hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ercan Kesal'dan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Ercan Kesal'ın Peri Gazozu kitabının ardından, iyilik, güzellik, çocuklar, insanlık ve sinema üzerine okuruyla sohbet ettiği yazılarından oluşan Cin Aynası da okurla buluşuyor. İletişim Yayınları ayrıca sinemanın en önemli isimlerinden Lütfi Ömer Akad'ın anılarını kaleme aldığı Işıkla Karanlık Arasında'yı da gün yüzüne çıkartıyor. Kitapta Sadri Alışık'tan Hülya Koçyiğit'e, Türkan Şoray'dan İzzet Günay'a, Yılmaz Güney'den Fatma Girik'e usta oyuncuların beyaz perdeyle yeni tanıştıkları anların da anlatımları var.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İletişim Yayınları 3 Eylül'de bir dizi kitabı daha okurla buluşturuyor. Bunlar arasında Ercan Kesal'ın yeni kitabı Cin Aynası ile Türkiye sinemasının önemli ismi Lütfi Ömer Akad'ın anıları Işıkla Karanlık Arasında da var.

    Rita Ender Türkiye'de ötekileştirmeyi inceledi: İsmiyle Yaşamak

    Ahmet Karcılılar'ın yeni romanı Mavinin Reddi, Uğur Mıstaçoğlu öykülerini bir araya getirdiği Sağ Elim Doluydu, Pelin Buzluk'un yeni öykülerinden oluşan En Eski Yüz ile Elçin Aktoprak ve A. Celil Kaya'nın Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde düzenledikleri uluslararası konferansın metinlerinden oluşan 21. Yüzyılda Milliyetçilik ve Henry Jenkins'in yeni bir medya çağının başladığı görüşünü savunduğu Cesur Yeni Medya da raflardaki yerini alacak.

    Vassaf'ın Gezi gençliğine ithafı: Ne Yapabilirim?

    Cin Aynası

    İletişim Yayınları, daha önce büyük bir ilgiyle karşılanan Peri Gazozu ve Nasipse Adayız adlı kitaplarını yayımladığı Ercan Kesal'ın yeni kitabı Cin Aynası'nı okurlarla buluşturuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ercan Kesal'ın kendine has üslubuyla kaleme aldığı bu metinler sinemadan edebiyata, siyasetten kültüre birçok farklı alana uzanırken hayatın önemli anlarına dokunuyor. Kesal, bir bakıma ölüm ve kötülük üzerine olduğu kadar insan onuru ve direnmek üzerine de okurlarıyla sohbet ediyor. Ölüm, zulüm, acı, kötülük üzerine… Direnmek, insan onuru, devrimci inat üzerine… "Adamı adam eden analar" üzerine… İyilik, güzellik, çocuklar, insanlık ve sinema üzerine yazılar. Kederli ve yine de ümitli.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Mavinin Reddi

    Orhan Kemal Roman Armağanı sahibi Ahmet Karcılılar'ın yeni romanı Mavinin Reddi de İletişim Yayınları tarafından edebiyatseverlerin beğenisine sunuluyor.

    İstanbul Süryanilerinin hikayesi: Mazlum ve Makul

    12 yıl aradan sonra yeni bir roman yazan Ahmet Karcılılar, David'in ünlü "Marat'nın Ölümü" tablosundakine benzer bir biçimde ölen bir ressam için yapılan soruşturmayı anlatıyor. Siyasi polisiye türündeki Mavinin Reddi'nde bir yandan resim tarihinde, diğer yandan da ressam Aryan Terzigil'in ölümünde arkeolojik kazılar yapılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Sağ Elim Doluydu

    Geçtiğimiz yıllarda Noğmal adını verdiği romanı yayımlanan Uğur Mıstaçoğlu bu kez öykülerini bir araya getirdiği Sağ Elim Doluydu ile edebiyatseverlerin karşısına çıkıyor. Kısa öykülerden oluşan Sağ Elim Doluydu'da muzip metinlerle karşılaşacak, adeta bu metinlerin yaydığı iyimserliğe ortak olacaksınız.

    Sokağın, apartmanın, yeni taşınan komşu kızların, Allahsız ateistlerin, cep mesajlarının, kına gecesinin, kısa filmlerin, gözyaşının, bakkalın, annelerin ve kavgaların sesiyle Uğur Mıstaçoğlu. Biraz şaşkın, çokça neşeli ve epeyce geveze. Sonra patlayan tekerler. Sonra hevesler. Sonra rüyalar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    En Eski Yüz

    Kaleme aldığı öykülerle Yunus Nabi Nayır ve Selçuk Baran öykü ödüllerini kazanan Pelin Buzluk'un yeni öykülerinden oluşan En Eski Yüz, İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Son dönem çağdaş Türkçe edebiyatın en önemli genç yazarlarından Buzluk'un öykülerinde acılarla dolu sokakları, ölmeye yatan aşkları ve kuytu pencereleri bulacaksınız…

    Alternatif bir Stalin portresi: Stalinizm Hükmederken

    Ay batarken, ay susarken… Uzun ve eski acılarla sokaklar, siluetler, arsız gözler, kimsesiz sesler, dolmuşun kokusu, başka türlü olsaydı acısı, kuytu pencereler, ölmeye yatan aşk. Radyoda şarkılar şarkılar… Pelin Buzluk, şehrin en koyu gecesinin öykülerini yazıyor En Eski Yüz'de. Kuruyan, gelip geçen. Doğan güne karşı. Hayat, izbe bir meyhanede tek başına bir kadın…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Işıkla Karanlık Arasında

    Türkiye sinemasının en önemli isimlerinden Lütfi Ö. Akad'ın anılarını kaleme aldığı Işıkla Karanlık Arasında, İletişim Yayınları tarafından gün yüzüne çıkartıldı.

    Işıkla Karanlık Arasında'da Akad'ın sinema macerasının başlangıcından itibaren geçirdiği tüm aşamaları görecek, sinema tarihimizin köklerine kadar ineceksiniz. Hem bir edebiyat metni, hem de bir tarih kitabı gibi okuyabileceğiniz bu kitap, uzun süre elinizden bırakamayacağınız bir başucu kitabı…

    Medeniyet kuran ve çökerten dinamik: Lüks ve Şiddet

    Işıkla Karanlık Arasında Türkiye sinemasının "ustasız ustası" Lütfi Ö. Akad'ın anıları, aynı zamanda sinemaya duyulan tutkunun kitabı… Akad'ın yapım yönetmenliği ile adım attığı sinema dünyasında yavaş yavaş sinemanın büyüsüne kapılışı, ilk filmi, "görerek - duyarak - okuyarak" değil deneyerek öğrenme süreci, Türkiye'nin dört bir yanında kurulan setler, oyuncu seçimleri, Halide Edip Adıvar, Orhan Kemal, Vedat Türkali, Yaşar Kemal, Selim İleri gibi edebiyatçılarla yürütülen senaryo çalışmaları, ülke sinemasının ahvali, genç sinemacılara verilen usta bir el ve bir yandan devam eden hayat…

    Akad, sadece geçtiği bu yolları anlatmakla kalmıyor, yarattığı özgün sinema dilini de tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Sadri Alışık'tan Hülya Koçyiğit'e, Türkan Şoray'dan İzzet Günay'a, Yılmaz Güney'den Fatma Girik'e Türkiye sinemasının usta oyuncularının beyaz perdeyle yeni yeni tanıştıkları ana şahit olurken, bir sinemanın doğuşuna doğrudan tanık olacaksınız.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    21. Yüzyılda Milliyetçilik

    İletişim Yayınları, Elçin Aktoprak ve A. Celil Kaya'nın Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde düzenledikleri uluslararası konferansın metinlerinden oluşan 21. Yüzyılda Milliyetçilik - Teori ve Siyaset adlı derlemeyi yayımlıyor. Makaleler, milliyetçiliğin 21. yüzyılda geçirdiği ve geçirebileceği değişimleri irdelerken, Türkiye özelindeki meselelere geniş bir bölüm ayırarak bu önemli konuyu gündelik gündeme sıkıştırmadan ele alıyor.

    Pınar Öğünç'ten Jet Rejisör'ün hikayesi

    Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra bir yeni uyanış yaşayan milliyetçilik, 21. yüzyılda nasıl biçimlenecek, ne gibi roller oynayacak? Elinizdeki derleme, geniş bir bakış açısıyla bu sorulara cevaplar arıyor. Bu arayışın zeminini, milliyetçiliğin yeni zamanlardaki halini ve gelecek perspektifini tartışan yetkin kuramsal analizler oluşturuyor. Kitabın geniş kısmını ise Türkiye'yle ilgili meseleleri, dar gündeme sıkışmadan, yine kuramsal bir vukufla ele alan yazılar kaplıyor: Arap baharının dalgalandırdığı Ortadoğu'da ulusal kimlikler… Kürt meselesi… Türkiye'de milli kimlik tartışmaları… Avrupa Birliği bağlamında ve Avrupa'da milliyetçilik-ırkçılık… Kapitalizmle milliyetçilik ve ırkçılığın ilişkisi… Ve elbette, milliyetçiliği 'aşmanın' imkânlarına dair tartışmalar… Elçin Aktoprak ve A. Celil Kaya'nın Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde düzenledikleri uluslararası konferansın doğurduğu derlemede Elçin Aktoprak, İlker Aytürk, Tanıl Bora, Hamit Bozarslan, Martin van Bruinessen, Partha Chatterjee, Simten Coşar, Murat Çakır, Handan Çağlayan, Cuma Çiçek, Maria Holt, Joost Jongerden, A. Celil Kaya, Bahgat Korany, Will Kymlicka, Fırat Mollaer, Ephraim Nimni ve Baskın Oran'ın katkıları yer alıyor.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Cesur Yeni Medya

    Henry Jenkins'ın yeni bir medya çağının başladığı görüşünü savunduğu Cesur Yeni Dünya - Teknolojiler ve Hayran Kültürü İletişim Yayınları'ndan çıktı. Jenkins, yeni bir dönem olarak nitelediği bu süreçte "medya tüketicileri"nin pasif durumdan aktif duruma geçtiklerini söylerken, eski medyanın sıklıkla iddia edildiği gibi yok olmadığını, ancak gelişen teknolojiler sayesinde işlevinin değiştiğini vurguluyor. Cesur Yeni Medya, Yıldız Savaşları veya Harry Potter hayranları gibi insan gruplarının doğrudan etki edebildikleri bu yeni medya çağını anlamak için kaynak bir kitap niteliğinde...

    Henry Jenkins yeni bir medya çağına girdiğimizi iddia ediyor. Bu yeni çağda, medya tüketicileri pasif halden aktif hale geçiyorlar. Kendi istedikleri programları, yine kendi seçtikleri yayın araçlarından izliyorlar, en sevdikleri filmleri yeniden çekiyorlar, romanları yorumlayıp kendi dünyalarında yeniden yaratıyorlar ve tüm bunları birbirleriyle haberleşerek, ortaklaşarak yapıyorlar. Gittikçe genişleyen iletişim seçenekleri sayesinde sahip oldukları güç, medya holdingleri ve stüdyo sahipleri tarafından göz ardı edilemiyor; aksine medya tüketicilerinin bu büyük güçleri, holdingleri ve stüdyoları "hayran"larla işbirliği yapmaya zorluyor. Jenkins'e göre, kimilerinin iddia ettiğinin aksine, eski medya yok olmuyor, yeni teknolojilerle işlevi ve statüsü değişiyor. "Cesur Yeni Medya" Teknolojiler ve Hayran Kültürü, "Yıldız Savaşları"nın, Harry Potter'ın hayranlarının etkisinden bağımsız olmayan yeni medya gücünün toplumdaki karşılığını; din, eğitim, hukuk, siyaset ve reklamcılık alanlarındaki yansımalarını ortaya koyuyor.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    İletişim Yayınları 9 Eylül'de de gazeteci Fehim Taştekin'in Rojava-Kürtlerin Zamanı, Margaret Randall'ın bugünlerde Türkiye'de yeniden gündem olan Che Guavera'nın hakkında imza attığı güçlü bir anlatı olan Aklımdaki Che ile Alessandro Manzoni'nin ülkesinde kahraman ilan edilmesini sağlayan İtalyancadaki ilk tarihi roman Nişanlılar da okurla buluşuyor.

    Rojava - Kürtlerin Zamanı

    Deneyimli gazeteci Fehim Taştekin'in yazdığı Rojava: Kürtlerin Zamanı, İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Taştekin'in 2011 Arap Baharı'ndan sonra Suriye'de etkin bir unsura dönüşen Kürtler'in Kobani, Afrin ve Cezire'de yaşanan süreçte oynadıkları rolü, Rojava'da yaşanan demokratik özerlik sürecini, Suriye, Türkiye, Irak ve İran'da yaşayan Kürtlerin aralarındaki etkileşimleri ve farklı görüşteki Kürt unsurlar arasındaki ilişkileri derinlemesine incelediği bu kitap, bölgede yaşananları doğrudan öğrenmemize imkân sunuyor. Uzun süredir gündemi meşgul eden bu önemli mesele, Rojava'da bütün detaylarıyla, bölgeyi çok iyi tanıyan bir gazetecinin gözünden okunuyor.

    2011'de Arap Baharı diye etiketlenen isyan dalgasıyla birlikte Suriyeli Kürtler bölgedeki önemli aktörlerden biri olarak sahnedeki yerini aldı. PYD'nin örgütlediği Kürtler, Temmuz 2012'de kritik bir dönemde Suriye güçlerinin çekilmesiyle Kobani, Afrin ve Cezire bölgesinde kontrolü ele geçirdi. Askerî alanda organize edilen birlikler ve kadınlardan müteşekkil silahlı güçler bir yandan düzeni sağlarken diğer yandan Suriye yönetimini devirmeye yönelik çok boyutlu savaşı kendi şehirlerinden uzak tutmaya çalıştı. PYD farklı etnik ve dinî kesimleri sürece katarak özerklik tesis etmeye koyuldu. Bunu yaparken rakip partileri dışlamak ve gücü tekeline almakla da suçlandı. Kürt hareketi, Rojava'da "demokratik özerklik" uygulamalarının yarattığı heyecan ve Selefi cihatçı gruplara karşı direnişin yol açtığı ilgi sayesinde uluslararası alanda meşruiyet zemini buldu.

    Fehim Taştekin, Rojava: Kürtlerin Zamanı'nda bu tarihsel dönemin özgünlüğünü, Kürtler ve diğer etnik-mezhebî topluluklar arasındaki ilişkileri; Suriye, Türkiye, Irak ve İran'da bulunan Kürtlerin yaşanan süreçte oldukça önem kazanan siyasi ve sosyal etkileşimlerini; farklı çizgilerdeki Kürt hareketleri arasındaki mücadele ve müzakereleri, bölgeyi yakından tanıyan bir gazetecinin ustalığıyla ele alıyor.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Aklımdaki Che

    Margaret Randall'ın dünya devrim tarihine damgasını vurmuş isimlerden Che Guevara'yı tüm yönleriyle ele aldığı araştırması Aklımdaki Che, İletişim Yayınları tarafından okurların beğenisine sunuluyor. Randall, öncü rolünün ve güçlü yanlarının yanı sıra, çelişkilerini ve yanılgılarını da göstererek git gide bir mite dönüşen Che'nin insani yönlerini de gözler önüne sererken, ölümünün üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen dünyanın dört bir yanında kendisine yönelik azalmadan süren ilgi ve sevginin gerekçelerini ortaya çıkarıyor.

    Biyografi, anı, politik analiz, tarihsel bilgi, feminist idrak ve hatta şiir… Margaret Randall, Aklımdaki Che'de okuyucuya zengin bir Che Guevara portresi sunuyor. Bir tür sohbet gibi ilerleyen kitap, hem geçmişe hem geleceğe bakma fırsatı verdiği gibi okurun zihninde yeni sorular da uyandırıyor.

    Randall, hakkında yüzlerce kitap yazılan, artık bir "mit" haline gelen Che'nin devrimle, sosyalizmle, ailesiyle, şiddetle, dinle, ahlâkla, Fidel Castro'yla, kadınlarla, feminizmle, kendini bir fikre adamayla, iktidarı kullanma biçimleriyle, gerilla savaşıyla kurduğu ilişkileri ve daha birçok özelliğini kendi penceresinden ele alıyor. Çelişkilerini, yanılgılarını da sergileyerek "çağımızın şövalyesi"nin insani boyutlarını gösterdiği kadar neden dünyanın dört bir yanında hâlâ bir sembol olduğunu, kalıcı tesirini de net biçimde ortaya koyuyor. Aklımdaki Che, Guevara ve dönemi hakkında iyi yazılmış kısa bir anlatı.

    ABD'li muhalif düşünür ve eylemci Noam Chomsky, bu kitap için "Tarih karşımıza nadiren, eylemde olduğu kadar fikirlerde de, inançları için böylesi cesaret gösteren birilerini çıkarır. Che'nin mirası güzel bir yüzden ve delip geçen keskin bir bakıştan daha fazlasıdır. Onun imgesi hepimizin içindeki en iyiyi cisimleştirmektedir. Dünya çapında daha adil ve insanca bir yaşam için mücadele eden genç ve yaşlı yığınlara ilham veren bir şahsiyet üzerine güçlü bir anlatı" diyor.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Nişanlılar

    Alessandro Manzoni'nin İtalyancada yazılan ilk tarihi roman olma özelliğini taşıyan başyapıtı Nişanlılar da edebiyatseverlerin beğenisine sunuluyor. Renzo ve Lucia adlı iki gencin bir işgalin ortasında yaşadıkları aşkları etrafında şekillenen Nişanlılar, Manzoni'nin Katolik inancı ve tarihî roman üzerine görüşlerini de içeriyor. Necdet Adabağ'ın titiz çevirisi, önsöz, sonsöz, yazar-dönem kronolojisi ve kitaba dair görsellerle zenginleşen bu klasik metin edebiyatseverlerin başucu kitaplarından olacak.

    Lombardiya'nın 1620'lerde İspanyollar tarafından işgalinin gölgesinde Renzo ve Lucia isimli iki gencin aşkını hikâye eden Nişanlılar, Alessandro Manzoni'nin "Risorgimento" öncesi İtalya'ya, Katolik inancına ve tarihî romana dair fikirlerini ustaca harmanladığı bir başyapıt. Lucia'ya âşık despot Don Rodrigo yüzünden yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalan çift, tutuklanma ve veba gibi türlü badireler atlatır. 19. yüzyıldaki çağdaş olaylara göndermelerde bulunan, Manzoni'nin senelerce arşivlere kapanarak üzerinde uğraştığı, İtalya'nın ve İtalyanların kusurlarına çekinmeden mercek tutan Nişanlılar, İtalyan nesrinin, İtalyancanın ve hatta İtalya'nın kendisinin yaratıcı unsurlarından sayılabilecek bir "edebiyat olayı" niteliğini koruyor.

    Kanadalı edebiyat kuramcısı Northrop Frye, Nişanlılar'ı "Manzoni bir İtalyan kahramanı ilan edildiyse ve ülkesinin en büyük vatanseverlerinden biri olarak görülüyorsa, nedeni bu romandır" diye niteliyor.

    Ercan Kesaldan Cin Aynası okurla buluşuyor

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow