Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, HDP'nin PKK'nın saldırılarını kınamadığını ve silah bırakma çağrısında bulunmadığını ileri sürerek, "Bu da sadece HDP'nin meşruiyetinin sona ermesine neden olur" dedi. Operasyonları eleştiren bazı gazetecileri "ileri gitmekle" suçlayan Kalın, anaakım medyayı da "PKK'nın iftira kampanyalarına ve propagandalarına sahip çıkmakla" itham etti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Sabah gazetesinin İngilizce versiyonu Daily Sabah'ta "IŞİD ve PKK Terörünü Reddetmek" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Omuzunda, zeytin dalı taşıyan bir akbaba bulunan PKK'lı çizimiyle yayımlanan yazıda Kalın, Türkiye'nin IŞİD ve PKK ile mücadelesini anlattı ve yürütülen operasyonlarla bilgi verdi. Kalın yazısında HDP'yi de hedef aldı ve "meşruiyetini yitirmekle" itham etti.

Demirtaş: "Açık çağrı yapıyorum derhal silahlar susmalı"

İbrahim Kalın Demirtaş'ın sözlerini değerlendirdi

IŞİD'e operasyonla ilgili rakamları paylaştı

Yazısında Türkiye'nin IŞİD ve PKK'ya karşı mücadelesinin "terörle ilgili çifte standartları açığa vuran" bir tartışma başlattığını ileri süren Kalın, Türkiye'nin IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonun bir parçası olduğunu, IŞİD'i 2013 Ekim ayında "terör örgütleri listesine" dahil ettiğini, siyasi liderlerin ve kamu yetkililerinin birçok kez IŞİD'in yozlaşmış ideolojisi ve barbarca eylemlerini kınayan açıklamalarda bulunduğunu yazdı. Kalın, yazısında IŞİD'e yönelik operasyonlarla ilgili de şu bilgileri paylaştı:

Demirtaş Alman TV kanalına konuştu: "PKK'nın şiddet eylemlerini tasvip etmedik"

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Demirtaş'tan Bahçeli ve Arınç'a çok sert yanıt!

"Son 7 ayda IŞİD'le bağlantılı olduğundan şüphelenilen 500'ten fazla kişi gözaltına alındı, bunlardan yaklaşık 100'ü tutuklandı. Bunlara ek olarak bin 600'dan fazla yabancı sınır dışı edildi ve 15 bin yabancının da Türkiye'ye girişi yasaklandı. Sadece son iki haftada IŞİD'le bağlantılı olduğundan şüphelenilen yüzlerce kişi gözaltına alındı. Dolayısıyla Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadele etmediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bununla birlikte bazı çevreler, IŞİD'in bölgede yükselişi ve yayılmasında Türkiye'yi günah keçisi ilan etmiştir, oysa örgütün Levant ve ötesindeki varlığı, Irak'ta güvenliğin sağlanamaması ve Suriye'deki savaştan kaynaklanmıştır. Irak'ta farklı bir siyasi ve güvenlik yapısı bulunsaydı ve acımasız Esad rejimi iktidardan uzaklaştırılsaydı bugün büyük olasılıkla IŞİD hakkında konuşmamız gerekmeyecekti."

Demirtaş: ''PKK'nın misilleme taktikleri kirli''

İbrahim Kalın Suruç'la ilgili açıklama yaptı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Batıyı eleştirdi: "Yabancı savaşçıları durdurmak için ne yaptınız?"

Yazısında yabancı savaşçılar sorununu da değinen Kalın, Türkiye'nin Suriye'deki savaşın sonuçlarıyla uğraştığını, 1,7 milyon Suriyeli mültecinin yükünü sırtladığını hatırlatarak, Batılı ülkeleri eleştirdi. Kalın, şunları söyledi: "Akla gelen tek soru potansiyel teröristlerin geldiği ülkelerin Türkiye, Ürdün, Lübnan ya da Irak'a ulaşmadan önce bu savaşçıları durdurmak için ne yaptığıdır. Aynı zamanda Avrupa'da büyüyen bir gencin, neden IŞİD gibi bir terör örgütüne katıldığı da sorulmalıdır. Avrupa ülkelerinin bu çılgınca radikalleşmeyi durdurmak için ne yaptığı merak konusudur. Türkiye'nin Avrupa ülkeleri pasaportu taşıyan olası teröristleri geldikleri ülkelerin istihbarat servislerinin işbirliği olmadan teşhis edip durdurması nasıl beklenebilir? Körü körüne Türkiye'yi suçlamak sorunu çözmez."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil''

Demirtaş: "Aldığım duyum şu; parti kapatma hazırlığı yapılıyor"

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Bazı köşe yazarları ve gazeteciler ileri gitti"

Yazısında siyasetçilerin, "IŞİD'e karşı savaş gerekçesiyle PKK'nın hedef alındığı" yönündeki eleştirilerine değinen Kalın, bazı gazetecileri de "ileri gitmekle" suçlayarak, "Bazı köşe yazarları ve gazeteciler, Türkiye'nin 'Kürtleri' hedef aldığına yönelik çirkin bir iddiayı ortaya atacak kadar ileri gitti" ifadesini kullandı. Bu iddiaların yanlış olduğunu söyleyen Kalın, Türkiye'nin PKK'ya karşı meşru savunma yaptığını, bunun NATO tarafından da onaylandığını yazdı. Kalın yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan, Irak, Katar ve Ürdün liderleriyle yaptığı telefon diplomasisinde "uluslararası toplumun" güçlü desteğini aldığını dile getirdi.

İbrahim Kalın HDP'ye yapılan saldırıyı değerlendirdi

Anaakım medyayı PKK propagandası ile suçladı

Sözcü Kalın, "Türkiye'nin Kürtleri hedef aldığı iddiasının tam anlamıyla bir yalan olduğunu, bunun PKK ve ona bağlı yayın organları tarafından yürütülen iftira kampanyalarından ibaret" olduğunu ileri sürdü. Kalın, "Asıl rahatsız edici olan ise anaakım medya araçlarının, Türkiye'nin PKK'ya karşı savaşının meşruiyetini sorgulamak için bu propagandaları sahip çıkıyor gibi görünmesidir" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Öcalan'ın ilk telefon görüşmesini yaptığı..."

Yazısında, Irak'ın kuzeyinde 10 kişinin öldüğü Zergele Köyünün bombalanması konusuna da örtülü bir şekilde değinen Kalın, Türkiye'nin Kürt halkını hedef almadığını, Irak ve Türkiye'deki PKK'nın eğitim kamplarını ve silah depolarını vurduğunu yazdı. Kalın, "Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin de Türkiye'nin ülke içindeki PKK saldırılarından sorumlu olduğunu söyleyerek bunu onayladığını" ifade etti ve Barzani'nin PKK'ya ülke topraklarını terk etmesi çağrısını hatırlattı.

HDP barış mitingleri düzenleyecek

"Barış süreci PKK'nın silahlı mücadelesine son vermeyi hedeflemektedir"

Son 10 yılda Türkiye'nin Kürt halkıyla yeni bir sayfa açtığını belirten ve reformları hatırlatan Kalın, Irak Kürtleriyle geliştirilen ilişkilere de değindi. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Kürtleri ile Beşar Esad arasındaki problemleri de Batı'da kimse ifade etmezken dile getiren kişi olduğunu söyledi. Kalın "PKK'yı 'barış güvercini olarak takdim eden propagandacıları bu gerçeklere karşı gözlerini kapatmıştır" ifadesini kullandığı yazısında, çözüm sürecinin amacını da şu sözlerle açıkladı: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005 yılından bu yana sürdürdüğü barış süreci PKK'yı örtbas etmek ya da mazur göstermeyi değil, silahlı mücadelesine son vermeyi hedeflemektedir. Çözüm sürecindeki en kritik aşama PKK'nın silah bırakmasıdır."

Yalçın Akdoğan: "HDP barajı geçerse çözüm süreci kalmaz"

HDP'yi ve Selahattin Demirtaş'ı suçladı

KCK ve PKK'yı silah bırakmamak için bahaneler uydurmayı sürdürmekle suçlayan Kalın, 7 Haziran seçimlerinin sonrasında 300'den fazla saldırıda bulunduğunu ve "Türk hükümetini saçma bir şekilde suçladığını" ifade etti. Kalın "PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'nın silah bırakması için ilk telefon görüşmesini yaptığı Mart 2013'ten bu yana KCK silahsızlanma sürecini reddeden sayısız açıklama yapmış ve daha fazla sokak şiddeti ve saldırıları çağrısında bulunmuştur" dediği yazısında HDP'yi ve Selahattin Demirtaş'ı da hedef aldı. Kalın, "Bunlardan en önemlisi, 6-8 Ekim 2014'te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla gerçekleşen sokak çatışmalarında yaklaşık 50 sivilin ölmesidir" dedi.

Sözcü Kalın, yazısında HDP hakkında da "Kendini PKK'nın yakın müttefiki olarak gören HDP'nin şimdiye kadar PKK'dan bağımsız bir politika izleyemediği açıktır. HDP, bu nedenle PKK'nın saldırılarını kınayamamış ve silah bırakma çağrısında bulunamamıştır. Bu da sadece HDP'nin meşruiyetinin sona ermesine neden olur" ifadesini kullandı. Bu noktada, çözüm sürecinin geleceğinin PKK'nın silahsızlanmasına bağlı olduğunu tekrarlayan Kalın, "Hiçbir demokrasi terörist saldırılar sürerken barış görüşmelerini kabul etmez" diye yazdı.

Kalın, "Türkiye'nin IŞİD ve PKK'ya karşı ikili savunmasının haklı ve meşru olduğunu, çifte standart yapmadan terörizmin her şekline karşı olanların Türkiye'yi desteklemesi gerektiğini" bildirdi. İbrahim Kalın, "Bu, bölgede barış, istikrar ve refah isteyenlerin yanı sıra Türkiye'nin, komşularının ve müttefiklerinin de yararınadır" görüşünü ifade etti.