hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Alevilik-Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne Japon müdür

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Mersin'deki Toros Üniversitesi'nde kurulan Alevilik - Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini Müslümanlığı seçen Japon antropolog Yrd. Doç.Dr. Hiroki Wakamatsu yürütüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tokyo Üniversitesi'nde 2001 yılında Medeniyetler Birimi'nden mezun olduktan sonra Tokyo'daki Sofya Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi alan Hiroki Wakamatsu, 2011 yılında doktora programından mezun olduktan sonra Tunceli Munzur Üniversitesi'nde göreve başladı.

    Başbakanlıkta yapılan güvenlik toplantısı sona erdi

    HDP'li başkana ev hapsi cezası

    Çorum Hitit Üniversitesi'nde görev yaptıktan sonra Toros Üniversitesi bünyesinde görev yapan Yrd. Doç.Dr. Hiroki Wakamatsu geçtiğimiz yıl temmuz ayında ise Toros Üniversitesi'nde kurulan Alevilik - Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'ne getirildi.

    Türkiye'deki çeşitli üniversitelerde Alevilik üzerine çalışmalar yapan Hiroki Wakamatsu, 2000'li yıllarda başlayan teknolojik gelişmenin, özellikle sosyal alanın genişlemesiyle birlikte o döneme kadar gizli saklı olan, köylerde lokal olarak uygulanan Alevi Bektaşi dini ritüellerinin ortaya çıktığını söyledi.

    "Güzel felsefesi beni çok etkiledi."

    Hiroki Wakamatsu Alevilik felsefesi ve Hz. Ali konusunda şunları söyledi: "Alevilik felsefesi hoşgörüye dayalı, hiç kimse birbirini incitmiyor. Hünkar diyor ya 'İncinsen de incitme' felsefesi var. Barış içerisinde yaşayan bir felsefeye sahip inanç olduğunu düşünüyorum. Güzel felsefesi beni çok etkiledi. Alman ve Amerikalı araştırmacı arkadaşlar, ilk başta Alevi cemlerinde görülen nefes ya da deyiş dediğimiz, sazlarla birlikte çalınan müziği çok merak ediyor. Semah dönenleri merak ediyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dini ritüellerinden etkileniyorlar. Ben ise felsefesi ve metafiziksel yönünü çok seviyorum. Mesela 'incinsen de incitme' diyor. Hangi din mensubu diyor bunu. Keşke hepsi deseydi. O zaman din savaşı denen bir şey çıkmazdı. Bu felsefeden çok etkilendim. Hz. Ali peygamberimizin damadıdır. Sünnilikte dördüncü halife, Şiilikte ise birinci imam olarak tanımlanan bir kişiliktir. Rivayette diyor ya Peygamber Efendimiz, 'Ben ilmin merkeziysem Ali onun kapısıdır' Hz. Ali seviyesinden geçmeyen İslami bilgiyle uğraşamazsın anlamında. İslam dünyasında çok değerli biri, ehlibeyt kaynağı ve bilim kapısı olarak görüyorum."

    Saha çalışması yaptı

    Alevilik felsefesini takdir ettiğini vurgulayan Japon Wakamatsu şöyle devam etti: "Aleviliğe şimdi bir bilim adamı olarak bakıyorum. Ben bir antropologum. Antropoloji okurken, yüksek lisanstan sonra çalışma sahası seçmek zorundasınız. Benim ilgimi çeken noktası dini adet, dini ritüeller, kimlik mücadelesi. Bu tür konular antropolojide. Ama bunlarla ilgilenirken ben Arjantin'in ortasında da olabilirdim, Amazon ormanlarının içinde de olabilirdim, Aborjinlerin içinde de olabilirdim, Güneydoğu Asya'da küçücük bir adadaki milletle de ilgileniyor olabilirdim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Özellikle Aleviliği seçtim diye bir şey yok. Yüksek lisans öğrencisiyken Tokyo'dayım. Kyoto Üniversitesi'ne Ankara Üniversitesi'nden 7 aylığına gelen bir öğretim üyesi var. Kendisi danışman hocamla arkadaştı. Tokyo'yu gezmek istiyor ve hocam da bana gezdirmemi istedi. Bu vesileyle tanıştık. Ben saha çalışması yapacağım ne seçeyim diye konuşurken Türkiye'yi saha olarak seçtim ve araştırma yaptım. Saha olarak da özellikle Kütahya yöresi, Afyonkarahisar, Eskişehir yöresi, Doğu'da Muş Varto, Dersim, Tunceli'yi sadece dersim olarak algılamıyorum ama tarihi Dersim diyelim, Bingöl'ün Kiğı ilçesi, Erzincan'ın Tercan ilçesi, Tunceli'nin Ovacık, Nazimiye, Pertek, Pülümür, merkez gibi ilçelerde saha çalışmaları yaptım."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow