Gözyaşları içinde kızının bulunmasını isteyen baba Ali S.,"Biz daha önce gelen tehdit mesajlarını savcıya, Buca Çocuk karakoluna, her yere verdik. Devlet bizimle ilgilenmedi, bizi dikkate almadı. Biz eli kolu bağlı evimize adamlar geldi, evden kızımı aldı gitti. Buna rağmen, kan izi olmasına rağmen halen tek kelime eden olmadı. Adamların isimlerini verdik, telefon numaralarını verdik. Delil yetersizliğinden mahkeme düşmüş. Kızımı bulsunlar, kızımı bana bulsunlar. Benim canımı alsın ama benim kızımı bulsunlar. Eğer bir kişi ölecekse beni öldürsünler. Eğer ki bir kişinin kafasına sıkacaklarsa benim kafama sıksınlar. Benim çocuğumun günahı yok. Benim çocuğum hareketli, çok atlayan bir insan olur eyvallah. Benim çocuğum evden dışarı çıkmayan bir çocuk. Bakkala bile tek başına gitmeyen bir insan. Biz gariban insanlarız, bizim üstümüze gelmesinler. Eğer ki biri bedel ödeyecekse çocuğum ödemesin. Beni alsınlar, beni öldürsünler ama çocuğumu geri versinler" dedi.Ayşenur'un ablası Hatice S. (22) ise hiç ayrılmadıklarını belirterek, "Zaten sürekli korkuyordu. Hayatta tek başına kapıdan dışarı çıkamazdı. Geceleri bir ses duysun, annemin yanına gitmez, telefonla annemi arar 'Anne odaya gel bir ses var' derdi. Böyleydi, hayatta bırakıp gitmezdi. Eve geldiğimizde kan lekelerini gördük, kanlı bir bıçak vardı, evin içi darmadağındı" ifadelerini kullandı.Kızının bulunması için göz yaşları içinde yetkililere seslenen acılı anne Emine S. (39) de şunları söyledi:"Uyurken yakalamışlar benim çocuğumu. Bir yemek yememiş, bir su içmemiş. Eşortmanını yırtmışlar üzerinden, 2 aydır gitmediğim yer kalmadı. Ama kimse sahip çıkmadı bize çıkmadı. Adamlar hergün mesaj atıyordu seni alacağız evden diye. Buraya geldik, gittim her yerde şikayet dilekçlerim var. Ne olursunuz benim ciğerimi yavrumu bulun, ben tükendim. Anlatamıyorum. Yazdım Cumhurbaşkanımıza mektup yazdım. 'Bir yardım edin' dedim. Benim çocuğumu bulsunlar, köleleri kurbanları olayım. Yerde mi gökte mi hangi vicdansızın elinde ne olur bulun."