Mesajlara bakıp yüzümü yıkarken “Muhtemelen ifade alacaklar, gözaltı süresi 72 saat miydi, kaçtı yav” gibi düşünceler geçti aklımdan. Paniklemedim bile. “Bir ufak çanta yapayım” filan diye düşündüm. Muhtemelen onları arayıp, hangi konuda ifadeye çağırdıklarını öğrenip, avukat filan bulup, toplanıp gitmem gerekiyor diye plan yapıyorum. Zira kapıda, en azından henüz, beni yaka paça götürecek bir polis yok.Bir yandan da çıkmamış kitapla ilgili mi filan diye merak ediyorum. Sonuçta “Kitap bazen bombadan daha tehlikelidir” cümlesini filan da duyduk biz. Ama benim kitap da baştan aşağı mizah arkadaş. Neyse.Verdikleri telefonu aradım. Hemen İstanbul İl Emniyet Müdürü’nü bağladılar. Mustafa Çalışkan telefona çıkıp önce, “Size ulaşmak ne kadar zor oldu” dedi. Bir nevi Mata Hari gururu yaşadım ama, bir yandan da “Demek adresi zor buldular ve şu an polis apartmana girmek üzere” diye düşünüyorum. Sonra emniyet müdürü devam etti: “Ben geçen gün yazdığınız yazıyı tebrik etmek için aradım!”İyi mi?