hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Emre Alkin Emre Alkin

    Merkez Bankası'nın faiz kararı yaklaşırken...

    23.09.2014 Salı | 10:26Son Güncelleme:

    - İndir şu faizi!- Azar azar indirsem?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ekonomi Yönetimi ve Merkez Bankası arasındaki diyalog son aylarda bu şekilde devam etti desek yanlış olmaz. Bize göre faiz indirimi enflasyonda belirgin bir düşüş görmeden yapılmamalıydı. Ancak yapıldı. Sonra da TCMB'nin kredibilitesi taban oldu. Bir merkez bankası "Enflasyon belirgin şekilde düşecek" dedikten sonra, tam tersine işler oluyorsa, tehlike başlar.

    Mayıs ayından beri TCMB'nin hem siyaset, hem uluslararası kurumlar hem de yatırımcı tarafında güven kaybettiğini söylemek yanlış olmayacak. Bunun sebebi herkesin karşısına dikilmesi değil, herkesi aynı anda memnun etmeye çalışması. Birincisi, böyle bir çabayı başarıya ulaştırmış kimse yok. İkincisi Merkez Bankaları'nın görevi popüler olmak ya da herkesi memnun etmek değil.

    İş öyle bir hale geldi ki, TCMB ne yapsa ya "itaat" ya da "inatlaşma" anlamına gelecek. Eğer baskıya dayanamayıp politika faizlerinde indirime giderse Dolar/TL'nin yükselişe devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu aynı zamanda enflasyonun yükselmesi ve Büyümenin yavaşlaması anlamına da geliyor.

    Yani, kaderin garip bir cilvesi olarak, politika faizleri düşürülürse kısa ve orta vadede büyüme hızı düşebilir. Normalde, faizler düşünce Büyümenin hızlanması beklenir. Ancak şartlar normal değil. Onu belirtelim.

    Peki faiz düşmezse büyüme mi olacak ? Hayır olmayacak. Ancak bu uyarıyı daha kötüsü olmasın diye tekrarlıyoruz.

    Kırılganlıklar ortadayken Merkez Bankası'nın faizi sabit tutması veya fonlama maliyetlerinde rahatlama yaratması, ya da her ikisini birden yapması da önemli bir değişiklik yaratmayacaktır. Bize göre TCMB'nin bu ay hiçbir şey yapmadan pas geçmesi uygun olacak.

    Fakat, büyük ihtimalle yine herkesi memnun etmeye çalışacak. Dileriz bizi haksız çıkarır.