hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Beste Naz Köksal Beste Naz Köksal

    Türkiye'nin işsizlik gerçeği

    15.03.2018 Perşembe | 15:00Son Güncelleme:

    15 Mart 2018 tarihinde Türkiye’nin 2017 yılı işsizlik karnesi açıklandı. Rakamları inceledik, yorumda bulunduk ama her zamanki gibi bu benim için yeterli olmadı. Farklı kaynakları karşılaştırarak Türkiye istihdamını rakamlarıyla ve nitelik bakımından da inceledim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sözü çok uzatmadan Türkiye’nin 2017 yılı işsizlik rakamlarını nitelik ve nicelik bakımından değerlendirmeye başlayalım;

    Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik tek hanede

    İşsizlik oranı 2016 yılında bulunduğu %12,7’den %10,4’e geriledi. Türkiye ekonomisinin 2017 genelinde %7 üzerinde büyüdüğü düşünülürse işsizlikteki düşüşü nicelik bakımından açıklayabiliyoruz. Bu bir yıllık dönemde genç nüfus işsizliği de %24’ten %19,2’ye geriledi. Bu oldukça iyi bir haber. Üstelik çalışmak isteyen nüfus yani işgücüne katılım oranı 0,8 puan artarak %52,4’e çıkmışken. Bunlar mevsim etkilerinden arındırılmamış rakamlar. Bir de tarım, inşaat, hizmet sektöründeki mevsimsel etkileri arındırarak baktığımızda işsizlik oranını %12’den %9,9’a gerilediğini görüyoruz.

    Tarım, hakkettiği değeri göremese de…

    Bu noktaya kadar nicelik bakımından başarılı bir tablo karşımıza çıkıyor. Tarımın katkısını çıkardığımız da bulduğumuz tarım dışı işsizlik ise sadece 0,2 puan gerileyerek %11,8 olmuş. Tablo2’ye baktığınızda sanayide çalışan kişi sayısından çok tarımda çalışan olduğunu görüyoruz. Tarımın ülke ekonomisine katkısı çok önemli ama henüz bu tarafı keşfedebilmiş değiliz. En çok büyüyen sektörlerden biri yine inşaat olacak ki istihdamdaki yüzdelik olarak en yüksek artış inşaat sektöründe bulunuyor. Ne yazık ki tarımda kişi başı verimlilik konusunda yapmamız gereken çok şey var. Aksi halde tarım sektörü ekonomiyi daha fazla sırtında taşıyamayacak.

    Stajyer ve kursiyer sayısı 360 binden 1,13 milyon kişiye çıktı

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2017 yılı geneli işsizlik oranlarını bir de nitelik olarak inceleyelim,

    Türkiye’de 15 temmuz darbe girişimi sonrası sektörler arası işler yoluna girmeye hatta hızlanmaya başladı.Bununla beraber mevsimsellikten arındırılmış işsizliğin 2016 Mart ayından bu yana ilk kez tek haneye düştüğünü de görüyoruz. bununla beraber işsizlik konusunu incelerken yalnız TÜİK’ten faydalanmak eksik kalır. Bir de SGK kayıtlarına bakmak gerekir.

    2017 yılında zorunlu sigortalıların sayısı 18,3 milyon kişiden 19,5 milyon kişiye yükselerek %6,2 atış göstermiştir. Buna ek olarak stajyer ve kursiyer rakamları da 2016 yılında 360 bin kişiden 2017’de 1,13 milyon kişiye yükselerek %216 artış göstermiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2016 – 2017 yılları arasında istihdam edilen kişi sayısı TÜİK’e göre 1,62 milyon kişi artarak 28,3 milyon kişi, SGK kayıtlarına göre ise 1,15 milyon kişi artarak 22,3 milyon kişi olmuş.

    SGK kayıtlarından gidersek 2017 yılında 1,15 milyon kişi zorunlu sigortalı, 777 bin kişi ise stajyer ve sigortalı olarak sigortalanmış. Çıraklık durumunda da 800 bin kişi azalarak 1,15milyon kişi de dengelenmiş.

    Tablo 1:
    Türkiyenin işsizlik gerçeği
    TÜİK verilerine göre 2017 yılında 1,62 milyon kişi kendisine istihdam alanı bulup çalışmaya başlamış. Ekonomik faaliyetlere göre baktığımızda 1,62 milyon kişi istihdam pastasında en büyük pay hizmetler sektöründe çalışanlara ait. İstihdama en büyük katkı da hizmet sektöründen gelmiş. Ekonomiler büyüdükçe hizmet sektörünün ülke ekonomisi içerisindeki payının da artış hızının da giderek arttığı görülür. Katma değerli üretim konusunda tatminkar bir mesafe gidilmediği sürece strateji hizmet sektörünü geliştirmek olacaktır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tablo:2
    Türkiyenin işsizlik gerçeği


    Son söz olarak; işsizlik oranlarında düşüş yaşanıyor olsa da halen daha 3. çeyrekte %11,1 büyüyen ve 2017 yılı genelinde %7 üzerinde büyüdüğü tahmin edilen ülke ekonomisi rakamlarına göre daha yavaş bir gerileme var. 2016 yılından bu yana istihdama katılım oranı artarken, işsizliği düşürmeyi başarmışız. Ancak nitelik bakımından rakamlar kadar tatmin olamıyoruz.