hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan Yıldırım: Ekonomide dalgalanma 1- 1.5 ay sürecek

    Başbakan Yıldırım: Ekonomide dalgalanma 1- 1.5 ay sürecek
    expand

    Başbakan Binali Yıldırım TÜSİAD YİK Toplantısı'nda konuştu. Ekonomideki dalgalanmanın Türkiye'de ve dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle normal olduğunu ifade eden Yıldırım, bu sürecin 1- 1,5 ay süreceğini söyledi. TÜSİAD üyelerine 'bize güvenin' mesajı veren Yıldırım, 'Gerekli tedbirleri aldık, bunun üstesinden geleceğiz' dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Anayasa konusunda uzlaşmaya az kaldı

    Yıldırım'dan, 'Müzakereler askıya alınsın' kararına tepki

    TÜSİAD'ın toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, iş adamlarının tedirgin olduğu konulara açıklama getirdi. Ekonomideki dalgalanmanın normal olduğunu belirtti. Gerekli tedbirlerin hükümet tarafından alındığını söyleyen Yıldırım, 'Bu dalgalanmanın 1, 1.5 ay süreceğini düşünüyorum' dedi.

    Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:

    Adana'da hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Herkes bilmeli ki olay aydınlanacak sorumlular cezalandırılacak. Bu konuyla ilgili TBMM Araştırma Komisyonu kurulacak, sorumlular en ağır şekilde cezasını çekecekler. 

    TÜSİAD camiasının küresel ölçekte varlık gösterip Türkiye'yi hem içeride hem dışarıda başarıyla temsil ediyor olması Türkiye'nin adını dünyaya duyurması hepimiz için şüphesiz iftihar vesilesidir. Sizlere özellikle yatırım yaptığınız, ürettiğiniz vatandaşlarımıza iş kapısı açtığınız için müteşekkiriz. Biz çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları hiçbirini birbirinden ayrı tutmuyoruz. Bu fabrikaların bacaları tütmezse burada çalışanlar olmasa, bunu açıp bu çalışma imkanını vermeyen işverenlerimiz olmasa ülkemizde gelecekten de bahsedemeyiz, gelişmeden de bahsedemeyiz. Toplumsal barış ve kardeşlikten de bahsedemeyiz. Daha önemlisi hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, milli iradeden de bahsedemeyiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    '15 Temmuz felaketinden dönüldü'

    Sizler bir yandan ülkemiz için üretiyorsunuz, ülkemizin gelişmesi kalkınması için çalışıyorsunuz bir yandan da halkımızın refahına katkı sağlıyorsunuz. 15 Temmuz'da büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Bu darbe girişiminin başarısız olmasının arkasındaki en önemli sebep vatandaşımızın Türk milletinin demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır. Vesayet anlayışına karşı kafasının net olmasıdır. Sayın cumhurbaşkanımız, biz daha ilk saatlerde dedik ki bu bir kalkışmadır, asla buna izin verilmeyecek. Ve milleti meydanlara çağırdık. Tereddütsüz bayrağını alan herkes meydanlara indi. Göğsünü siper etti. Bu alçak girişimi başarısız kıldı. Bunun için önce bu darbenin defedilmesinde en büyük katkı aziz milletimizdir. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan ve Yıldırım'a darbe komisyonu davet göndermeyecek

    Başbakan Yıldırım'dan muhalefete 'cinsel istismar' yanıtı

    Burada haklı olarak Tuncay bey ve Cansen hanım endişelerini ortaya koydular. Burada hatta Tuncay bey iki senaryo çizdi. Birisi kötü senaryo, birisi iyi senaryo. Kötümser olmak için şu günleri eğer baz alırsak çok sebebimiz olabilir. Ama biraz geniş düşünürsek o zaman kötümser olmamız için bir sebep yok. Tedbirlerimizi alırken kötümser düşünelim de gelecek beklentilerimiz için kötümser olmamıza ihtiyaç yok diye düşünüyorum.

    Özellikle kısa vadeli bir şu yaşadığımız ortamı değerlendirmekte fayda var. Doğru teşhis koyamazsak çözümü de geliştiremeyiz. 8 Kasım'dan sonra yaşananları sadece Türkiye'ye mahsus görürsek yanlış yapmış oluruz. Bu küresel bir gelişmedir, Türkiye de payını almıştır. 

    Bütün para birimleri yüzde 5 saptıysa bizim paramız 2 katı saptı, bunu da biliyoruz, sebeplerini de biliyoruz. Türkiye geçtiğimiz 4 ayda uçurumdan döndü. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    15 Temmuz darbesinde biz ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Niye, çünkü darbe başarılı olamadı. Vatandaşlarımız hemen 2.5 milyar dolar bozdurarak bankalarda bir sıkıntı yaşanmamasını temin etti. Daha sonra da bozdurdukları paralar 11 milyar doları aştı. Öyle güzel bir millete sahibiz ki hem darbeyi önlüyor hem de ekonomik krizin önüne geçiyor. Bu bizim başka ülkelerde olmayan avantajımız.

    Türkiye bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında 4 sefer daha yaşadı. 2006'da böyle bir dalgalanma yaşadık. 2008-2009 krizinde yaşadık, atlattık. Gezi olayları sonrası yaşadık yine atlattık. Bunu da atlatacağız, üstesinden geleceğiz. En iyi siz biliyorsunuz bunu. Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değil, küresel sistemin parçası.

     60 ihtilalinden hemen sonrs IMF Türkiye'ye yerleşti. Nereye kadar? Ta 2013 yılına kadar. Yani Türk ekonomisi 1961'den 2013'e kadar denetlenen bir ekonomiydi. 2013'de denetlenen ekonomi olmaktan çıktık. 

    Bu dalgalanma 1 ay daha devam edecek. 20 Ocak'ta yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonra taşlar yerine oturacak. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avrupa'da 2017'de 5 ülkede seçim var. Bu ne demektir? Belirsizlik demektir. Bu seçimler oluncaya kadar Avrupa'daki bu çok sesliliği duymaya devam edeceğiz. Bir yandan Avrupa iç siyasetinin ortaya koyduğu belirsizlik ve siyasetçilerin gelecek kaygısı, diğer yandan ABD'de yaşanan gelişmeler, bir diğeri bölgemizde var olan 5 senedir devam eden karışılık. Suriye'de, Irak'ta devlet yok, otorite yok. Bu kadar olay aynı anda başka bir ülkenin başına gelseydi yerle bir olurdu. Türkiye bunların üstesinden gelmeyi başardı, Türkiye'de güven istikrar var. 

    2017 çok daha iyi olacak

    Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum, 2017 çok daha iyi olacak. Sizi rahatlatmak için söylemiyorum, buna adım gibi inanıyorum. 

    Arkadaşlarımızla bu dalgalanmadan sonra bir araya geldik rakamlara baktık, tedbirleri aldık. 1. tedbir: ihracatçı döviz olarak borç alıyor, sonra parayı ödüyor. Tamam döviz olarak aldın ama Türk parası olarak öde dedik.

    2. tedbir TMSF'nin çeşitli kiralamalardan, satışlardan 2.5 milyar dolar alacağı var. Bunları da TL olarak al dedik kardeşim.

    3.tedbir 5 milyar dolarlık kısa vadeli sözleşmelerimiz var. Bunları da TL olarak ödeme imkanı getirdik.

    Önümüzdeki kısa dönem için 10 milyar dolarlık bir kaynak, piyasanin ihtiyacı olan parayı piyasadan çekmeden temin edilmiş olacak. 

    Bununla yetinmiyoruz genel genelge çıkardık. Kamu mecbur kalmadıkça milli paramız üzerinden yapacak. Sizi ilgilendirmiyor, sizinkisi gönüllülük esasına bağlı. Bireysel kredilerde dolar geliri yok, dolarla borçlanıyordu. İneği bile euroyla alıyordu. Bunların tedbirlerini aldık. Bireysel borçlanmanın yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ama piyasaya müdahale, sermayeye kısıtlama getirecek uygulamaların yanından geçmeyiz.

    Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na: Rejim tartışması 1923'te bitti

    Özel sektörün borçlarını döndürme diye bir derdi yok. Merkez Bankası'nın net rezervlerinde 1 kuruş azalma yok. Niye? Tedbirleri aldığımız için. 

    2017 Ocak'ından itibaren bireysel emekliliğe otomatik katılım getirdik. Bu ne demek? Türkiye'nin cari açığı var, Türkiye az tasarruf ediyor çok harcıyor. Amacımız buradaki açığı uzun vadede tasarruf miktarını arttırmak, bir yandan da katma değer oluşturan başka ülkelere üstünlük sağlayacak alanlara destek vermek. Teşvik sistemimiz yayınlandı.

     Türkiye 50 yılı aşkın süredir terörle mücadele ediyor, 1 terör vardı FETÖ ile 2 oldu. Sürekli terörle mücadele eden bir ülkeye neden dışarıdan yatırım yapılsın? Dışarıdan Türkiye'de savaş var zannediyorlar ama buraya gelince şaşırıyorlar bu kadar güzel ülke var mı diye. İşte bizim bu algıyı tersine çevirmemiz lazım.  

    Avrupa Parlamentosu'nun kararı

    AP bir karar aldı, bunun bir hukuki süreci yok. AB bir kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. Bu kararın bizim için bağlayıcılığı yok. Zaman zaman böyle çıkışlar yapabiliyorlar. Ama biz inaınıyoruz Avrupa'da hala Avrupa'nın geleceğini düşünen liderler mevcut. Bu anlamsız kararın liderler toplantısında dikkate alınmayacağını düşünüyoruz.

    AB maalesef bugünlerde çıkışlarıyla, davranışlarıyla Türkiye'nin ne dediğine değil, Türkiye'nin düşmanlarının sesine daha çok kulak veriyor. PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütlerinin lobi faaliyetlerinden etkileniyor ve ona göre tutum alıyor. 

    Türkiye sizden sürekli talimat alacak buna göre vaziyet alacak bir ülke midir? Biz onurumuzu ve istiklal ruhumuzu kimseyle pazarlık yapmayız.

     Avrupa ile ilişkileri koparacak halde değiliz. Ama Avrupa daha sağlıklı ve daha rasyonel düşünmeli, gözden geçirmeli. Bu sadece Avrupa- Türkiye ilişkileri açısından değil, Avrupa'nın geleceği açısından da lazım. Eğer Türkiye 5-6 yıldır bölgede yaşananları karşılamasaydı, Avrupa'ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olurdu. 

     Türkiye'nin başını ağrıtan teröristlere daha az kulak versinler. 

    OHAL

    OHAL bir sonuçtur. Bizim durup dururken yaptığımız bir şey değildir, Türkiye alçak bir örgütle mücadele veriyor. 70'li yıllardan bugüne kadar her tarafa sızmış. İş dünyasına, bürokrasiye, STK'ya sızmış. Yargı içerisinde ciddi bir yer almış. İtiraflarını dinliyorsunuz. Adam hukuk kitaplarına bakmıyor; abilere bakıyor, Pensilvanya'dakine bakıyor. 

     Bu çok tehlikeli bir örgüttür. Bizi bazen tenkit ediyorlar. Madem böyle bir şey vardı neden önlem almadınız diyorlar. Türkiye bir hukuk devleti. Bunlar ne zaman dişini gösterdi, 17 Aralık'ta. Yargı darbesi yapmak istediler. Düzenledikleri iddinamede Cumhurbaşkanı silahlı örgütün lideri ben de yardımcısıyım. Gördüm. Bu akla ziyan bir iştir? O zaman cumhurbaşkanımız avaz avaz bağırdı, bu bir terör örgütüdür. Bu yargı yoluyla seçilmiş iktidarı al aşağı etme hareketidir dedi. 

     OHAL'de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek hiçbir karar almadık. 

    Yapısal refomlara devam edeceğiz. Kendimiz neyi eksik yapıyoruz, nerede daha fazla çalışmamız lazım bunların hepsinin gereğini yapıyoruz. 

    Belirsizlik en kötü şeydir. 

    Yeni anayasa çalışmaları

    Bu anayasa değişikliğinin amacı rejimi değiştirmek değildir. Rejim Cumhuriyet'tir. 

     Anayasanın değişmesi bir ihtiyaç. Zor topraklarda yaşıyoruz. Onun için Türkiye mutlaka her seçimde tek başına güçlü iktidar çıkarması lazım. 7 Haziran'da gördük, o terör örgütünü destekleyen partinin nasıl olduğunu gördük. O yüzden bunun önünü açmalıyız. Bu konudaki çalışmalarımızı da tamamladık. Çok geniş değil, 10- 15 madde içerisinde cumhurbaşkanı ve meclis arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir teklif getiriyoruz. Umarız MHP de bu konuda mutabık olur. Meclis'te görüşüp milletin önüne getirerek bunu çözmüş olacağız. 

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow