hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan'dan Demirtaş'a "Konserve yapmaya çağırın gelir" yanıtı

    Erdoğandan Demirtaşa Konserve yapmaya çağırın gelir yanıtı
    expand

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisi için "Cumhurbaşkanı nereye çağrılırsa gidiyor. Evde konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız, çağırın gelir" diyen Selahattin Demirtaş'a yanıt verdi. Erdoğan, "Evet ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim" dedi. Erdoğan ayrıca, "Doğu'da, Güneydoğu'da Kürt kardeşlerimi istismar edip İstanbul'da Beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum" ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu'na katıldı. Genel Kurul'da konuşan Erdoğan'ın hedefinde yine muhalefet partileri vardı. Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yanıt verdi. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı nereye çağrılırsa gidiyor. Evde konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız, çağırın gelir' diyor. Evet ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim" diye konuştu.

    Erdoğan'ın genel kuruldaki konuşmasında şunları söyledi:

    Siyasi hayatımın önemli bölümünü il il dolaşarak geçirdim. Her fırsatta şoför kardeşlerimle birlikte olmaya gayret ettim. Tüm şoför kardeşlerimizin dertlerini sıkıntılarını az çok bilirim. Şoförlük meşakkatli bir meslek. Otobüs işletmeciliği zor bir uğraş. Büyüyen tüm sektörler gibi otobüs işletmeciliği de gelişti, dönüştü.

    Demirtaş: ''Evde açılacak bir şey varsa çağırın gelir''

    "Milletimizin dertlerini en iyi şoförlerimiz bilir"

    Otobüsçülerimiz, ülkemizin en doğusundan batısına güneyinden kuzeyine her köşesine gidiyor. Bu seyahatler sırasında şoförlerimiz her kesimden insanla iletişim içinde oluyorlar. Milletimizin dertlerini sıkıntılarını en iyi şoförlerimiz bilir. Milletimizin sevinçlerine mutluluklara da onlar ortak olur. Bazı şoförlerimizin aileler oluşturduklarını da biliriz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Sevenleri sizler birleştiriyorsunuz"

    Sevenleri sizler birleştiriyorsunuz, kalplere sizler köprüler kuruyorsunuz. İş için eğitim için yola düşen insanları sizler ulaştırıyorsunuz. Mesleğiniz her birinizi insan sarrafı haline getiriyor. İnsanın yüzünden sevinçlerini üzüntülerini okuyabiliyorsunuz. Türkiye’nin gerçek halini durumunu en iyi tuzu kurular değil, şoförler bilir.

    "Yolların dili olsa da anlatsa diyeceğim ama..."

    Yolların dili olsa da anlatsa diyeceğim ama biliyorum ki yollar değilse de siz yaşananları gayet iyi biliyorsunuz. 12 yıl önce şehirler arası yollarda seyahat etmek neredeyse eziyetti. Daha da şöyle geriye gidecek olursak felaketti. Örneğin ben bir Karadenizliyim, Rizeliyim. Armelit Dağı denilen o dağı geçerken, isterdim ki o burunlu otobüsler olsun, o burunlu otobüslerle armelit dağına tırmanırken aşağı bakamazdık. Allah göstermesin acaba bu virajı alabilecek mi? Yanyana iki otobüsün geçmesi mümkün değildi. Şimdi nerelerden nereye geldik, niye? Dağları deldik.

    New York Times yazarına verilen "Fahri Hemşerilik" iptal edildi

    "Her insan bir cihan"

    Aslında her insan bir cihandır. Biz bu anlayışla insanımızın en güzeline, en kalitelisine sahip olması için var gücümüzle çalıştık. Artık yollarda güven içinde seyahat yapılabiliyor. Yıllık 16 milyar liraya yakın tasarruf sağlandı. Bu müthiş bir şey. 2005’te ülkemizde 11 milyon 145 bin araç vardı toplam. Bugün bu rakam 19 milyonu bulmak üzere. Yollardaki araç sayısı böylesine yüksek oranda artmasına rağmen, yaralanmalı ölümlü ve maddi hasarlı kaza sayılarında yüzde 60’lara varan azalma oldu. Bütün bunlar insana verdiğimiz değerin bir göstergesidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bu söz 'Tek rakibim Türk Hava Yolları ve hızlı tren' şeklinde olmalı"

    Şoför arkadaşlarımızın sevdiği, bizlerin tehlikeli bulduğu bir söz var “tek rakibim Türk Hava Yolları” diye. Bu sözün, artık tek rakibim Türk Hava Yolları ve hızlı tren şeklinde olması gerekir. Ulaştırma sektörü kendi içinde ne kadar çeşitlenir, gelişirse bundan sektörün tüm unsurları payını alır ve alıyor.

    "Yolculuklar keyif haline geldi"

    Dün kara trenin tahta koltuklarına mahkum edilen insanımız, bugün son model otobüste filmini seyrederek, internetini kullanarak her türlü yiyecek içecek imkanıyla seyahat edebiliyor. Bu hale geldik. Bölünmüş yollar, tüneller sayesinde yolculuklar keyif haline dönüştü.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Adeta kin kusuyor... Taksici, otobüsçü kim?"

    Sene kaç, 2015 değil mi? Ama bu topraklarda hala 1940’ların tek parti zihniyetini yaşatmaya çalışanlar var. Milli şeflik döneminin özlemiyle yananlar, öyle kendilerinden geçmiş durumdalar ki durmadan milleti taciz ediyorlar. Eski CHP vekillerinden birinin kızı TV spikeri bir hanımefendi, bizim burada otobüsçü kardeşlerimle buluşmamızı duymuş ve içine de sindirememiş. Benim sizlerle buluşmamın olduğu program duyumunu almış, kendince başkanlık sistemiyle otobüsçülerle dalga geçiyor. Hatta daha da ileri gidip, muhtar, taksici, otobüsçü, kutsal üçlü diyerek adeta kin kusuyor. Tahkir ettiği kim? Bizzati milletin kendisi. Muhtar demek milletten icazetli demektir. Seçilmiş demektir. Sandık yani demokrasi demektir. Bunların sandığa millete demokrasiye inançları saygıları işte bu kadar. Taksici, otobüsçü kim? Bu milletin alın teriyle helalinden evlerine ekmek götüren asil evlatları.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Selahattin Demirtaş, Denizli'de konuştu: "Gönül isterdi ki 

    "Başkanlık sistemini kim istemiyor: Terör örgütü, Pensilvanya..."

    Şoför kardeşimin desteğinden hareketle başkanlık sistemini küçümsüyor. Böyle yaparak kendi küçüklüğünü ortaya koyuyor, bunun farkında değil. Karşı çıktığı başkanlık sistemini kim istemiyor diye bakıyoruz, gördüklerimiz şunlar. Terör örgütü istemiyor, Pensilvanya istemiyor, halka bidon kafalı diyenler istemiyor, ermeni diasporası istemiyor, bir de bunlarla aynı çizgiye gelmekten zül duymayan muhalefet partileri başkanlık sistemini istemiyor. Bu ittifakta tek bir şey yok. Burada millet yok.

    "Kasım'da Antalya'da G20 Zirvesini yapacağız"

    Şimdi Kasım ayında Antalya’da G20 zirvesini yapacağız. Dünyanın en ileri 20 ülkesinin bir araya geldiği bir zirve. Türkiye’de bunlardan bir tanesi. Biz şu anda ekonomik gücü dünyada 17’nci sırada olan bir ülkeyiz. Ev sahipliğini biz yapacağız. Oranın yöneticisi nasip olursa ben olacağım, bu yıl bunu götüreceğiz, devredeceğiz.

    "Afedersiniz bunlar enayi mi ya"

    Buradaki ülkelerin yarıdan fazlası başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Başkanlık sistemi ülkeleri geri götüren sistem olsa, affedersiniz bunlar enayi mi ya? Niye o sistemi kullansın? Bunlar hep bu sistemleri denediler, ama netice alamadılar. Dediler ki bu iş böyle yürümeyecek, başkanlık sistemine geçtiler.

    Bizde şu anda patinaj yapıyoruz. Milli gelirde 3400 dolardan başladık 10500 dolara geldik. Ama 10 bin 500 dolarda tıkandık, patinaj yapıyoruz. Patinaj yapan araç ne yapar? Geri kaymaya başlar. Biz patinaj yaptıktan sonra değil, tırmanarak devam edelim istiyoruz. Diyoruz ki 2023’te milli gelir 25 bin dolara çıkmalıdır.

    Demirtaş'a "konserve mi yapacaksınız çağırın gelir" yanıtı

    'Cumhurbaşkanı nereye çağrılırsa gidiyor. Evde konserve mi yapacaksınız, yufka mı açacaksınız, çağırın gelir' diyor. Evet ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim. Ben milletin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim. Benim için ayıp değil, şereflerin en büyüğüdür. Ben zaten oralardan geldim. Ben 40 yıldır milletimler beraber yürüyüp buralara geldim.

    Alevilerin kutsalı Dur Dağı'nda yeniden maden ruhsatı

    "Beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum"

    Doğu'da Güneydoğu'da Kürt kardeşlerimi istismar edip İstanbul'da Beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum, böyle bir derdim de yok. Diyarbakır'da sözde bir müftü, Eskişehir'de eşcinsel bir aday biz göstermiyoruz, böyle bir derdimiz de yok. Ege'de, Karadeniz'de demokrasi ve özgürlük nutukları atıp bölgede insanları hayatlarından bezdirircesine tehdit etmedik, etmiyoruz. Bizim böyle bir şeyimiz yok.

    Maalesef 'milliyetçiyim' deyip bölücü örgütün güdümündeki partiyle, paralel örgütle aynı dili de kullanmadık kullanmıyoruz.

    Asgari ücret, aman yarabbim açık artırmaya çıktı. Birisi 1400, birisi 1500, birisi de çıkmış 5 bin diyor. Ben de diyorum ki, 'Var mı artıran?' Ne diyeyim yani? İnanın bunlara sorun asgari ücret nedir bilmezler.

    Her kesimle Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde artık bir araya geliyorum. Onlarla dertleşiyorum. Türkiye'yi karış karış dolaşıyorum. Rabiamızı dün Uşak'ta, Aydın'da olduğu gibi aynı samimiyetle ifade ediyorsam, Hakkari'de de aynı samimiyetle ifade ediyorum. Yani İstanbul'da başka Hakkari'de başka değil. Bizim Rabiamız bu: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek milletin içinde ne var? Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Romanı, Abazası var... Hepsi tek milletin içinde. Sadece Türk olmaz, sadece Kürt olmaz. Niye? Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Ayrım yapamayız. Şu şuna üstündür diyemeyiz. Üstünlük ancak bir Müslüman için Allah'a yakınlık iledir.

    Selahattin Demirtaş: "Kaydını çıkarsınlar, istifa edeyim"

    780 bin kilometrekarelik bu vatan toprağımızda kimse operasyon düşünmesin. Avucunu yalar. Karşısında bizi bulur, silahlı kuvvetlerimizi, tüm güvenlik güçlerimizi, hepsinden öte milletimizi bulur. Kimse bu toprakları bölemez. Tek devlet... Çıkmış bir paralel devlet. Afedersiniz ta Pensilvanya'dan oradan bakıyorsunuz oradan işi yönetiyor. Ya senin Pensilvanya'da ne işin var? Hani sen din adamıydın? Pensilvanya'ya gideceğine Mekke'ye, Medine'ye gitseydin, orada ne işin var? Oradan işi götürmek istiyor, bir üst akıl var bu işin içinde, her numarayı çeviriyor. Bunlar da onlarla birlikte hareket ediyor. Şimdi Türkiye'deki imamları, bölge imamları var bunları, bunlar da kaçmaya başladılar. Ya imam mihrabı bırakıp kaçar mı? Bunlarınki kaçar. Ağabeyleri var, kaçar.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow