hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Camili AVM planı yargıya taşınıyor

    Camili AVM planı yargıya taşınıyor
    expand

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Atatürk Bulvarı’nda plan değişikliği ile AVM ve Camii projesi mimarların tepkisini çekti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin açıklamasında Kavaklıdere’ye ticarethane ve Camii planının yargıya taşınacağı vurgulandı.  Konut alanını ticarethane ve ibadethaneye dönüştüren plan değişikliği Çevre Şehircilik il Müdürlüğü’nde askıya çıktı. Plan değişikliğine dava açacaklarını söyleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “ Atatürk Bulvarı ve Tunus Caddesinden girişi olan Vakıfbank’ın yanında, Alman Büyükelçiliği'nin karşısındaki alana yapılacak olan AVM  ve ibadethane, yoğunluğu arttırarak, kenti içinden çıkılmaz hale getirmektir. Atatürk Bulvarı’nın Cumhuriyetle simgeleşen karakterinin ve kimliğinin parçalanmasına neden olacak bu plan değişikliğini yargıya taşıyacağız” dedi.

    “Hem ibadet hem ticaret”

    Hükümetin yeni trendinin, ticarethane ve ibadethanenin aynı parselde ve planda çözülmesi üzerine kurgulanan plan değişiklikleriyle siyasal bakış açısının mekânsal düzenlemeye yansıması olduğunu söyleyen Candan şöyle devam etti: “ Ticarethane ve ibadethaneyi hane olarak ortak paranteze aldığımızda _hane (ticaret+ibadet)_ mekansal karşılığını görüyoruz. İbadetin ticarileştirildiğini görüyoruz. Camilerin alışveriş merkezleri ile mekansal çözümlemesinin doğru olmadığının altını çiziyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıkan plana göre emsal 1,60 olan hmax’ı 12 kat olabilen ticarethane projesi kent merkezinin kaldıramayacağı bir yoğunluk getirecek. Atatürk Bulvarı’nın kimliğini ve karakterini bozacak bir düzenlemedir. Atatürk Bulvarı ve Tunus Caddesi arasına konuşlanacak CAVM Kent merkezine yük getirecektir. Camii ile birlikte Kavaklıdere’de barların ve kafelerin kullanımlarında değişiklikler olacak. Kent Merkezi ve insanların yaşam tercihleri planlama süreçlerinin kıskacında baskı altına alınacaktır”

    "Yok aslında birbirlerinden farkları, hepsi rantın bir parçası"

    Candan sözlerine şöyle devam etti: "Kent merkezlerinde yoğunluğun rahatlatılması gerekirken, yapılacak AVM ve ibadethane yoğunluğu katlayacak ve sosyal dokunun ve yaşamın baskılanmasına neden olacaktır. Sürecin takipçisiyiz ve dava açacağız. Bu ticarethane ve ibadethane kültürünün birlikte ele alınması, doğru bulduğumuz bir yaklaşım değil. Kent rantında Gökçek yalnız değildir, yerel yönetim ve hükümet parsellerde suç ortağı. Hükümet sözcüsü Arınç’ın sözünü ettiği kıymetli parsellerden birisi de burası mıdır? Yok aslında birbirlerinden farkları,hepsi rantın bir parçası Kentlilerin rahat nefes alması gereken kent merkezleri bu hybrid plan değişiklikleri ile katastrofa( facia, içinden çıkılmaz hal) dönüşüyor. Buna göz yumamayız konuyu  yargıya taşıyoruz"    

    Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan ise din üzerinden siyaset yapıldığını belirterek, “ Dinin siyaset ve rantın bir aracı haline getirilmesi ürkütücü bir durum. Siyaset rantına din alet edilemez. Bir kente yapılacak en büyük haksızlık rant uğruna dini inançlarla oynanmasıdır.” İfadelerini kullandı.

    İnançlar ticarete pazarlanmaz

    Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya, inançların ticarileştirildiğini vurgulayarak, “ Türkiye’de AKP hükümetinden sonra imam sayısı 120 binin üzerine çıktı. Herkesin inançlarına saygılıyız ama dinin hükümet eliyle pazarlanması, inançların arkasına gizlenerek rant ilişkilerinin kurgulanmasını doğru bulmuyoruz. En büyük zararda inançlı kesime verilmektedir. Din çerçevesinden, ticari edinimler elde edilmek istenmesini doğru bulmuyoruz. Herkesin inanç merkezleri diğer Müslüman ülkelerde de olduğu gibi devlet eliyle değil vakıflar aracılığıyla yürütülür, devlet ve hükümet eliyle yürütülerek ranta dönüştürülmemektedir.” dedi

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow