Hakaret ve eleştiri birbirinden farklıdır. Gözaltılar hoş bir şey değil. Ama bunlar teşvik ediliyor ve Sayın Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret kampanyası başlatılıyor. Aklı başında adamlar diyeceklerimiz öncülük yapıyor, çocuklar da maalesef bunlara alet ediliyor. Keşke olmasa. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Meclis Başkanı, belki diğer bütün insanlar kendileri açısından tazminat davaları açabilirler, açmayabilirler. O kendi takdirlerindedir. Ama bazıları kamu davasıdır. Ben bu hakaret sebebiyle, eğer şiddet sebebi yoksa şu anda hiç kimsenin cezaevinde olduğunu düşünmüyorum.

    İTO Başkanı Demirtaş: İşçiler cumartesi ücretsiz çalışsın

    Listeler konusunda tartışma var. Listeler nerede hazırlanıyor?

    Listeleri biz genel merkezimizde yapıyoruz. Ben o heyetin içinde değilim ama 6 bine yakın aday teşkilatların temayülüyle, STK'ların temayülüyle, anketlerle, kamuoyu yoklamalarıyla, o şehrin kanaat önderlerinin fikirleriyle bir havuzda toplandı. Şimdi genel başkan yardımcılarıyla beraber başbakanımız masanın başında. Zaten bir haftadır o işle meşguldü. Listeleri Genel Başkanımız ve ekibi yapıyor, hiç kimsenin endişesi olmasın. Şüphesiz Cumhurbaşkanımızın da, bizim de, bazı arkadaşlarımızın da tavsiyeleri olmuştur. Sayın Başbakanımızın, takdirleriyle, ciddi güçlü bir ekip kurma gayreti vardır. İyi bir liste olacağından ve milletin o listeden memnun olacağından hiçbir şüphemiz yok.

    AK Parti binasını işgal eden Tosuncu hastaneye sevk edildi

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow