hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan Davutoğlu: "Türkiye güvenlik güçlerinden hiçbir unsur Suriye içinde değildir"

    Başbakan Davutoğlu: Türkiye güvenlik güçlerinden hiçbir unsur Suriye içinde değildir
    expand
    KAYNAKAA

    Başbakan Ahmet Davutoğlu Ukrayna'da mevkidaşı Arseniy Yatsenyuk ile görüştü. Davutoğlu mevkidaşı Yatesnuk ikili görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu toplantıda Suriye rejiminin 100 silahlı kişinin Türkiye'den Suriye'ye gittiği iddiasına yanıt verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ukrayna Başbakanlık binasında Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile baş başa görüşmesinin ardından aile fotoğrafının çekimi ve heyetlerarası çalışma yemeğine katıldı. Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, Kiev'i "Başbakan" sıfatıyla ilk kez ziyaret ettiğini söyledi. Davutoğlu, Ukrayna'nın Türkiye için sadece komşu bir ülke olmadığını, stratejik ortak ve kardeş ülke olduğunu ifade etti.

    Başbakan Davutoğlu'ndan Suriye'ye kara operasyonu açıklaması

    Ukrayna'nın bütün Avrasya'nın istikrarı için en önemli omurga ülkelerden birisi olduğuna işaret eden Davutoğlu, Ukrayna'nın istikrarı ve toprak bütünlüğünün, Türkiye'nin en önemli ilkeleri arasında yer aldığını kaydetti.

    İki ülkenin bölgesel ve uluslararası konularda ortak perspektife sahip olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Davutoğlu, "Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımakta ve Kırım'ın ilhakını ise kesinlikle reddetmektedir. Kırım, Ukrayna topraklarının bir parçasıdır ve Kırım Tatarları'nın asli yurdudur" diye konuştu.

    "Rusya, balistik füzeyle Azaz'da okul ve hastaneyi vurdu"

    Davutoğlu, Ukrayna ile bugün Rusya'nın, gerek Ukrayna, gerek Kırım'a yaptığı, gerekse de Suriye'de ortaya koyduğu saldırgan tutumuna karşı ortak bir tavrı benimsediklerini bildirdi. Suriye'deki son gelişmeler hakkında Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk'a bilgi verdiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Maalesef Suriye'de sivil halka dönük barbarca saldırılar devam ediyor hem rejim güçleri hem Rusya hem de terör örgütleri tarafından. Biz bu görüşmeleri sürdürürken dahi Rusya, balistik füzeyle Hazar'dan atıldığı düşünülen, Azaz'da okul ve hastaneyi vurdu, çok sayıda çocuk ve sivil hayatını kaybetti. Suriye rejimi, bunu destekleyen Rusya ve diğer ülkeler ve YPG başta olmak üzere terör örgütleri bugün Suriye'de birçok insanlık suçuna sebebiyet veriyorlar. Çözümden
    önce, bir görüşmeden önce, alanda kazanım elde edebilmek için uluslararası hukuku açık bir şekilde ihlal ediyorlar."

    Davutoğlu, Ukrayna ve Suriye'nin, Türkiye'nin kuzey ve güney komşuları olduğunu belirterek, "Biz Ukrayna ve Suriye halklarının yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün bütün bu gelişmeleri birlikte aynı perspektifle değerlendirmekten duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyorum" diye konuştu. Türkiye ve Ukrayna arasında sadece iyi ilişkiler değil ekonomik, kültürel ve sosyal aktivitelerinin entegre olduğu yeni bir ilişki biçimi düşündüklerini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bunun için çok geniş bir heyetle, 6 bakanla buraya geldik. Çok da güzel görüşmeler gerçekleştirdik. Serbest ticaret anlaşmasının bir an önce devreye girmesi bizim için büyük önem taşıyor. Aldığımız karar çerçevesinde önümüzdeki günlerde bunu tamamlayabilmek için ekiplerimiz çalışacaklar. Dış ticaret hacmimizde bir düşüş var, bunu bu şekilde kapatacağımızı, ilk fırsatta 10 milyar dolara, 2017-2018 yılında ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Enerji ve ulaştırma alanlarında çok geniş iş birliği imkanları var, buralarda birlikte çalışacağız. Altyapı projelerinde ise Türk firmaları çok özel tecrübeye sahipler. Bahsettiğiniz metro projesinde olduğu gibi bu altyapı işlerinde Türk firmalarına şans verilmesinin, Ukrayna'ya da katkı getireceğine inanıyoruz. Görüldüğü gibi Türkiye ve Ukrayna arasında büyük potansiyel var ve ortak risklerle karşı karşıyayız. Bu ilişkilerimiz de artarak devam edecek."

    Davutoğlu, geçen ay Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile Davos'ta görüştüklerini anımsatarak, "Şimdi ben Kiev'deyim, inşallah sizleri de ilk fırsatta Türkiye'ye bekliyoruz. İki başbakan olarak ekiplerimize verdiğimiz talimatları takip edeceğiz. Önümüzdeki aylarda Sayın Poroşenko'nun ziyaretinde Yüksek Düzeyli İşbirliği Konsey Toplantısı yapılacak" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Rusya'nın niyeti ateşkes ya da barış değil"

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Rusya Dışişleri Bakanlığınca ateşkes sağlansa bile bundan sonrası için Halep'e saldırılarının devam edeceği yönünde bir açıklama yapıldı. Bunun süreç açısından yorumunu sizden alabilir miyiz" sorusu üzerine, şunları söyledi:

    "Bu açıklama Rusya'nın niyetini ortaya koymaktadır. Zaten son Cenevre toplantısından bugüne geçen kısa sürede ortaya çıkan gelişmeler de bu niyetin tezahürüdür. Bildiğiniz gibi BM Güvenlik Konseyi kararı mucibince insani yardımlarını ulaşması gerekiyordu ama son Cenevre görüşmelerine kadar bu gerçekleşmedi ve Cenevre görüşmeleri maalesef başarısızlıkla sonuçlandı. Bu o günden bugüne de Suriye'de, Rusya hava saldırılarını Halep, Azez'e yöneltti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye ile Halep arasındaki insani lojistik koridorunu, rejim güçleri ve YPG ile birlikte kapattı. Münih'te varılan anlaşmaya rağmen bu açıklamanın yapılması da açık bir şekilde Rusya'nın niyetinin açık ateşkes ya da barış değil daha çok sivil öldürerek, daha çok katliam yaparak Suriye rejimini yaşatmak olduğunu gösterdi. Rusya'nın yaptığı bu açıklama karşısında uluslararası toplumun vereceği tepkiyi takip edeceğiz."

    "Halep'teki kardeşlerimizin yanında olacağız"

    "Eğer Münih'te, Cenevre'de bir diplomatik tiyatro oynanıyor, Suriye halkı katledilmeye devam edilecekse bu suç uluslararası topluma büyük vebal getirir" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin her halükarda ve her şartta Suriyeli, Halepli kardeşlerinin yanında olacağını ve onlara insani yardım göndermeye devam edeceğini vurguladı. Davutoğlu, "Alanda Rusya'nın piyonu gibi davranan YPG, PYD güçleri Azez'e saldırılarına devam ederse, mülteci akınına sebebiyet verirlerse onlara da en kararlı şekilde mukabelede bulunacağız. Rusya bu açıklama ile Münih anlaşmasının içini boşaltmıştır" dedi.

    Rusya'nın son dönemlerde yeni geliştirdiği strateji ve konseptle yayılmacı ve saldırgan bir politikayı tercih ettiğini belirten Davutoğlu, "Gürcistan'da, Abhazya'da başlayan süreç, bu anlamda Kırım'ın ilhakıyla yayılmacı şekilde devam etti. Bugün aslında üç ülke toprak bütünlüğü konusunda Rusya'nın tehdidi altındadır. Gürcistan, Ukrayna ve Suriye. Ermenistan'a verdiği destek dolayısıyla Azerbaycan'ın da toprak bütünlüğü de fiilen Rusya'nın tehdidi altındadır" diye konuştu.

    Ukrayna krizinde Rusya'ya gereken tavrın gösterilmediğine ve bu durumun Rusya tarafından istismar edildiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Bugün Ukrayna'da ve Suriye'de milyonlarca insanın evinden edilmesinin ve yüz binlerce insanın öldürülmesinin önemli sorumluluğu Rusya'nın omuzundadır. Bugün Suriye'de 300 bini aşkın insan ölmüş, 5 milyona yakın insan mülteci olmuş. Bu tablo karşısında Rusya bombardımana devam edip daha çok insanı mülteci kılmaya, Türkiye üzerine ve Türkiye üzerinden de Avrupa Birliğine, Avrupa üzerine baskı uygulamaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

    Davutoğlu, Kırım'da açık insan hakları ihlali yaşandığını vurgulayarak, "Buradan bir kez daha şunu ifade etmek isteriz ki Rus yetkililere:  Sovyetler Birliği dönemi bitmiştir, 25 yıl önce bitmiştir. Bu dönemi tekrar canlandırmaya çalışmak Rusya için de olumlu, hayırlı sonuçlar doğurmaz. Birleşmiş Milletlerdeki veto kartına güvenerek bu tür maceralara yönelmek Rus halkının da benimsemeyeceği bir husustur. Rus halkı 30 yıl önceki Rus halkı değildir, dünyaya entegre bir halktır. Rusya'nın yapması gereken, uluslararası hukuka uygun şekilde ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı göstermek ve Suriye şehirlerine balistik füzeler, varil bombaları atmak yerine Suriye halkına saygı göstermek, Ukrayna halkına saygı göstermek" ifadesini kullandı.

    "Türkiye güvenlik güçlerinden hiçbir unsur Suriye içinde değil"

    Yabancı bir gazetecinin sorusu üzerine Davutoğlu, "Şu anda Türkiye güvenlik güçlerinden hiçbir unsurun Suriye içinde bulunmadığını" vurguladı. "Türkiye, Suriye halkının yanındadır ancak Suriye'de hiçbir zaman işgalci olmamıştır" diyen Davutoğlu, Suriye'de 2 kategoride yabancı savaşçı bulunduğunu, bunlardan birisinin rejime destek veren, işgalci olarak Suriye'ye asker gönderip halkı bombalayan Rusya ile fiilen orada asker bulunduran İran olduğunu kaydetti.

    Davutoğlu, diğerlerinin ise paramiliter güçler, DAEŞ'e destek veren teröristler, yabancı savaşçılar ve rejime destek veren Hizbullah ile aşırı Şii örgütler olduğuna işaret etti.

    Davutoğlu, Suriye halkının, bütün bu yabancı savaşçılara ve işgalcilere karşı onurlu bir direniş sergilediğine işaret ederek, şunları kaydetti:

    "Suriye rejiminin sözcüleri bilmelidirler ki yabancıları ülkelerine çağıran ve kendi halkını bombalatan hiçbir rejim ayakta kalamamıştır. İşgalci Rus, Sovyet ordularını Afganistan'a davet eden Babrak Karmal nasıl ayakta kalamadıysa işgalcilere sırtını dayayan hiçbir rejim ayakta kalamaz. Türkiye'nin hiçbir ülkede o anlamda, hiçbir ülkenin toprağında gözü olmamıştır, olmayacaktır. Bu işgalcilerin hava bombardımanından kaçan çocuklar, kadınlar, 2,5 milyon masum insan Türkiye'dedir. Suriye rejimi böyle iddialarda bulunmaktansa daha bugün Azez'de, Halep'te Rus bombardımanında ölen çocukların hesabını versin. Türkiye, uluslararası hukuka saygı gösterir ama kendi güvenliği neyi gerektirirse o adımı atmakta da tereddüt etmez."

    Ortak basın toplantısının sonunda Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk'un, "Seçimler sonucunda siz 5 partili değil tek partili hükümet oluşturabildiniz" sözü üzerine Davutoğlu, "O hükümet her zaman Ukrayna'nın yanında olacaktır" dedi.

    Davutoğlu, Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk'un değerlendirmelerinin ardından, Rusya'nın sadece Beşşar Esad'ı değil aynı zamanda dolaylı olarak DAEŞ'i de desteklediğini, çünkü DAEŞ'e karşı mücadele eden ılımlı Suriyeli muhalifleri hedef aldığını söyledi.

    Rusya bombardımanında öldürülen çocukların fotoğraflarını gördüğünü anlatan Davutoğlu, "Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Suriyeliler ve Ukraynalılar, zor zamanların sonuna geldiler" diye konuştu.

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow